Sirkadiyen Ritimler ve Bedenimiz

Hakikat 5 duyumuzla algıladıklarımız ile mi sınırlı? Yoksa algımız sadece bir fotoğraf karesinden mi ibaret?

Ebru Şinik

Ebru Şinik


Sirkadiyen Ritimler ve Bedenimiz

Duyularımızla algıladığımız herşey an ve an bir değişim içerisinde, tıpkı bedenimiz gibi. Bedenimiz sabit bir yapıtaşı değildir, bedenimiz aynı evren gibi sürekli bir enerji ve bilgi alışverişi içerisinde dönüşen bir süreçtir. O yüzden bedenimiz için yaptığımız bilinçli seçimler bizi doğuştan sahip olduğumuz doğamızın en yüksek potansiyeline taşıyabilir.

Yoga ile kardeş ilimler olarak tanımlanan Ayurveda bize  bu sürekli dönüşüm içerisinde olan fiziksel, zihinsel ve ruhsal bedenlerimizde denge, tatmin, huzur, enerji ve sağlık yaratmak üzere basit ama son derece etkili öneriler ve çözümler sunar. Bahara girdiğimiz şu dönemde tabiat canlanmaya başlarken, çimenler ve kır çiçekleri açarken, kışın ağır şartlarından korunmak için toprak altına sığınan hayvanlar yeryüzüne çıkmaya başlarken, göçebe kuşlar yeni rotalarına gagalarını doğrultmuşken elbette insan bedeninde de bir dizi hareketlilik başlar. Çünkü insanoğlu doğanın bir parçası olarak sirkadiyen ritimlerin bir parçasıdır ve dengesi bu ritimlerle uyumludur. Ayurveda’nın binlerce yıldır belirttiği bu temel prensibin Nöroloji Bilimi tarafından da birincil derecede önem taşıdığını bilim adamları basitçe şu şekilde ifade etmekteler;  “ Sağlıklı bir insanda;  Vücuttaki  ritimler ile dış dünyadaki  ritimlerin uyum  içinde olması gerekmektedir.”

Demek ki doğa ekranında seyrettiğimiz o şahane bahar uyanışının ardında aslında eş zamanlı olarak hareket eden sayısız tabiat mekanizması çalışarak, sirkadiyen ritimlere kusursuz bir şekilde uyum sağlamakta. Ayurveda’da sirkadiyen ritimlere göre her mevsimi temsil eden baskın  bir dosha yer alır. Buna göre bahar ayları olan Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ortalarına kadar Kapha dosha mevsimidir. Kapha dosha toprak ve su elementleri tarafından  temsil edilir ve en bariz nitelikleri dayanıklı, ağır, yavaş, soğuk, yağlı ve yoğun özellikleridir. En önemli özelliği olan birleştiricilik unsuru ile dengelenmediği takdirde fiziksel bedende hücre, organ, doku ve bezlerin yağlanmasına sebeb verir.  Fiziksel bedende su tutma eğilimi oluşurken, zihinsel  bedende de işlevi bitmiş olana dahi tutunma, saklama, bırakmama içgüdüsü ağır basar.

BEDENİNİZİN YENİLENME MEKANİZMALARINI DESTEKLEYİN
O yüzden Kapha mevsimi aynen doğadaki gibi, insanoğlu için de en etkili detoks mevsimidir. Kış boyunca egemenliğini sürdüren hava ve eter elementlerinin yarattığı kuru, soğuk ve hafif nitelikleri dengelemek için ihtiyacımız olan tatlı, tuzlu ve ekşi tatlar; bu sezonla birlikte yerini acı (bitter), yakıcı (pungent) ve batıcı (astringent) tatlara bırakırlar.

Bahar Ayları boyunca aşağıdaki önerilerimle çok daha zinde, dingin ve enerjik hissedeceksiniz;

• Menülerinizde ağırlıkla acı (bitter), yakıcı (pungent) ve batıcı (astringent) tat gruplarını barındıran gıda ve baharat seçimleri yapınız.
• Gündelik rutininize Ateş Nefeslerini dahil ediniz. Bhastrika, Kapala Bhati ve Agni Sar nefes egzersizlerini yapmadan önce lütfen kontrendikasyonlarına dikkat ediniz. Unutmayın ki nefes egzersizleri son derece etkili ve bir o kadar da tehlikeli olabilir.
• Her gün düzenli olarak en az 20 dk. meditasyon yaparak, zihninize de bahar detoksu yaptırın. Meditasyon öncesi niyet etmeyi sakın atlamayın. Unutmayın ki niyetsiz başlanmış bir meditasyon gevşeme egzersizinden öteye geçmez.
• Sabahları 06.00-10.00 arası fiziksel aktivitelerinizi yoğunlaştırın; doğada tempolu yürüyüş, yoga, trambolinde zıplama, yüzme, bisiklet, zumba vb.
• Ve her gün bu mevsime özel detoks etkisi yaratan aşağıda tarifini verdiğim Kapha Çayı’ndan tüketin.

Sirkadiyen Ritimler ve Bedenimiz - Resim : 1

KAPHA MEVSİMİ ÇAYI
Malzeme:

• Serçe parmak uzunluğunda taze zencefil
• Yarım limon
• Bir tutam acı kırmızı biber
• Bir tutam himalaya veya deniz tuzu

Tarif:
Taze zencefilin kabuğu bir zar şeklinde soyulduktan sonra, salatalık doğrar gibi ince dilimler halinde kesilir.
1/2 litre kadar suyun içine dilimlenmiş zencefil ve acı kırmızı biber eklenir (Pitta bünyesine sahip olanlar, kırmızı biberi eklemesin)
Bu karışım 20 dakika kadar kaynamaya bırakılır.
Altı kapatıldıktan sonra yarım limon sıkılarak, tuz ile birlikte eklenir.
Dilinizi  yakmayacak ısıya indiğinde sıcak olarak içilir.
Tadı çok acı gelirse, arzu edenler 6 aydan daha eski hasat edilmiş bal ekleyebilir. Fakat balı asla kaynar ısıda iken içine karıştırmayınız! O zaman detoks etkisini tersine çevirmiş olursunuz.

Ebru Şinik ile İyi Ol, Mutlu Ol!

Ayurvedik Yaşam ve Wellbeing Danışmanı

www.yukselencag.com