Emzirme hakkında her şey

Anneler için bebeklerine verecekleri bir damla süt bile her şeyden değerli. Bu yüzden de bir anne bebeğini emziremediği için vicdan azabı çekmeye başlayabiliyor. Oysa emzirmeye dair her ayrıntıyı bilirseniz, emzirmeyle ilgili yaşayacağınız problemleri de en aza indirebilirseniz.

Emzirme hakkında her şey

Pompa kullanırken nelere dikkat etmek gerekiyor?
Kullanılacak meme pompası elektrik ile veya elle çalışıyor olabilir. Annenin, kendini rahat hissedeceği bir modeli tercih etmesi gerekiyor. Süt sağma, pratik gerektiren bir işlem. Bu sebeple deneyim kazandıkça her seferinde biraz daha çok süt sağılabiliyor. En az süt çekme sıklığı kadar, sağma süresinin uzunluğu da, vücudu süt üretmesi için uyarıyor. Bu nedenle, annenin üç saat aralıklarla, mümkünse her iki göğsü 15’er dakika sağması gerekiyor. Yeterli vakti yoksa birkaç dakika bile sağmak en azından süt üretimini uyarması ve göğüslerin boşaltılması açısından faydalı.

Anne sütü hangi durumlarda yetersiz üretiliyor?
Anne sütünün yetersiz olmasının en önemli sebebi yeterli beslenememe ve iyi dinlenememek. Bu duruma çoğu annede ilk altı ayda görülen lohusalık depresyonu da neden olabiliyor. Bebeğe iyi bakamama, iyi besleyememe ve koruyamama gibi düşünce ve korkular, annede aşırı kaygı yarattığından süt üretiminde azalma olabiliyor.

Annenin sütü fazlaysa ne yapılmalı?
Annenin sütü fazlaysa ve bebeği emzirdikten sonra göğüsleri dolu kaldıysa bu durum annede ciddi sorunlara neden olabiliyor. Özellikle göğüste kalan süt; annede ateşe ve memede apseye yol açabiliyor. Bu sebeple bebek emdikten sonra süt pompayla boşaltılmalı. Böylelikle hem anne sütü ziyan olmamış hem de fazla sütler biriktirilmek üzere sağıldığı için annede ortaya çıkabilecek sorunlar da ortadan kaldırılmış olur.

Sütün saklanma şekli nasıl olmalı?
Annenin sütünü hijyenik ve güvenli bir yerde muhafaza etmesi gerekiyor. Sağılan sütler, saklama poşetleri içinde üç gün buzdolabında, iki haftaya kadar tek kapılı buzdolabının dondurucu kısmında, üç aya kadar da iki kapılı buzdolabının dondurucu bölümünde ve altı aya kadar derin dondurucuda (-18 0C) derecede saklanabilir. Süt saklama poşetinde bulunan sütler bebeğe verilmeden önce, ılık su dolu bir kap içerisinde benmari usulü ısıtılmalı. Isıtılan süt; kaşıkla veya bu amaçla üretilen küçük kadehlerle bebeğe verilebilir. Bebek sütü bu şekilde almayı reddediyorsa, biberon da kullanılabilir.

Anne sütünü reddeden bebek için ne yapılabilir?
Bebek emmeyi reddediyorsa annenin öncelikle çocuğu sakinleştirmesi gerekiyor. Bunun için de annenin bebeği göğsüne yatırıp, kendi kokusunu almasını sağlaması faydalı. Sonrasında emzirmeye başlanabilir. Annenin asla ‘bebek emmiyor, memeyi sevmedi’ gibi olumsuz düşünceleri aklına getirmemesi gerekiyor. Emzirme sabır işidir. Tekrar tekrar deneyerek emzirme işlemine başlanmalı. Bebeğin emmeyi reddetmesine sebep olan bazı durumlar da olabiliyor. Örneğin bebeğin burnu tıkalıysa ve ağzında pamukçuk denilen mantar enfeksiyonu oluştuysa bebek emmek istemeyebiliyor. Ayrıca anne baharatlı, sarımsaklı ve acı gıdalar tükettiyse, çay-kahve gibi içecekleri çok içtiyse bu durum sütün tadının değişmesine yol açabiliyor. Bu yüzden de bebekte olumsuz etkiler yaratabiliyor.

DOĞRU POZİSYON ÇOK ÖNEMLİ
Emzirmede birçok pozisyon vardır ancak annelerin en çok tercih ettiği pozisyon şekli beşik pozisyonu oluyor. Bu pozisyonda; anne rahat bir sandalyede ya da koltukta sırtını destekleyecek şekilde oturuyor. Bebeğin kafasını dirseğine yerleştiriyor. Bebeği kendisine paralel ve yüzü kendisine dönük olacak şekilde düz bir hatta tutuyor. Burun ve çene, göğse temas ederek emzirme başlatılıyor.

