Bulaşıcı mide gribine dikkat!

Halsizlik ve kusma ile kendini gösteren viral gastroenterit, kolayca bulaşabiliyor ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişileri etkiliyor.

Bulaşıcı mide gribine dikkat!

Halk arasında ‘mide gribi’ olarak adlandırılan viral gastroenterit, özellikle mide ve bağırsakları etkileyerek halsizlik ve kusmayla kendini gösteriyor. Özellikle küçük çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde çok ciddi sorunlara yol açabilen hastalık, kolayca bulaşabildiği için büyük salgınlara da neden olabiliyor. Herhangi bir koruyucu aşısı ve özel bir ilacı bulunmayan mide gribi süresince hastaların bol sıvı alması gerekiyor.

Mide gribi, nörovirüsler yoluyla bulaşan viral gastroenterit’e halk arasında verilen isim. Virüsün neden olduğu enfeksiyon, özellikle mide ve bağırsakları etkiliyor. Hastalık süresince kişi kendini halsiz hissediyor ve sürekli kusuyor. Hastada düşük ateş, karın ve eklem ağrısı da görülebiliyor. Hastaların yüzde 30’unda hiçbir semptom görülmese de hasta devamlı virüs yayıyor. Hastalık başladıktan hemen sonra ve iyileştikten 3 gün sonrasına kadar bulaştırıcı etkisi sürüyor. Bazı kişiler 2 haftaya kadar taşıyıcı olabiliyor. Bu nedenle mide gribi büyük salgınlar halinde de görülebiliyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Gastroentroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Şule Namlı Koç, mide gribi hastalığıyla ilgili önemli bilgiler verdi: 

2 GÜN SONRA ORTAYA ÇIKABİLİYOR
Mide gribi hastalığında, belirtiler virüsün alımından 24 - 48 saat sonra ortaya çıkar ve genellikle 1-2 gün devam eder. Virüs kısa sürede etkisini kaybettiği için kalıcı bir hasar bırakmaz, çok ciddi sonuçlara yol açmaz. Ancak hastalar su içemedikleri için susuz kalarak hastane bakımına ihtiyaç duyabilir. Bu durum ise genellikle küçük çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde görülür. Çocuk ve yaşlılarda mide virüsü, daha ağır tablolarla kendini gösterebilir.

YİYECEKLER YOLUYLA BULAŞABİLİR
Nörovirüslar, enfekte olmuş kişilerin gaita (dışkı) ya da salgılarında bulunur. Yayılmaları da nörovirüsün şehir suları, yiyecek ya da içeceklere bulaşması, bulaşlı yüzey ya da objelere dokunup ellerin ağza sürülmesi, hastalık belirtileri gösteren kişilerle direkt temas edilmesiyle (örneğin hastanın bakımını yaparak, yiyeceklerini paylaşarak ya da aynı kaptan yiyerek) gerçekleşebilir. Birçok salgına kirli ve hastalığın bulaştığı sularda yetişen kabuklu deniz hayvanlarının tüketimi de neden olabilir. Salatalar ve donmuş meyveler gibi diğer ürünler de virüs görülebilir.

KORUNMA YÖNTEMLERİ NELER?
Bir insan tıpkı grip hastalığında olduğu gibi, hayatı boyunca birçok kez nörovirüsle enfekte olabilir. Hastalığın herhangi bir aşısı bulunmadığı için enfeksiyondan korunmanın yolu hijyen ve temizlik kurallarına uymaktan geçiyor. 

• Özellikle tuvalet sonrası, yemek hazırlamadan ve yemeden önce eller iyice yıkanmalı.

• Meyve ve sebzeler pişmeden yenecekse, iyice yıkanmalı.

• Kirli yüzeyler, kapı kolları, mobilyalar temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli.

• Hastalık geçirildikten sonra virüs bulaşmış, çarşaf, giyecek, örtü gibi çamaşırlar yüksek ısıda su ve sabunla hemen yıkanmalı.

• Şehir sularında sorun varsa kaynatılıp soğutulduktan sonra kullanılmalı.

• Enfeksiyonu olan kişiler, hastalıkları sırasında yemek hazırlamamalı.

Nörovirüsle oluşan hastalığa karşı semptomları önleyici tedaviler haricinde herhangi özel bir ilaç bulunmuyor. Hastalıkta bol sıvı alınması öneriliyor. Sıvı kaybını, ağızdan alarak karşılamayan yaşlı ve çocuk hastalara damar yolundan sıvı verilmesi gerekiyor.