Ebru Şallı'dan sağlıklı beslenme önerileri

Ebru Şallı'nın önerilerine kulak verin...

Ebru Şallı'dan sağlıklı beslenme önerileri

Doğru gıdalar için motive olun
Doğru beslenme konusunda çok ısrarlı görünüyor olabilirim ama inanın ki yediğimiz her besin türü, bize olumlu ya da olumsuz olarak geri dönüyor. Kendinizi sevin ve vücudunuza değer verin ki onu doğru gıdalarla beslemek için de motive olun. Doğru beslenerek geleceğe dönük doğru bir yatırım yaptığınızı unutmayın. Sağlıklı bir beden hem yaşam sevincinizi artıracak hem de uzun ve sağlıklı bir ömür sürmenizi sağlayacak. Şunu unutmayın; siz önemlisiniz!

Sağlıklı bir beden ve cilt için

* Antioksidan besinlere öncelik verin. Çünkü antioksidanlar cildi besliyor, daima genç tutuyor ve ince çizgilerin belirginleşmesini önlüyor. 
* Meyvelerden üzüm, erik, elma, çilek, nar, yaban mersini, kiraz ve böğürtleni tercih edin.
* Omega 3 zengini balıkları tüketin. (Somon, uskumru, hamsi, levrek gibi)
* Omega 6 yağ asitlerinden faydalanmak için bitkisel sıvı yağ, ceviz, badem, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzeler tüketin.
* Bitkisel yağları kullanırken miktarına dikkat edin çünkü fazlası size kalori olarak geri dönebilir.

Az az, sık sık beslenin
Yıllardır sizlerle paylaştığım en önemli kuralım, öğünleri çoğaltmak. Öğünleri çoğaltarak metabolizmanızı daha fazla hızlandırırsınız hem de aç kalmazsınız. Az az, sık sık yemelisiniz.
Ara öğünleri atlamayın. Kışın kuru meyvelerden yararlanmanızda fayda var.

Su için

Doğal mineralli suları tercih edin. Düzenli su tüketimi, vücut direncinizi arttırarak vücudunuzu toksinlerden arındırmanıza da fayda sağlıyor. Suyun tadından hoşlanmıyorsanız, limon, greyfurt, yeşil elma dilimi ve nane yaprağı gibi doğal gıdalar ekleyerek tatlandırabilirsiniz.

Yeşil çay tüketin
Güne yeşil çayla başlayın. Günde iki ya da üç fincan yeşil çay içmek, bedeninizde detoks etkisi yaratır. Yeşil çay, aynı zamanda antioksidan içeriğinden dolayı cildinizin daha fazla kolajen üretmesine de destek sağlayacak. Ödem atmak için bir numaralı bitki çayı yeşil çaydır. Yeşil çayın tadından hoşlanmıyorsanız yine tatlandırmak mümkün. İçine tarçın çubuğu, elma kabuğu, limon ve portakal dilimi katabilirsiniz.

Haftada üç gün bakliyat yiyin

Bakliyatlar, demir, potasyum ve B vitamini açısından zengindir. Protein değerleri de genel olarak yüksektir. Beslenme planımı yeşil mercimeksiz düşünemem. Haftada iki ya da üç gün yeşil mercimek ya da nohut tüketmek çok önemli. Barbunya, nohut, kuru fasulye, soya fasulyesi gibi bakliyatları da sofranızdan eksik etmeyin.

Mutlaka balık yiyin

Balık mevsimi başlıyor. Balık, etler arasında hem en hafif seçenektir hem de protein değeri iyi ve lezzetlidir. Her balığı mevsiminde ve zamanında tüketmekte fayda var. Haftada iki gün balık tüketmek gayet iyidir hatta bunu çoğaltabilirsiniz. Düzenli balık tüketimi kas dokunuzun da erimesine izin vermeyecektir. Balık aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir ve kışın halsizlik ve yorgunluk şikayetlerine de olumlu etki gösterir.

Ceviz, fındık, kuru kayısı ve yaban mersini tüketin
E vitamini, kalsiyum, potasyum ve Omega 3 zengini bu besinleri düzenli ara öğün olarak yiyin. Günde iki ya da üç tam ceviz yemek çok faydalı. Günde bir avuç fındık, kuru üzüm ya da yaban mersini, antioksidan değeri yüksek, besleyici ve enerji veren ara öğün seçenekleri. Kışın enerjinizi arttırmak sizin elinizde.

