Doğum kontrolünde Türkiye gerçekleri

Doğum kontrolüyle ilgili yapılan araştırmalar, Türkiye'de doğum kontrolüne ilişkin bilincin halen pek çok ülkeye göre düşük olduğunu ve bugün Türkiye’de her 4 kadından 1’inin kendi isteği dışında gebe kaldığını gösteriyor. Halen Türkiye’de en sık kullanılan doğum kontrol yöntemi geri çekilme olarak belirtilirken, bu yöntemi benimseyen kadınların 4’te 1’i ilk yılda gebe kalıyor .

81 ilden 23 binden fazla kişiyle web sitesi üzerinden doğum kontrol yöntemlerine ilişkin yapılan bir anket sonuçlarına göre ise doğum kontrol haplarında Türkiye’nin yüzde 30’unun hala efsanelere inandığı görülüyor.

• Doğum kontrol hapı nedir, nasıl kullanılır?
  
  

26 Eylül Dünya Doğum Kontrol Günü dolayısıyla ülkemizdeki mevcut durumu ve dünyadaki trendleri değerlendiren Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir: “Doğum kontrolü çocuk sahibi olmamak anlamına gelmez ve anne-bebek sağlığı açısından çok önemlidir. Plansız gerçekleşen gebeliklerdeki riskleri azaltır ve ailenin mutluluğu için kritiktir” diye konuşuyor. Yeni nesil doğum kontrol yöntemlerinin geliştirildiğinin altını çizen Prof. Dr. Cansun Demir, devam ediyor: “Yeni nesil doğum kontrol yöntemlerinde östrojen dozları azaltıldı, sivilce ve tüylenmeyi azaltan, cildi güzelleştiren ürünler geliştirildi. Kilo aldırmayan, ödem azaltıcı ürünler piyasaya sunuldu, 28 gün sürekli kullanılan ürünler geliştirildi ve son olarak da doğala özdeş doğum kontrol hapı geliştirildi. Kadınların doğum kontrol hapları ile ilgili yanlış bildikleri gerçekler var, bu vesileyle bunları hatırlatmakta fayda var. Daha da önemlisi; doğum kontrol hapları doğru ve düzenli kullanıldığında yaşam kalitesini ve süresini uzatabiliyor. Yakın zamanda yapılan araştırmalar da ortaya koydu ki6 doğum kontrol hapları, toplam kanser riski ve tüm nedenlere bağlı ölümlerde %10 azalma sağlıyor” diyor.

İngiltere’de Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen ve The Lancet Oncology tarafından yayımlanan araştırma ise doğum kontrol haplarının kanıtlanmış faydalarını şu şekilde özetliyor:

• Yumurtalık ve rahim kanseri riskinde % 50 – 60 oranında azalma

• Adet dönemini düzenleme

• Adet kanaması miktarında azalma 

• Adet öncesi gerginlik tedavisi

• Adet ağrılarında azalma

• Aknede iyileşme 

• Tüylenmede azalma

• Cilt ve saç güzelliği

• Pelvik inflamatuar hastalığa karşı koruma

• Over kistleri ve miyomda azalma

• İyi huylu meme hastalığı riskinde azalma

• Dış gebeliği engelleme

• Ödem azaltıcı etki gösterme

• Kemik yoğunluğunu artırarak, kemik erimesini azaltma

• Yumurtalık kistleri ve memedeki fibrokistik hastalıkların engellenmesine fayda sağlama