''Seçtiğim hayatın bedelini ödüyorum''

Milliyet Cadde'ye konuşan Can Bonomo, magazinden yakınmak yerine seçtiği bu hayatın bedelini ödediğini ve durumu kabullendiğini söyledi.

''Seçtiğim hayatın bedelini ödüyorum''

Can Bonomo, ‘Aşktan ve Gariplikten’ adlı albümünün üçüncü klibini ‘Olmaz Sensiz’ isimli şarkısına çekti. Klipte selfie’lerden oluşan bir aşk hikayesi anlatılıyor. 
“İnsanlar başarıya ulaşan ya da ulaşabilecek elektronik denemelerden zevk alıyor” diyen Bonomo; yeni çalışmasını, şiir kitabı ‘Delirmek Belirmektir’i ve magazinden neden kaçtığını

CADDE’ye anlattı. 
‘Olmaz Sensiz’ şarkısı için selfie’lerden oluşan bir klip çektiniz. Bu fikir nereden çıktı? 
Albümün en hareketli parçası ‘Olmaz Sensiz’i yaz aylarında bir videoyla paylaşmak istiyorduk. Bu sırada Samsung ile yollarımız kesişti. Yeni çıkan ürünleri için videomuza ürün yerleştirme yapmak istiyorlardı. Yönetmenimiz Can Saban’la bu işi nasıl yönetebileceğimizi düşündük. Kız arkadaşını selfie’lerle etkilemek isteyen bir Bonomo hikayesi de sempatik geldi. 

Sizce nasıl bir çalışma çıktı ortaya? 
Ortaya çıkan iş çok eğlenceli. Selfie mevzusu içimize sinen bir iş oldu. Klipte yer alan dostlarımızın ve güzel havaların da payı büyük. Ayrıca bu klipte ilk defa takipçilerimize de yer verdik. Bu da videonun bizler için özel olmasının bir başka sebebi oldu.

YENİ ALBÜM EKİMDE 
Karl Lagerfeld selfie için elektronik mastürbasyon demişti. Sizin selfie tanımınız nedir? 
Artık komik bir video, amatörce kaydedilmiş tek bir şarkıyla tüm dünyanın size bakmasını sağlayabiliyorsunuz. Modernizmi yaşayan kesim; zengin olmak için önce kafalarına bir kuşun pislemesinin, sonra bir piyango bileti almalarının tek çare olmadığını anladılar. Dolayısıyla bu durum Lagerfeld’in bakış açısını doğruluyor. İnsanlar bir noktada başarıya ulaşan ya da ulaşabilecek elektronik denemelerden zevk alıyor olabilir. Bu tatmini devamlı olarak yaşamak istemeleri ise gayet tutarlı ve insancıl . 

Özçekim açıklamasıyla ilgili neler söyleyeceksiniz? 
Açılımı ‘Compact Disk’ olan CD’ye ‘Tekercik’ ismini koyduğumuz zaman da birilerine sarılmak istemiştim. Böyle şirin şeyler uydurduğumuz zaman birilerine sarılasım geliyor (gülüyor).

MOSKOVA VE MİLANO’DA TURNUVAYA KATILDIM 
Kısa bir süre önce yurt dışındaydınız. Nereye gittiniz? 
Magic The Gathering adlı bir strateji oyunu oynuyorum. Oyunun, Moskova ve Milano’da yapılan iki turnuvasına katıldım. Gitmişken biraz gezip, kafa dağıtma imkanım da oldu. Moskova’da güzel bir başarı elde ettim sayılır ama İtalya’da hezimete uğradım.

ŞİİR EDEBiYATIN SARHOŞLUĞUDUR 
Bir yandan da ‘Ev Oturması’ adı altında internet üzerinden konserler veriyorsunuz. Ev halinizi sosyal medyadan bu kadar paylaşırken, magazinden neden kaçıyorsunuz? 
‘Ev Oturması’ adını verdiğimiz şey, içimizden birinin evinin salonunda müzik yaptığı bir sosyal medya projesi. Biz bu projeyle ev halimizi değil, stüdyoda prova ettiğimiz müziğimizi paylaşıyoruz. Hayatımın paylaşmayı tercih etmediğim kısımlarının iznim olmaksızın çalınmasını istemesem de, seçtiğim bu hayatın ödenmesi gereken ağır bir borcu olarak görüyor ve kabul ediyorum. Bu konuda magazinci kardeşlerimle kağıt üzerinde ya da sözlü bir anlaşmamız olmadığına göre ben kaçmakta, onlar da kovalamakta özgürler. 

Şiir kitabınıza gelelim... Beklediğiniz ilgiyi gördü mü? 
Şiir edebiyatın sarhoşluğudur. Lirik yazan benle, şiir yazan beni birbirinden ayıran esas düstur da, tam olarak bu sarhoşluğun verdiği kaçınılmaz dürüstlük. İlk şiir kitabımın (Delirmek Belirmektir) bu denli ilgi görece-ğini tahmin etmiyordum. Okuyan bir toplum olduğumuzu düşünmezken, kaldı ki şiir; bu denli kuvvetli bir ilgi ve alakaya mazhar olmak benim için büyük bir mutluluk. 

Kitapla ilgili korkularınız var mıydı? 
Beğenmediğim bir kitabı kimsenin beğenisine sunma cesaretini gösterecek kadar bencil değilim. ‘Delirmek Belirmektir’ iç dünyamdan kopmuş ve bu dünyada kendine yer arayan fikirlerin bir bütünü. Kitabın editörlüğünü yapan ustam Küçük İskender, şiirlerimin ciltlenme zamanının geldiğini söyledikten sonra pek bir endişem kalmadı. SENEM AYDIN (Milliyet)