Konumuz Seks

Seks, hala hakkında az konuşulan bir konu.‘Ön sevişmeniz ne kadar sürüyor?’,‘Hiç seks oyuncağı kullandınız mı?’ gibi sorular sorulamıyor, sorulsa da verilen yanıtlar her zaman doğru olmayabiliyor. Hal böyle olunca, iş cinsellik araştırmalarına düşüyor. Biz de elele.com.tr’de bir cinsellik anketi yayınladık ve tam 14.500 kadın anketimizi yanıtladı. İşte sonuçlar ve CİSED Başkanı Psikoterapist Cem Keçe’nin değerlendirmeleri...

Konumuz Seks

İlk cinsel ilişkinizi yaşadığınızda kaç yaşındaydınız?
18’den küçük    %36
19-25 yaş arası    %50
26-30 yaş arası    %11
30 üstü    %3

Anket sonuçları ilk cinsel birliktelik yaşının ve korunmasız ilişkiye girme oranının hem erkeklerde hem de kadınlarda her geçen gün düştüğünü gösteriyor. Psikoterapist Cem Keçe, burada dikkat edilmesi gereken konunun cinsel eğitim olduğuna dikkat çekiyor ve anaokulundan itibaren eğitim verilmesinin önemini vurguluyor. Çünkü gençlerin kulaktan dolma bilgilerle cinselliğe adım atmalarını engellemenin yolu, doğru ve sağlıklı bilgilere sahip olmaları.

Şimdiye kadar kaç partneriniz oldu?

0    %17
1    %40
2-3    %23
4 kişiden fazla    %20

Cinsel eğitim verilmemesi, cinselliğin hem bastırılıp hem de kışkırtılması cinsel ilişki yaşanan partner sayısının artmasına yol açabiliyor. Cem Keçe, burada dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlatıyor: “Partner sayısı arttıkça başta Aids olmak üzere onlarca cinsel yolla bulaşan hastalığa yakalanma riski de artıyor. En önemli bulaşma yolu, cinsel temas ve korunmasız cinsel ilişki... Bulaşma için hastalığı olan kişiyle tek bir cinsel temas bile yeterli olabiliyor ve cinsel ilişki sayısı arttıkça bulaşma riski de artıyor.”

Ne kadar sıklıkla cinsel ilişki yaşıyorsunuz?
15 günde 1    %35
Haftada 1    %13
Haftada 2    %19
Haftada 3’ten fazla    %33

Seks yapma sıklığı, her birey ve çift için değişiklik gösterebiliyor. Cem Keçe, “Cinsel ilişki yaşamak, çiftlerin isteğine ve arzusuna bağlı. Bu yüzden çıkan da olağan bir sonuç” diyerek değerlendiriyor anket sonucunu...
Eşiniz ilk birlikte olduğunuz kişi miydi?
Evet    %63
Hayır    %37

Kadın cinselliği üzerinde büyük bir baskı yaratan bekaret kavramı, hala toplumumuzun önde gelen tabularından biri. Bu da gençler üzerindeki psikolojik baskıyı artırıyor. Cem Keçe bekaretle ilgili olarak, “İlkel zamanlardan kalma bir inanış olan ve abartılı bir şekilde önemsenen kızlık zarının bekaretin simgesi olarak görülmesi yerine, kız çocuklarının ruh ve beden sağlığı açısından ebeveynler tarafından cinsellik hakkında bilgilendirilmesi çok daha önemli. Ülkemizde, kişinin daha önce herhangi bir cinsel ilişki, sevişme, karşı cinsle temas, dokunma, oral ve anal yolla yaşanan birliktelik yaşamamış olmasına bekaret adı veriliyor. Mitolojide bekaret, saflığı ve insanın kendini dizginlemesini temsil ediyor. Kızlık zarı, vajina girişinde bulunan, regl dönemlerinde kanın dışarı akabilmesi için doğuştan delik olan ve vajina girişini kapatmayan çok ince bir doku… Nadiren hiç olmayabiliyor, ömür boyu tamamen veya kalıntılar şeklinde kalabiliyor. Fakat çoğu zaman kızlık zarının mevcudiyeti ya da yokluğu bir kızın bakire olduğunun göstergesi olmuyor. Çünkü kızlık zarı çeşitlerinden biri olan anüler hymen (halka halinde kızlık zarı), vajina girişinde oluyor ve ortasındaki delik geniş ya da esnek yapıda olabiliyor ve toplumumuzda en çok rastlanan kızlık zarı da bu… Dolayısıyla, herhangi bir cinsel birliktelik yaşamayan yani bakire olan pek çok kızın kızlık zarının olması ya da olmaması bekaretin kesin kanıtı olmuyor. Bekaret iki bacak arasında değil, beyinde…” diyor.

Nasıl korunuyorsunuz?
Takvim yöntemi     %12
Geri çekilme     %33
Prezervatif     %31
Doğum kontrol hapı     %11
Diğer     %13

Gebelikten ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma, kadının olduğu kadar erkeğin de sorumluluğunda... Çünkü planlanmamış bir gebeliğin kürtajla sonuçlanması veya cinsel yolla bulaşan hastalıklar, çift için büyük bir travma nedeni olabiliyor. Cem Keçe, doğru korunma yöntemleri için çiftlerin birlikte hareket etmesini ve hekim desteği alınmasını öneriyor.

