Hayat bir denge oyunu

Hayatın bir denge oyunu olduğuna inanıyor. “İnsan, kendisi için doğru dengeyi bulduğu zaman mutlu oluyor, sosyal oluyor, işinde daha başarılı oluyor ve gerisi geliyor” diyor. Koton Pazarlama Direktörü Esra Süzme’nin başarısının sırrı belki de bu cümlelerinde yatıyor.

Hayat bir denge oyunu

Hayat bir denge oyunu - Resim : 1

MUTLU OLDUĞUNUZ ANLARI ÇOĞALTIN
Doğada var olan her şeyin ritmi denge üzerine; ne eksik ne fazla. Esra Süzme de hayatı bir denge oyunu olarak nitelendiriyor. “İnsan, kendisi için doğru dengeyi bulduğu ve zamanını, günlük yaşantısını ona doğru gelen bu dengeye uygun kurabildiği ölçüde mutlu oluyor. Hayat, enerjinizin bir yansımasını koyuyor önünüze. O yüzden olabildiğince pozitif olmaya, enerjimi pozitif tutmaya çalışırım. Hayat kısa, mutlu olduğunuz anları çoğaltmak lazım” diyor ve ekliyor: “Sizin için doğru denge neyse, kendinizi zorlamadan ona uygun kararlarla ilerlemek lazım. O zaman daha mutlu oluyorsunuz, daha sosyal oluyorsunuz, işinizde daha başarılı oluyorsunuz ve gerisi geliyor."

ESRA SÜZME'NİN VAZGEÇİLMEZ 10’U

1. Çocuklarım. Ayşe ve Sinan. Onları değişen halleriyle tanımak, onlarla büyümek benim hayatımda apayrı ve çok keyifli bir pencere.

2. Ailem. Hayat paylaşınca güzel, en saf, en daim ve en candan paylaşım aile ile oluyor.

3. Arkadaşlar. Mutluluk, eğlence,başka yaşamları da seninmişçesine sahiplenme, üzüntülerin hafiflemesi, yeni şeyler duymak, öğrenmek.

4. Pozitif olmak. Pozitif çaba her zaman pozitif sonuç getirir.

5. Gelişim. Her yaşta kendimizi geliştirebiliriz, fiziksel olur, zihinsel olur, kariyer veya kişisel gelişim alanında olur, yeni bir hobi ya da ilgi alanı ile olur.

6. İç huzuru. İç huzurunu kaybetmemek bir sürü başka şeyin iyi olması için temel malzeme gibi.

7. Spor. Seviyorum. Bana çok iyi geliyor. Kopmamak lazım.

8. Seyahat. Bence müthiş bir şey. Çok zenginleştirici, besleyici, yaşama enerjisini çoğaltan bir deneyim.

9. Moda. Kendi stilime uygun çizgiler yakalamak çok zevk veriyor ve kendimi iyi hissettiriyor.

10. Bakım. Benim için tazeliği ifade ediyor.

EN ÖNEMLİSİ TEMİZLEME VE NEMLENDİRME
Benim için cilt bakımında birinci esas temizlik, ikincisi ise cildi nemsiz bırakmamak. Cildi temizleyen, ferahlık hissi veren ve sonrasında da nemli tutan ürünleri kullanıyorum. Biotherm’in ürünlerini seviyorum. Artık yaşımızın da gerekli kıldığı kırışıklık karşıtı ürünler de hayatımda var. Nem ve yumuşaklık hissi derseniz Gülsha’nın gül yağını da birkaç damla olacak şekilde ve çok severek kullanıyorum.

MARKA TAKINTIM YOK
Moda olanı giymek, trendleri bilmek çok hoşuma gidiyor. Bu trendlerin içinde insanın kendi çizgisine yakın olanları yakalaması da çok zevkli geliyor bana. Sevdiğim çizgiyi ve hissi yakaladığım sürece her marka giyebilirim. Siyah bir jean siyah bir ceketi özellikle bol pantolonların ve uzun eteklerin üzerine çok severek giydiğimi söyleyebilirim.

