8 Mart değişim günü olsun

Ocak ayında tam 36 kadın öldürüldü. Belki gazetelerde çıkan üçüncü sayfa haberlerinin hesabını tutmuyor, durumun vahametinin farkına varamıyoruz ama Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, ocak ayında 36 kadın öldürüldü.

Yeşim Varol Şen

Yeşim Varol Şen


8 Mart değişim günü olsun

36 kadın!!!
Peki, kim öldürüyor bu kadınları?
Eşleri, çoktan boşandıkları eski eşleri, ayrılmaya çalıştıkları sevgilileri, namuslarına(!) bir candan daha çok değer veren babaları, erkek kardeşleri, amcaları veya dayıları ve hatta damatları. Yani, yine biz kadınların emzirip büyüttüğü erkekler. Aşk(!) adı altında, namus(!) kisvesi altında öldüren erkekler... Yine biz kadınların büyüttüğü, karnımızda taşıdığımız, yaşı kaç olursa olsun analarının, gözyaşlarına kurban olduğu erkekler.
Ama bu 36 kadının katili erkek, ne öldürdükleri kadınların, ne onları doğuran annelerin ne de kendi analarının gözyaşlarını umursuyor.

Hep kız çocuklarının üzerine titrenir bu toplumda. Daha bir korunur kollanır. Göz hapsinde büyütülür ki başına bir iş gelmesin, ailenin namusuna leke düşürmesin ve hatta kimi zaman aile namusuna zeval gelecek korkusuyla, elinden oyuncak bebeği alınıp evlendirilir bizim toplumda kız çocukları.
Erkek çocuklar sokakta top peşinde koşarken, kız çocuğu daha bir gayretle büyütülür. Yemek yapmayı öğrenecek, ev temizliğini öğrenecek, öğrenecek ki iyi bir eş, iyi bir anne olsun.
Oysa marifet erkek çocuğunu iyi büyütmekte.
Onları dilimizden çıkacak her kelimeye dikkat ederek yetiştirelim ki, kimsenin namusuna göz dikmesin. Namusu bir kadını öldürünce temizlenen bir olgu zannetmesin. Kendi karısına, kız kardeşine ve hatta kız çocuğuna rağmen, sokakta gördüğü her dişiye göz dikmeyi kendisine hak, fiziksel gücünü bir kadın üzerinde denemeyi ‘erkeklik’ zannetmesin. Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemenin, zihnini örümcek bağlamış, erkeklikten nasibini almamış bir aklın çarpıtması olduğunu bilsin.
Çıkaralım şu ‘erkeğin elinin kiri’ laflarını lügatimizden. Ne yaparsa yapsın, kendi namusu yerinde zannetmesin. Erkeğin de ahlaksızı, namussuzu olduğunu bilsin.
Erkek çocuklarımızı öyle bir yetiştirelim ki, kadınların korunmasına ihtiyaç duyulmayacak bir dünya yaratmak gerektiğini ayırt etsin.