GÖĞÜS UCU ÇATLAKLARIYLA BAŞ ETMENİN YOLLARI
Meme başı çatlakları ve yaralar emzirme döneminde birçok annenin yaşadığı ortak bir problem. Ne yazık ki birçok anne sırf bu sebeple bebeğini emzirmekten vazgeçebiliyor. Oysa alınacak bazı önlemlerle bu rahatsızlıklar yaşanmayabiliyor.
• Öncelikle bebeğin memeyi doğru kavraması sağlanmalı. Bebek memenin kahverengi kısmını hiçbir hava boşluğu olmayacak şekilde ağzına alabilmeli.
• Meme başı çatlakları ve yaralarının oluşmaması için doğru emzirme tekniği kullanılmalı. Ayrıca sutyen seçimi de oldukça önemli. Göğüsleri sıkmayan, pamuklu ve emzirmeye uyumlu modeller tercih edilmeli.
• Annenin hijyene de oldukça dikkat etmesi gerekir. Meme ucu bakımında asla alkol, sabun benzeri tahriş edici maddeler kullanılmamalı.
• Alınan önlemlere rağmen hala göğüste yara gözlemleniyorsa, kadın doğum hekiminin önerdiği uygun kremler kullanılabilir.GÖĞÜS UCU KARMAŞASI
Emziren bir annenin göğüs ucu nasıl olmalı?
Aslında her annenin göğüs ucu bebeğine uygun haldedir. Bu durumu anahtar-kilit uyumu gibi düşünebiliriz. Nadir durumlarda bazen annenin göğüs ucu doğumdan sonra içe çökük olabiliyor. Ayrıca bebek ilk zamanlar emme konusunda biraz pasif kalabiliyor ve memeyi yakalamakta güçlük çekebiliyor. Böyle bir durumda göğüs ucu çıkarıcı pompa veya silikon göğüs ucu gibi uygun aparatlar kullanılarak, meme emzirmeye uygun hale getirilebiliyor. Göğüs ucu olmayan bir annenin bebeği; aktif bir bebekse ve göğse yaklaştırıldığında meme arıyorsa, öncelikle çıplak göğsü emzirme denenmeli. Eğer bebek memeyi alamıyorsa silikon göğüs ucu kullanılarak emzirme sağlanabilir.

Küçük göğüsler rahat emziremez inanışı doğru mu? 
Göğüslerin küçük olması emzirmeyi olumsuz yönde etkilemiyor. Memede süt yapan kısım tüm göğüs tiplerinde aynı.

Memelerin aşırı dolması ve şişmesi durumunda ne yapmak gerekiyor? Bunu engellemenin yolu var mı?
Doğum sonrası göğüslere daha çok kan geldiğinden süt üretimi başlıyor. Bu durum da göğüslerin şişmesine ve gerginleşmesine sebep oluyor. Ancak bu kişiden kişiye göre farklılıklar gösteriyor. Bazı annelerde hafif şişkinlik olabilirken, bazılarında göğüsler aşırı derecede büyüyor ve zonkluyor. Böyle bir durumda yapılacak ilk iş bebeği mümkün olduğunca emzirmek. Sağlıklı bir emzirme sonrası, göğüste oluşan dolgunluk ve şişlik 24-48 saat içerisinde normale dönüyor. Emzirmeyen annelerde genellikle sorun daha da ciddileşiyor. Ayrıca süt pompası ile sütleri boşaltmak da oldukça fayda sağlıyor.

Ağrılı meme başı ile nasıl başa çıkılabilir?
Emzirme sırasında bebek memeyi doğru bir şekilde kavrayamazsa ve sadece meme ucunu ağzına alarak emmeye başlarsa meme başında ağrılar oluşabiliyor. Doğru bir emzirme için bebeğin göğüs ucu çevresindeki aerola bölgesini tamamen kavraması gerekiyor. Aksi takdirde pozisyona bağlı oluşan ağrılı meme başı durumu ortaya çıkabiliyor. Eğer bebek doğru şekilde emmeye devam etmezse yeterli seviyede süt çekemiyor ve süt miktarında azalma oluyor. Bu nedenle annenin doğru emzirme tekniğini mutlaka öğrenmesi gerekiyor. Ayrıca meme başına bilinçsizce müdahalelerde bulunulmamalı. Örneğin meme başını sabunla yıkamak ya da karbonatlı su ile silmek ağrının devam etmesine sebep olabiliyor. Kullanılan sutyenin pamuklu olmasına özen gösterilmeli, göğüs pedi kullanılıyorsa da sık sık yenisiyle değiştirilmeli. Eğer bebek memeyi kavradığında, anne rahatsızlık hissediyor ya da acı duyuyorsa emzirme o an sonlandırılmalı. Emzirmeyi sonlandırmak için, küçük parmak yavaşça ağız kenarından içeri sokulup, göğüs ucu bebeğin damağından ayrılmalı. Sonra emzirme pozisyonu kontrol edilip tekrar denenmeli.

