"İyi ki aile olmuşuz"

Çok güzel bir aşk romanının iki kahramanı gibi
 onlar. Mustafa Sandal ve Emina Sandal çifti, Hafta Sonu dergisine verdikleri röportajda bakın ilişkilerini nasıl anlattılar.


Yazı: Oya Aşılıoğlu
Fotoğraflar: Cem Talu

Bazı çiftler var ki onlara bakınca insanın ‘sonsuz aşka’ inanası geliyor. ‘Evet, böylesi de var işte!’ diyorsunuz. Sizi temin ediyoruz ki var. Öyle bir adam düşünün ki “Çocuklarıma her baktığımda Emina’ya bir kez daha aşık oluyorum” diyor. Öyle bir kadın düşünün ki “Mustafa’nın varlığı benim için başlı başına bir mucize” diyerek ifade ediyor duygularını...

Biraz zamanda yolculuğa çıksak. Birbirinizi ilk gördüğünüz o ana... Neler hissetmiştiniz? Aklınızdan geçen ilk şey neydi?
Mustafa Sandal:
Emina’yı ilk gördüğümde, “Göreceksin, biz seninle mutlaka evleneceğiz” dedim. Öyle bir bakışı vardı ki, nutkum tutuldu resmen. Gözlerindeki ışığa vuruldum!

Emina Sandal: Evet, aynen öyle oldu (gülüyor). Tanışır tanışmaz Mustafa o akşam yemeğe çıkmak istedi. O kadar kararlı gözüküyordu ki, galiba telepati gücü beni de etkiledi.


Çok heyecanlı. Sonra?

E. S:
Çok düşünmeden “Neden olmasın!” dedim.
Naz yapmak...

‘Biraz cool gözükeyim’ numaraları...

E. S:
Hiç. İlginç gelecek belki ama daha o ilk karşılaşmamızdan itibaren en küçük bir numara yapmadık ikimiz de birbirimize karşı. Dediğim gibi onun o kararlılığı ve samimiyeti beni de etkiledi ve anın güzelliğine bıraktım kendimi.

Yemeğe geçelim o zaman hemen. Nasıl bir akşamdı?
E. S:
Çok romantik bir buluşma oldu. Mustafa inanılmaz centilmendi, çok nazikti. Ve biz daha o akşam, o masadan kalkarken birbirimize aşık olmuştuk.

Ve şimdi aradan onca zaman geçti. Bu dönem için çok zor bir şeyi başardığınızın farkında mısınız?

M. S:
Tabii ki farkındayız ama bu bizim için averaj gibi bir şey değil. Sürdürmek için özel bir çaba sarf etmiyoruz. Doğalımız bu. Şükürler olsun ki zaman birlikte çok güzel ilerledi. Böyle de devam edeceğini umuyoruz.

Neticede örnek gösterilen bir çiftsiniz. Bunu nasıl sağlıyorsunuz? Sizce mutlu bir beraberliğin sırrı nedir?

M. S:
Biz kendimiz gibi davranıyoruz. Varsa bu işin bir sırrı, budur herhalde. Aşkımızı, sevgimizi, aile hayatımızı çok normal yaşıyoruz. Hiçbir şey zorlama değil.

E. S: Bizim için önemli olan şey samimiyet; işimizde de özel hayatımızda da... İkimiz de birbirimize çok samimi davranıyoruz. Her konuda çok dürüst olmaya özen gösteriyoruz.

M. S: Aslında bunun tek cevabı şu belki de; biz birbirimizi çok seviyoruz. Hayatta her şey için geçerli bu. Bir işte başarılı olmak için o işi çok seviyor olmanız gerek. Bir evliliği, bir beraberliği yürütmenin en temelinde de sevgi var. Birbirinizi gerçekten çok seviyorsanız, aşılmayacak şey göremiyorum ben.

Şiir gibi konuşuyorsunuz... Hakikaten ilk günkü kadar tutkulu musunuz?
M. S:
En az ilk günkü kadar aşığım Emina’ya.
E. S: Her gün bir öncekinden daha güzel dersem abarttığımı düşüneceksiniz belki de ama inanın öyle.

Aşkın zamanla sevgiye dönüşmesi deyimi de sizin için palavra o zaman. Öyle mi?

M. S:
Bir kere şunu çok net olarak söyleyebilirim ki en azından kendi evliliğim için, evliliğin aşkı öldürdüğü fikrine kesinlikle katılmıyorum. Neticede bunu üreten de insanlar, biziz. Bir gün biri bu lafı atmış ortaya. Neye göre, kime göre?
E. S: Öldürmek şöyle dursun, Mustafa’yla aile olmamız, çocuk sahibi olmamız, aşkımızı da, sevgimizi de katbekat artırdı. Ben evliliğimizde zamanın hep bizim lehimize işlediğini hissediyorum.

"İyi ki aile olmuşuz" - Resim : 1
Tam da onu soracaktım. Sevgili olan Emina ve Mustafa Sandal ile çocukları olan Emina ve Mustafa Sandal arasındaki en belirgin fark ne oldu?
M. S:
Flört, sevgili olma, hatta evlenmek... Bunların hepsi çok güzel şeyler. Biz tüm bu aşamaların en keyifli, en coşkulu halini yaşadık. Yaşamaya da devam ediyoruz. Ama çocuklar olunca aile oluyorsunuz. Aile olmak çok farklı bir şey. Sorumlulukları, hissettirdikleri elbette çok farklı. İkimiz de aile olma fikrini en baştan beri çok benimsemiştik ve iyi ki de olmuşuz. Çocuklarıma her baktığımda Emina’ya bir kez daha aşık oluyorum.

Ne güzel anlattınız. O zaman tam yeri gelmişken kıskançlık diyeceğim...
M. S:
Emina’nın hiç rahatsız edici bir kıskançlığı yoktur. Bugüne kadar ikimiz de birbirimize hiç sorun yaşatmadık bu yüzden. Bu güvenle ilgili bir şey.

E. S: Kesinlikle. Hem karşılıklı güven hem özgüvenle ilgili.


Peki sizin romantik karenizin içini neler doldurur? Örneğin baş başa romantik bir tatil mi, yoksa mum ışığında romantik bir yemek mi? Ya da...

E. S: Zamana, mekana göre değişebilir
aslında. Kimi zaman mum ışığında yenilen güzel bir yemek, kimi zaman göz göze
gelip konuştuğumuz anlar... Kimi zaman çocuklarımız oynarken onları seyrettiğimizde yaşadığımız duygusal anlar... Başbaşayken de, çocuklarla birlikteyken de bunu yaşayabiliyoruz aslında.

Sürprizli bir çift misiniz? Birbirinizi şaşırtmayı sever misiniz?

M. S:
Birbirimize sürpriz yapmayı da, birbirimizi şaşırtmayı da çok seviyoruz. Sürprizler hayatın başka bir rengi.
E. S: Mustafa’nın kendisi benim için başlı başına bir sürpriz. Çok sıradan bir anı, bir anda hiç beklemediğiniz bir sürprize dönüştürebilir.