Gündemin neresindeyiz?

Biz hala 'ağalı', 'ağlamalı' diziler çekerken, yabancılar bilim kurgu dünyasındalar...

Gündemin neresindeyiz?

GELİŞMİŞ ÜLKELERİN SON ZAMANLARDAKİ GÜNDEMİ MARS'TA YAŞAM, YAPAY ZEKA, insan ömrünü 200 yıla uzatmanın yolları, yeni keşfedilen gezegenlerde yaşam alternatifleri ve buralarda koloni kurma arayışları, dünyanın sonunu getirecek kuraklık, küresel açlık ve paralel evrenler gibi konular. Bizlerin başka kaygıları var tabii, Mars’ta koloni kurmayı düşünecek kadar gamsız, kedersiz değiliz Allah’a şükür. Evet dünya başka, bir bambaşka bir düzlemde ilerliyoruz ne yazık ki ama bu arada dünya sineması bu genel eğilimin ekmeğini afiyetle yiyor. Hal böyle olunca fütüristik gerilim, distopya ya da kıyamet senaryolarıyla öylesine haşır neşir olduk ki farklı hikayeler ilgimizi pek çekmiyor. X-Men’in televizyondaki karşılığı olmaya hazırlanan Legion, yeni sezonuyla The 100 ve komada geçirdiği 12 yılın ardından bir gün uyanınca kendini insanüstü yetenekler geliştirmiş olarak bulan bir gencin yaşadıklarını anlatan Beyond şu sıralar hayli yükselişte örneğin. 10 bölüm yayınlanan American Gods, bu yılın en ilginç dizilerinden olmaya aday. İlk bölümü yayınlanan Roadside Picnic bilimkurgu müdavimlerini memnun edecek sağlamlıkta. Stranger Things’in ikinci sezonu merakla bekleniyor. Bilimkurguya meraklı bir kitle olarak gönül istiyor ki ülkemizde de bu türde yapımlara rastlansın. Şimdi kimse onlarda teknoloji var bizde yok bahanesine sığınmasın, çünkü hem inandırıcı hem farklı bir şey için gerekli olan tek şey iyi, inandırıcı bir senaryo ve bu senaryonun dayandığı felsefe, yoksa illa Star Wars’ın Türk versiyonunu çekmek değil mesele.

Gündemin neresindeyiz? - Resim : 1

ANLAMADIĞINDAN KORK KORKTUĞUNU ELEŞTİR
Festivallerden ödülle dönen nitelikli Türk filmlerine dudak büküp, bıyık altından gülüyoruz gülmesine ama sinemamızla ilgili sohbet konularımız da ne yazık ki güzel kız ve yakışıklı erkeğin aşkı ya da durum komedileri arasına sıkışmış vaziyette. Şimdi gerçekler böyle şappadanak diye söylenince kulağa can yakıcı gelebilir ya da bu durum ‘yok canım, biz de fena değiliz, beğenmeyen çeker gider’ tadında züğürt tesellilerine zemin hazırlayabilir ama bu gerçeği değiştirir mi? Belki de yapmamız gereken dünyayı reddetmek yerine ona entegre olmaya çalışmaktır. Korkumuzu yenip önce kısa filmlerle işe başlamak ve sınırlarımızı aşmaktır, kim bilir?

Gündemin neresindeyiz? - Resim : 2