İrem Yargıcı'dan şık davetlerin kuralları

İrem Yargıcı, ‘Gözümden hiçbir detay kaçmaz’ dediği işini, şık davetlerin kurallarını ve yaz davetlerinin sevilen trendlerini anlattı.

İrem Yargıcı'dan şık davetlerin kuralları

Röportaj: Gülru İncu

Sunumundaki yaratıcılık, şıklık ve zarafetle adından söz ettiren davetler yıllar geçse de hoş bir anı olarak hafızalarımızda yer eder ve bu detaylar özel günlerin vazgeçilmez parçalarıdır, çünkü hepimiz çok iyi biliriz ki kutlamaları özel kılan atmosferi ve detaylarıdır. Yıllarca tekstil sektöründe çalıştıktan sonra bambaşka bir alana yelken açan İrem Yargıcı, Ceremony Flowers&Events’te düğün ve davet organizasyonları yapıyor, çiçek tasarımlarına imza atıyor. “Heyecanım hiç bitmez, kalabalıklardan hiç yorulmam. Durağan ve dingin alanlardansa her zaman hareketli ve kahkahası bol yerlerde olmayı tercih ederim” diyen İrem Yargıcı ile kusursuz organizasyonların şifrelerini konuştuk.

“Hayat bir törendir. Bu yüzden her anı elimizden geldiğince kutlama tadında yaşanmalı. Bu döngü içerisinde yapmayı sevdiğimiz şeyler ise ritüel haline getirilmeli” 

Abiniz Emir Yargıcı ile aile şirketinde çalışırken düğün ve davet organizasyonları düzenleyen bir şirket kurmaya nasıl karar verdiniz?
Abimle çalışırken çok keyifli vakit geçirmeme ve çok şey öğrenmeme rağmen bir taraftan hep kendimi daha iyi ifade edebileceğim alanların izini sürerdim. Benim hayalimdeki resimle örtüşen ortam; müziğin, renklerin ve hoşluğun iç içe geçtiği, hoş sohbetin, hareketin ve mutluluğun daimi olduğu bir ambiyansa sahip olmalıydı. Sonunda bu ortamı yaratmak için kolları sıvadım. Hikayem böyle başladı.

Sonraları çiçek tasarımlarını da bünyenize kattınız. Şirketinizin bu ayağı organizasyon yaparken hangi açılardan rahatlık ve güven sağlıyor?
Çiçek her şeyden önce çok özel bir canlı. Ona herhangi bir dekorasyon objesi gibi davranamazsınız. Bitkilerin kendine ait bir dünyası var ve bunu ancak iç içe oldukça öğrenebiliyorsunuz. Günbegün hepsinin isimleri, nasıl yetiştirildikleri,hangisinin hangisi ile iyi bir kombin yaratacağı konusunda bilgi sahibi oldum. Böylelikle çiçek, artık nerede ve nasıl kullanmam gerektiğini çok iyi bildiğim bir unsur haline geldi. Bu anlamda düşünecek olursak, çiçekleri bünyemize katmak hem tüm ekibin ufkunu genişleten bir hamle oldu hem de bizi farklı kılarak öne çıkardı.

Müşterilerinizin en özel anlarına tanık olmak, kısa sürede harikalar yaratmaya çalışmak nasıl bir duygu, bunun zorlukları neler?
Eşsiz bir duygu. Her şeyden önce bu bir güven ortamı. Müşteri çok iyi biliyor ki davet anı da dahil olmak üzere her organizasyonda başından sonuna kadar en az onun kadar heyecanlıyım. Bu güzel ve canlı duyguların arkasında bir de stres var ki dozu hiç düşmüyor, çünkü bizim işimiz asla hata kabul etmiyor. Arka planda arı gibi çalışan bir ekip var ve süre çok kısıtlı. Bu kısıtlı zaman içerisinde ortaya çıkaracağınız şey ise beğeninin göreceliliğinden bağımsız, harikulade olmalı. Hedef hep yüksek. Özetlemek gerekirse stresi de keyfi de çok.

