Ne seninle ne de sensiz!

Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için ne yapmalıyız?

Ne seninle ne de sensiz!

Yaz aylarını iple çektiğimiz bugünlerde biraz güneş görebilmek için epey heyecanlıyız. Fakat yaz aylarında güneşin zararlı ışınlarının en yüksek seviyeye geldiğini unutmayın. Sağlıklı bir cilt için güneşten korunmak şart!

Birkaç ay içinde güneşle enerji depolamaya hazırız. Tabii güneşin yaydığı UV ışınlarının insan derisi üzerinde başta deri kanserleri olmak üzere pekçok olumsuz etkiye neden oluyor. Bu ışınlar en basit anlatımıyla deride DNA hasarı, derinin bağışıklık sisteminin baskılanması gibi olumsuz gelişmelere yol açabiliyor. Yapılan son araştırmalar sürekli yaşam boyu maruz kalınan toplam UV ışın miktarı ve özellikle çocukluk çağında geçirilen güneş yanıkları sayısı ile erişkin dönemde deri kanseri gelişimi riskinin direkt olarak ilişkili olduğunu kanıtlamış durumda. Peki ne yapmalıyız?

Yapmanız gereken ilk şey 10.00-14.00 saatleri arasında güneşe çıkmamak yani gölgede kalmak.
Gölgede dinlenirken ya da güneşe maruz kaldığınız anlarda şapkanızın ensenizi kapattığından, kulaklarınızı örttüğünden, giysilerinizin UV ışığı geçirmediğinden emin olun. UV’yi daha az geçiren koyu renkli sık dokunmuş keten ve pamuklu kumaşlar da tercih edebilirsiniz.
Hem yüzünüzü hem de vücudunuzu SPF 30 ve üzeri suya dayanaklı güneş ürünleriyle korumayı ihmal etmeyin. Bu ürünleri güneşe çıkmadan yarım saat önce mutlaka sürmüş olun. Uzun süre sahilde kalacaksanız, koruyucu kremleri gün içinde birkaç kez tekrar edin.
C, D, E vitaminleri, polifenoller ve keratonoidler de UV ışınlarının derideki zararlı etkilerine karşı bir miktar koruma sağlıyor.
D vitamini almak için sadece yüz ve kollarınızın açıkta olduğu giysilerle haftada üç kez 10-15 dakika güneş altında kalmak, vücuda ihtiyacı olan D vitaminini sağlamaya yetiyor.
Güneş koruyucu içeren nemlendiriciler kullanın. Ve bunu sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da kullanın.
Tedavi amacı ile doktor tarafından verilen kimi ilaçlar (antibiyotikler, doğum kontrol ilaçları vb.) derinin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını artırır. Bu durumda doktorun önerileri doğrultusunda güneşten korunmak tercih edilmelidir.
Güneşe fazla maruz kaldığınız günlerde bol bol sıvı gıda tüketin. Özellikle sıcak çarpmasından korunmak için düzenli aralıklarla su için.
Katarakt riskine karşı dışarıdayken daima güneş gözlüğü kullanın.
Dudaklarınız için özel olarak üretilen SPF içerikli balm’lar kullanın.
Güneş kremlerinin raf ömürlerinin genelde 12 ay olduğunu unutmayın. Yeniden kullanmadan önce mutlaka son kullanma tarihlerini kontrol edin.
Kremlerinizin formüllerinin bozulmaması için onları da sahilde olduğunuz süre içinde gölgede saklayın!

Ne seninle ne de sensiz! - Resim : 1

Hepimizin aklını karıştıran güneş ışınlarının ne olduğunu öğrenme zamanı! Güneşin ultraviyole yelpazesinde üç tür radyasyon bulunuyor: UVA, UVB, UVC.

UVA: Güneş ışınlarının yüzde 95’ini oluşturuyor. Uzun dalga boylu ışın; derinin en alt tabakasına kadar etki gösteriyor. Yaşlanmayı ve alerjiyi ifade ediyor.
UVB: Orta dalga boylu ışın. Cildin hızla kızarmasını ve geçici süre ile kararmasını sağlıyorlar. Güneşe maruz kaldıktan sonraki 24 ile 48 saat içerisinde pigment hücrelerini uyararak cilt rengimizin koyulaşmasına neden oluyorlar. Cilt üzerinde oluşan güneş yanığı zararlarının temel faktörü ultraviyole B ışınlarıdır.
UVC: Ultraviyole C ışınlarının ise normal koşullar altında çok zarar teşkil etmemesi gerekirken ozon tabakasının delinmesi sebebi ile yeryüzüne daha yakın açılarda yansıyarak kanserojen riskini ve zararını yüksek derecede artırıyor. Bu güneş ışınları hücre DNA’sına zarar veriyor ve hücrenin yapısını bozarak cilt kanserine neden olabiliyor.