Süt kanalları neden tıkanıyor? Bu durumda neler yapılabilir?
Bazen anne göğsünde sütün toplandığı kanallardan birinin veya birkaçının tıkanması sonucu göğüste süt birikmesi olabiliyor. Bu duruma fazla süt üretimi, emzirmeye başlamanın gecikmesi, bebeğin memeye kötü yerleşmesi, sütün seyrek boşaltılması ve emzirme süresinin kısa tutulması neden olabiliyor. Kanal tıkanıklığının yaşanmaması için doğumdan sonra hemen emzirmeye başlanması gerekiyor. Eğer bebek yeteri kadar emdikten sonra göğüste şişlik devam ediyorsa; uygun cihazlarla annenin göğüsleri sağılmalı. Aksi takdirde halk dilinde süt ateşi olarak bilinen mastit yani meme enfeksiyonu görülebiliyor.

Yazı: Nilgün Yıldız

Bazıları göğüs ucu küçük diye emziremez bazılarıysa sütü gelmiyor diye düşündüğünden... Bazılarının emzirirken canı yanar ama bebeğini doyurmak uğruna susar bazıları bebeğini emzirirken hangi pozisyonu kullanacağını bilemez. Bir bebeğin gelişmesindeki en önemli etken anne sütü her zaman annelerin kafasında bir soru işareti oluşturmuştur. Central Hospital Hastanesi’nden Uzman Emzirme Danışmanı Burcu Cumbul, emzirme konusundaki soruları yanıtladı. Bakalım işin doğrusu neymiş?

Yeni doğmuş bir bebeğin günde kaç defa emzirilmesi normal?
Yeni doğmuş bebekleri emzirme aralıkları ilk haftalarda 1-2 saat gibi kısa olabiliyor. Her emzirmeden sonra memedeki süt miktarı biraz daha artıyor ve zamanla bebeğin beslenme aralıkları uzamaya başlıyor. Emzirme periyotları gün içerisinde bebekten bebeğe göre değişebiliyor ama ortalama 2-4 saat arasında oluyor. Emzirmede zaman sınırı koyulmamalı. Annenin süt miktarını artırabilmesi için bebeği sıkça emzirmesi gerekiyor. Yenidoğan bebekler genellikle günde 8-10 öğün emiyorlar. Bu yüzden bebek her ağladığında mutlaka emzirilmeli. Öğün sayısı daha sonra giderek azalmaya başlıyor. Sık emzirerek bol süt gelmesi sağlanıyor. Ayrıca göğüslerin şişmesi ve acıması da bu sayede önlenebiliyor.

Süt gelmediğinde ne yapmak gerekiyor?
Anne sütünün gelmesi doğumdan birkaç gün sonra başlayabiliyor. Başlangıçta az miktarda kolostrum yani ilk ağız sütü adı verilen bir süt geliyor. Bu sütün rengi sarımsı şeffaf renkli ve koyu oluyor. Bebeğin ihtiyaç duyduğu antikorları, mineralleri ve hızlı gelişebilmesi için gerekli olan büyüme faktörlerini içeriyor. Emzirmenin doğumdan hemen sonra başlatılması ve sık olarak emzirmek, annenin süt üretimini de kolaylaştırıyor. Annenin süt üretimini azaltacağından bebeğe ek sıvı ya da besin asla verilmemeli. Annenin ‘sütüm gelmiyor, sütüm yetmedi’ gibi olumsuz düşünceleri aklından çıkarması gerekiyor. Çünkü üzüntü ve stres sütün azalmasına sebep olabiliyor. Bunun yerine sabırlı olunmalı ve emzirmeye devam edilmeli. Ayrıca anne sütü; bebeğin gelişim haftasına göre değişim gösteriyor. Bu dönemde; doğal besinlerden yararlanılarak süt üretimi arttırılabiliyor. Örneğin; yeşil yapraklı taze sebzeler, kuru incir, kuru dut, taze meyvelerden hazırlanmış kompostolar, bol su süt artışı sağlıyor.