Müşteriyi doğru yönlendirmek çok önemli ama size uymayan fikirler de olabilir. Böyle durumları nasılçözüyorsunuz, istemediğiniz ve kabul etmediğiniz konseptler oluyor mu?
Öncelikle müşteriyi her zaman dinlerim, sonuna kadar. Anlamaya çalışırım. Anladıktan sonrası her zaman çok rahat ilerler. Sadece şıklık anlayışımın ve iş ahlakımın dışında kalan konseptlerin içinde yer almayı tercih etmem. Onun haricinde yeni tüm konseptlere ve fikirlere büyük bir hevesle seve seve çalışırım.

İrem Yargıcı'dan şık davetlerin kuralları - Resim : 1

Kendi düğününüzün organizasyonuyla ilgilenecek zamanınız oldu mu yoksa o günün konseptini başka isimlere mi emanet ettiniz?
Kendi düğünümle maalesef ilgilenemedim. Başka bir düğün organizasyonum olduğu için çok yakın bir arkadaşım ilgilendi her şeyle. Evimin bahçesinde son derece keyifli ve natüreldi.

Şirketiniz Ceremony Flowers&Events adını hayatın bir tören olduğu düşüncesinden alıyor. Sizce hayat bir tören mi, hayatı nasıl yaşıyorsunuz, anı yaşamak, törenler, ritüeller sizin için ne ifade ediyor?
Hayatın kendisi bir tören aslında. Bu yüzden her anı elimizden geldiğince kutlama tadında yaşanmalı. Bu döngü içerisinde yapmayı sevdiğimiz şeyler ise ritüel haline getirilmeli yani sıkça tekrarlanmalı.

Mesleğiniz sürekli koşturmayı, detaylı gözden geçirmeyi ve hiç sönmeyecek bir heyecanı gerektiriyor. Özel hayatınızda da heyecanlı, detaycı biri misiniz?
Heyecanım hiç bitmez, kalabalıklardan hiç yorulmam. Durağan ve dingin alanlardansa her zaman hareketli ve kahkahası bol yerlerde olmayı tercih ederim. Mesleki alanımla ilgili ise gözümden hiçbir şey kaçmaz diyebilirim.

Kusursuz bir organizasyona gölge düşürecek davranışlar nelerdir sizce?
Kusursuz bir organizasyon için gerekli üç temel unsur var. Bunlar eğlence, yemek ve dekorasyon. Herhangi birinde olabilecek bir kusur rahatlıkla organizasyona gölge düşürebilir.

Evinizde bir yemek daveti verecekseniz nasıl bir dekorasyon kurgularsınız? Aksesuarlar, çiçekler, desenler, renkler, aydınlatma ve müzik nasıl olursa sizi yansıtır?
Evde verilecek bir davette her zaman konforun ön planda olmasına dikkat ederim. Kişi kendini tamamen evinde gibi hissetmeli. Bunu sağlamak için de hiçbir detayda aşırıya kaçmamakta fayda var yani dekoratif objeler son derece naif, aydınlatma natürel olmalı. Masada mevsim çiçekleri tercih edilmeli. Müzik ise caz ya da soul olmalı. Hem sohbeti bölmemeli hem kendiliğinden herkesin içini kıpırdatmalı

Yaz davetlerinde hangi renk kombinasyonları, kumaşlar ve tarzlar öne çıkıyor. Çiçek düzenlemelerinin de bir modası var mı örneğin?
Yaz davetlerinde doğada gördüğüm her tonu kullanmak isterim. Çoğu zaman kullanmaktan kaçındığımız turuncular, fuşyalar, morlar ve sarılar yaz davetlerinde boy gösterebilir. Yazın enerjisini içimize dolduracak her ton kolaylıkla kullanılabilir. Aranjmanlarda ise yelpaze çok geniş. Bu konu her zaman modadan bağımsız. Dağınık ve natürel düzenlemeler yapılabilir. Son derece yakın ve modern çalışılabilir, klasik versiyonlara gidilebilir.

Organizasyonlarda asla kabul etmeyeceğiniz tavır nedir?
O daveti bir yabancının daveti gibi görme anlayışı. Her daveti kendiminmiş gibi sahiplenirim. O özenle ve heyecanla işimin başına geçerim. Aksi takdirde bir anlayışı ve hissiyatı kabul edemem.

Büyük ve görkemli organizasyonlar mı yoksa butik tasarımlar mı? Hangisi sizi daha çok yansıtıyor?
50 kişilik bir davete de 1000 kişilik bir davete de yaklaşımım aynı. İkisi için de aynı şekilde detaya inerim. Benim için büyük davetler de bir anlamda butik sayılır.