Yazı: Gülru İncu 
Fotoğraf: Nurdan Usta

YOĞUN İŞ TEMPOSUNA RAĞMEN YÜZÜNDE KOCAMAN BİR GÜLÜMSEMEYLE EVİNDE BİZİ KONUK EDEN ESRA SÜZME, Robert Kolej’in ardından Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olmuş. Maryland Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi Yüksek Lisansı (MBA) yaptıktan sonra çalışma hayatına Chicago'da, A.T.Kearney’de yönetim danışmanlığı yaparak başlamış. ABD’de geçen bu beş yıllık danışmanlık tecrübesinin ardından altı ay Brüksel'de yine yönetim danışmanlığı alanında çalışmış. 2004 yılında Türkiye’ye dönüşüyle birlikte ise 12 yıl geçireceği Turkcell dönemi başlamış. “Hep pazarlama bünyesindeydim, iyi bir pazarlamacı olma yolunun farklı etaplarından hep çok keyif aldım. Çok çeşitli ve zengin deneyim fırsatlarıyla dolu bir dönem oldu” diyor Esra Süzme o günleri anlatırken. Süzme, Turkcell sonrası artık sektörel bir değişiklik yapmak istemiş. Tüketiciye dokunan, yine insanların hayatının içinde olan bir sektörde pazarlama yöneticiliği yapmanın ayrı bir keyfi olduğunu söylüyor. Yönetsel sorumluluk anlamında da farklı deneyimleri olmuş. Önce müdürlük, ardından direktörlük yapmış. Ekip yönetmenin, bir işte ekiple beraber sonuca gitmenin, işi paylaşmanın, paylaştırmanın ama bütününden de kopmadan sonuca giderek bunu yapmanın müthiş keyifli olduğunu söylüyor ve sözlerini sürdürüyor: “Yöneticisi olduğum ekiplerdeki takım arkadaşlarımın iş tatmini, kariyer gelişimi ve çalışırken keyif almaları, ortamdan, yaptıkları işten mutlu olmaları gibi konuları hep çok önemsedim.” Halen pazarlama direktörlüğünü üstlendiği Koton ise bambaşka bir deneyim. “Koton inanılmaz sevilen ve potansiyeli olan bir marka. Modada ve kalitede çok iddialı, çok hevesli, çok başarılı. Çok progresif ve gelişime dönük bir yer. Burada tepe yönetim anlamında harika bir takım var, bu takımın bir parçası olmak, Koton hikayesinin oluşmasına katkıda bulanacak olmak beni çok heyecanlandırıyor” diyor.

ÖNEMLİ OLAN İŞİNDE İYİ OLMAK
Süzme’ye göre iş hayatında başarılı olmanın sırrı, olayları bütünsel bir bakış açısıyla görebilmekten geçiyor. İnsan ilişkileri, ekip gelişimine yaptığınız katkı, yeni bakış açılarıyla işinizi daha iyi noktaya taşıyabilme ve iş ile özel yaşamın dengesini kurabilmek hep aynı bütünün parçalarını oluşturuyor. Sadece tek bir kulvara odaklanıp orada birinci olmayı, üst düzey yöneticinin yaratabileceği değer potansiyeli açısından yetersiz görüyor. Uzun vadede kariyer hedefi basit. Kendisini işe yarar hissettiği, bir ekibe ve bir işe yeni bir fikir, yeni bir yön katabildiği ve sonuca ulaştığı noktada insanların hayatına anlam, değer ve duygu katan işlerde çalışmak istiyor. İnsanın kendi potansiyelini gerçekleştirebileceği pozisyonda ve rolde olmasının çok önemli olduğunun da altını çiziyor. “Profesyonellik işinde iyi olmaktan geçiyor. İşine hakim ve konusunda bilgili, istekli, arzulu, yaratıcı olabilen yönetici, otomatikman çalıştığı kişiler tarafından da kolay kabul edilen, onların aklına yatan, işlerini kolaylaştıran, onlara doğru yönde destek olan bir rolde oluyor. Bu bence en güzel, en kolay profesyonellik yolu.”

HAYAT ONLARLA ÇOK ANLAMLI
Esra Süzme, başarılı iş yaşamına mutlu bir evlilik, iki de dünya tatlısı çocuk sığdırmış. İş dışında kalan zamanı tamamen çocuklarına ait. “Ayşe beş, Sinan altı yaşında ve o kadar hızlı büyüyorlar ve değişiyorlar ki. Onlarla kitap okumak, scooter’a binmek, futbol antrenmanına gitmek benim için büyük keyif” derken gözlerinin içi gülüyor. Spora tutkun. Özellikle açık havada spor yapmayı çok seviyor. Hayatına renk katan en önemli şeylerden birinin de müzik olduğunu söylüyor. “Müzik hayatımın içinde hep var, çok eskilerden beri değişmeyen sevdiklerim var, hala üzerindeki fiyat etiketi Alman markı duran Simon&Garfunkel CD’im vardır mesela, gözüm gibi bakarım. Jethro Tull, Dire Straits, Depeche Mode, MFÖ gibi kendimi bildim bileli dinlediğim, takip ettiğim isimler var. Bu dünyanın yeniliklerine ucundan da olsa takipçi kalmaya çalışıyorum” diyor. Duman grubunun solisti Kaan Tangöze’nin solo albümü 'Gölge Etme' ise son dönem favorileri arasında. “Seyahat etmek, insanın şu hayatta kendisi için yapabileceği en güzel sebebiyle taşındığı Chicago’da beş yıl geçirmiş. “Chicago’nun çok renkli bir kültürü var. İçerik olarak New York’tan eksiği yok ama yaşama kolaylığı ve rahatlığı açısından da fazlası var. Kafana eseni yapabildiğin, kendine göre bir şeyler bulabildiğin ve kendin olabildiğin bir şehir. Bu yönleriyle bana çok hitap ediyor” sözleriyle bu şehri ne kadar sevdiğine değinmeden geçemiyor. Bu arada farklı destinasyonlara da bayılıyor. Alaska, Afrika, Vietnam ve Kamboçya en çok görmek istediği yerler. Doğayla baş başa kalınan tatillere de çok heves ediyor. Karadeniz ise ilk fırsatta gideceği yerler arasında.