Kahvaltı yapmadan asla dışarı çıkmak yok

En önemli öğünümüz kahvaltı. Bol bol seçenek ve lezzet sunduğu için keyifli bir öğün. Tam tahıllı ekmekler ya da tam buğday unlu ekmek kesinlikle vazgeçilmezim. Üç yumurta beyazlı omlet, domates, salatalık, yeşil zeytinin yanı sıra farklı lezzette müslileri sütle tüketebilirsiniz. Peynir ve meyveli yoğurtları yine kahvaltıya farklı alternatif olarak düşünebilirsiniz. Sabahları asla uzun süre aç kalmayın, güne kahvaltıyla başlayın ki metabolizmanız iş başı yapsın ve çalışmaya başlasın.

Yasakları sevmem, diyet yapmam; ölçülü yerim
Beslenme düzeninde nelere dikkat etmek gerekiyor diye soruyorlar. Ben hiçbir zaman aç kalın demem. Şunu yemeyin, bunu yemeyin demek de hoşuma gitmez. Yasakları sevmiyorum bu nedenle ben de diyet yapmıyorum. Ölçü çok önemli. Az yerseniz her şeyden yiyebilirsiniz. Bence asitli içeceklerden ve mayalı alkollerden uzak durulmalı çünkü bu içeceklerin hem cilde hem de şekeri yağa çevirdiği için vücuda zararı var. Bedene zor eriyen yağlar hapsediliyor.

Ayda bir kez fast food’a izin var
Fast food ayda bir defa o da çok canınız çekerse yenmeli. Ekmek, makarna da yenebilir ama ölçülü tüketmek kaydıyla. Mesela makarna yerken yanında üç çeşit yemek daha yenmemeli. Ayrıca sosu da çok önemli. Kremalı makarna yerine domatesli, sarımsaklı, fesleğenli makarna tercih edilmeli. Hafif zeytinyağlı yapılmalı.

Benim beslenme tavsiyelerim

* Aç kalmayın! Öğünlerinizi yavaş yavaş yiyin. Günde 7 ya da 8 öğün yiyin ve metabolizmanızı hareketli tutun. Yemek saatleriniz düzenli olsun, öğün atlamayın.
* Yoğurdunuzu evinizde kendiniz yapın. Kefirle mayaladığınız yoğurt prebiyotik olacak.
* Ana öğünlerinizde proteine yer verin. Sebze yemeklerinin yanında yoğurt tüketin.
* Çantanızda ceviz, badem, kuru incir taşıyın.
* Sabah kahvaltısında çörek otuna yer verin.
* Mutfak alışverişine çıkmadan önce evde mutlaka listenizi hazırlayın.
* Listenizin daha çok sebze ve meyve ağırlıklı olmasına özen gösterin. Süt ve süt ürünlerini yağsız tercih edin. Ekmek olarak da kepek, çavdar ve tam buğday unundan yapılmış ekmekleri seçin. Hatta kendi ekmeğinizi kendiniz yapın. Ekmeğinize ceviz ve öğütülmüş keten tohumu katın.
* İş yerindeyken ya da dışarı çıktığınızda yanınızda mutlaka ara öğün bulundurun. Bunlar çiğ ceviz, badem, kuru kayısı, kuru incir gibi meyve kuruları olabildiği gibi taze meyve de olabilir. Ana öğünlerden 2 saat kadar sonra, tam olarak acıkmadan hafif bir ara öğün yemek sizin bir sonraki ana öğüne saldırma hissi yaşamanızı engelleyecek.
* İş yerinizde ve evde yanınızda daima doğal mineralli, ph değeri 8’in üzerinde olan suları tercih edin ve günde 3 litre su içmeye gayret edin.
* Çay ve kahvenin fazlasından uzak durun. Her gün taze demlenmiş 2 fincan yeşil çay için.
* Salatalarınıza 1 tatlı kaşığından daha fazla zeytinyağı koymayın. Siz masum bir salata yediğinizi zannederken çok fazla kalori almanıza neden olan karışık salata soslarını tercih etmeyin. Eğer zeytinyağı ve limona biraz daha aroma katmak istiyorsanız taze sıkılmış portakal suyundan yararlanın.
* Kırmızı et tüketimini azaltın ve yağsız dana etini tercih edin. Tavuk ve hindinin daha yağsız olan göğüs etini tüketin ve bu ürünleri pişirirken derisini çıkarmayı ihmal etmeyin.