Hiç seks oyuncağı kullandınız mı?
Evet    %22
Hayır    %78

Anket sonucu, seks oyuncağı kullanımının ülkemizde hala bir tabu olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Oysa cinselliğin vazgeçilmezlerinden biri olan cinsel fanteziler ve seks oyuncakları aşırıya kaçılmadığı, kimseye zarar vermediği ve bağımlılık yapmadığı sürece gayet normal ve sağlıklı bir durum. Cem Keçe, “Doğuştan sahip olunan cinsel donanımlar dışında, cinsel yaşama eklenen neredeyse her şey seks oyuncağı adını alıyor. Basit şekliyle, bir seks oyuncağı, çiftlerin zevki arttırmak amacıyla cinsel yaşama kattıkları herhangi bir nesne... Bu nedenle cinselliğe oyuncakları katmak cinsel yaşamı hareketlendiriyor. Bu amaçla Benwa toplarından kelepçelere, silikon dildolardan elektrikli vibratörlere kadar çeşit çeşit seks oyuncağı kullanılabilir. Ama seks oyuncaklarının, seks partnerlerinin yerine kullanılamayacağını, sorunlu cinsel hayatı düzeltemeyeceğini ve cinsel işlev bozukluğunu tedavi edemeyeceğini unutmamak gerekiyor” diyor. Ayrıca seks oyuncakları dikkatli bir şekilde kullanılmalı. Erotik materyalleri çiftler birlikte seçmeli. Çünkü birinin istediği ancak diğerinin kabul etmediği bir materyali, diğeri istiyor diye kullanmak cinsel yaşamdan alınacak hazzı olumsuz etkileyebiliyor.

Genellikle ön sevişmeniz ne kadar sürüyor?
10 dakikadan az    %41
10-20 dakika    %41
20 dakikadan fazla    %18

Cinsel hazların daha yoğun yaşanabilmesi için kadının ve erkeğin ön sevişme ile birbirlerini sekse hazırlamaları çok önemli. Dokunma, okşama, öpüşme, sürtünme, masaj ve diğer tensel aktivitelerin yer aldığı cinsel isteği artırıcı ve daha zevkli hale getirici tüm iletişimler ön sevişmeyi oluşturuyor. Cem Keçe, kısa tutulan bir ön sevişmenin cinselliği olumsuz etkileyebileceğini söylüyor ve ön sevişmenin süresinin çiftin cinsel doyum yaşamasına yetecek kadar uzun olmasını tavsiye ediyor. “Cinselliğin yüzde 90’ı dokunarak haz almak ve dokunarak haz vermeyi yani sevişmeyi içeriyor. Geri kalan yüzde 10’luk kısmı ise penis-vajina birlikteliği olarak biliniyor. İyi ve yeterli bir ön sevişme ile çiftler hem kendilerini ve partnerlerini keşfedebiliyor hem de daha kolay tatmin olabiliyor. Bu açıdan bakıldığında anket çalışması ülkemizde iyi bir ön sevişme yapıldığını gösteriyor. Ön sevişmenin süresinin uzatılması ve içeriğinin değiştirilmesiyle, erken boşalmadan sertleşme sorunlarına, orgazm olamamadan cinsel uyarılma bozukluklarına kadar birçok cinsel işlev bozukluklarının tedavisi yapılabiliyor. Uzun süreli ilişkilerde, çiftlerin sevişmesinde cinsel birleşme nitelikleri çok değişmezken, ön sevişme süreleri ve davranış çeşitliliği genellikle azalıyor. Bu da cinsel ilişkinin monotonlaşmasına, cinsellikten alınabilecek birçok hazzın yok olmasına yol açabiliyor” diyor.

Hiç anal seks yaptınız mı?

Evet    %51
Hayır    %49

Sonuçlar, neredeyse her iki kişiden birinin hayatının bir döneminde anal seksi tecrübe ettiğini gösteriyor. Ters ilişki olarak bilinen anal seks, erkek cinsel organının anüs bölgesine girişiyle meydana gelen ilişki tarzı olarak tarih boyunca dikkat çekiyor ve insanlık tarihi boyunca tartışılan bir konu olmaya devam ediyor. Cem Keçe, “Anal ilişki sadece erkekler arasında (livata) uygulanmıyor, heteroseksüel çiftler arasında da tercih edilebiliyor. Çünkü bir kadında erkekler için en tahrik edici unsurlardan biri kalça bölgesi. Kalçası güzel kadınlar erkekler için çoğu zaman büyük ilgi odağı haline gelebiliyor. Anal seksi tercih eden birçok erkek kalçaların estetiği ve verdiği heyecan nedeniyle bu ilişki tarzına yönelebiliyor. Teknik olarak anal seks ile hamile kalınmıyor. Ancak anal sekste çok rahatlıkla mikrop kapılabiliyor, makattan çıkan penisin vajinaya temizlenmeden yerleştirilmesi vajinada hastalık yapabiliyor. Ayrıca çok çok nadir olarak, boşalma sonrasında meni anüsten vajinaya doğru kayabiliyor ve sıçrama gebeliği olarak bilinen olaya neden olabiliyor. Bu nedenle hem hamilelikten korunmak hem de sağlıklı bir cinsellik için anal veya vajinal, her ilişkide kondom kullanılması tavsiye ediliyor” diyor.