Kızartmalardan uzak durun
* Kızartmalardan uzak durun. Çok lezzetli olsalar da çok yüksek oranda yağ içerdikleri için sağlığa çok zararlı olduklarını unutmayın. Izgarayı tercih edin ama mutlaka kızartma yapmanız gerekiyorsa fındık ya da kanola yağını tercih edin.
* Cips gibi kızartılmış hazır ürünleri tüketmeyin.
* Alkollü içeceklere selam bile vermeyin. Gazlı, boyalı içecekleri tüketmeyin. Ayrıca kafein, efedrin, guarana içeren enerji içeceklerini içmeyin. Bunların yerine taze meyve suyu, bitki çayı gibi alternatiflere yönelin.
* Yüksek oranda şeker içeren tatlılar yerine meyve yemeyi tercih edin ya da kendi tatlınızı kendiniz hazırlayın. Az şekerle ve yağı alınmış sütle  yapılmış tatlılar hem hafif hem de lezzetli olacak. Ayrıca yoğurtlu  meyve karışımlarını ya da ballı yoğurdu da deneyebilirsiniz.
* Avokado ve ceviz cildin kolajenini artırıcı özelliğe sahip bu nedenle bol bol yenmeli.
* Keten tohumunu da tüketmekte fayda bulunuyor. Salatalara ekleyebilirsiniz. Kekin içine koyabilirsiniz. Ekmeğe de ekleyebilirsiniz. Çorbanın üzerine bile koyabilirsiniz.
* Fazla tuz kullanmamaya dikkat edin. Yemeklerinizi pişirirken fazla tuz eklemeyin, sofrada tuz bulundurmayın.

Doğru beslenerek ödemi atın
Yazın daha hafif gıdalar yediğinizi düşünseniz de genelde dışarıda çok vakit geçirildiği için tatlısı, tuzlusu, içkisi derken fark etmeden ipin ucu kaçırıyor. Bu beslenme şekli genelde kilo aldırmaktan çok vücutta ödem oluşmasına neden oluyor. Yüz bölgesinde, karında, bacaklarda ve kalçada geçici şişkinlikler oluşuyor. Bu ödemi atmak için spor önerilerinin yanı sıra beslenmenizle ilgili de bazı düzenlemeler yapabilirsiniz.
* Yemeklerinizi daha çok evde pişmiş olarak tercih edin.
* Bol bol su içmeye devam edin.
* Saat 23.00 gibi yatağa girin.
* Uykunun güzellik ve sağlık verdiğini unutmayın ve günde 7-8 saat uyumaya özen gösterin.
* Günde 2 fincan yeşil çay için.
* Meyve, sebze ve baklagilleri sofranızdan eksik etmeyin.
* Balık mevsimi başlıyor, mutlaka ızgara tercih edin.
* Yaklaşık 10 gün bu şekilde beslenip pilatesi ve yürüyüşü de ihmal etmezseniz ideal formunuza dönmeniz çok kolay olacak.
Her gün bol bol sebze ve meyve tüketin
* Suyu içmeyin, suyu yiyin! Yanlış duymadınız, suyu yiyin dedim.  Nasıl mı? Suyu her gün yiyeceğiniz taze sebze ve meyvelerden alın.  Taze sebze ve meyveleri düzenli tüketirseniz cildinizin daha ışıl ışıl olduğunu, saçlarınızın ve gözlerinizin ışığının dikkat çektiğini hissedeceksiniz.

Likopen mucizesi

Cildin özellikle hoşlandığı antioksidanlardan biri de likopen. Likopen en çok domateste ve domatesten elde edilen ürünlerde bulunuyor. Ayrıca karpuz, pembe greyfurt, kayısı ve kirazda da bol miktarda yer alıyor. Listemize turunçgilleri eklemekte de fayda var. Sadece portakal değil, greyfurt, limon, mandalina da cildimizin dostu. Portakal ve limon kabukları kullanarak hazırlanacak şekersiz reçeller kahvaltılarınıza lezzet katıp cildinize de destek olacak.

Kahvaltı öncesi detoks
MALZEMELER
1 su bardağı ılık su
Yarım taze limon suyu
1 çubuk tarçın
1 çay kaşığı bal

UYGULAMA
Bu karışımı aç karnına içmenizi ve yaklaşık 45 dakika sonra hafif bir kahvaltı yapmanızı öneriyorum.