Dişlerinin geleceği sizin elinizde

Bir çocuğun diş sağlığı, aralarındaki yakın ilişki nedeniyle önce annesinin diş sağlığından etkileniyor. Kendi ağız bakımına önem veren bir anne, ilk dişinden itibaren bebeğinin de dişlerine gözü gibi bakıyor.

Dişlerinin geleceği sizin elinizde

Yazı: Yaprak Çetinkaya

Dişlerinin inci gibi dizilmesini istiyoruz, diş ağrısı çektiklerini hayal bile edemiyoruz.  Ama sonra araya hayatın koşuşturmaları giriyor ve bir de bakıyoruz ki ufaklık diş hekiminin koltuğunda! Ağız ve diş bakımının detaylarını hatırlayalım ve her şeye rağmen bir sorun çıktıysa onu o koltukta nasıl rahatlatacağımıza bir göz atalım dedik. Diş gelişimi ve sağlığı ile ilgili sorularımızı DentGroup Kids’ten Pedodonti Uzmanı Dr. İrem Birinci, diş hekimi korkusunu yönetmenin yollarını ise IAM Aile Merkezi’nden Pedagog Iris Steinfeld yanıtladı.

Çocukların diş sağlığı ile ilgili ilk adımlar ne zaman atılmalı? İlk dişleri çıkınca mı daha önce mi?
Çocukların diş sağlığı ile ilgili atılacak en önemli adım, annenin kendi ağız diş sağlığına önem vermesidir. Çocuk ile anne arasındaki yakın ilişkiden dolayı, çürük yapıcı bakteriler anneden çocuğa geçer ve çocuğun ağız florasında yer edinir. Bu nedenle annenin tüm diş tedavilerini yaptırmış ve ağız bakımını çok iyi gerçekleştiriyor olması gerekir. Eğer tedavi gerekli ise genellikle hamileliliğin ikinci trimester’ına (14-26 hafta arası) ertelenir. Dental radyografi hamilelik sebebi ile alınamaz. Bu sebeple hamilelikten önce diş tedavilerinin tamamlanması en doğrusu…

Bebeklerin ağız ve diş bakımına ne zaman ve hangi yöntemlerle başlamak gerekiyor?
İlk diş çıkar, fırçalama başlar. Bizim hastalarımıza söylediğimiz ilk şey bu oluyor. Bu temizleme işlemi; her beslenmeden sonra temiz bir bez, bir fırça ya da marketlerde satılan özel parmak fırçaları ile yapılabilir. Azı dişleri çıkmaya başladıktan sonra ise daha özenli bir ağız diş bakımı gerekiyor. Yaşa göre uygun fırça ve gerekirse bebeklere özel (yutulabilir) diş macunları kullanılarak günde en az iki kez fırçalanmalı. Çocuklar küçük yaşlarda ağızlarını çalkalayıp tükürme davranışını yapamadıklarından diş macunlarının neredeyse tamamı yutulur. Bu sebeple yaşa uygun, çocuklara özel diş macunları tercih edilmelidir. Ürün ya da marka seçilmesinde bir diş hekiminden tavsiye istenebilir.

Çocuk fırçaya nasıl alıştırılır?
Diş fırçalama alışkanlığının yerleşmesi için fırçanın önce çocuğa verilmesi, çocuk fırçalamasını bitirdikten sonra ebeveynlerin dişleri temizlemesi gerekiyor. Bu sayede bebeklikten itibaren fırçalama gözetim altında olabilir. Ailelerin bu konuda bilmesi gereken nokta; çocuklar, motor gelişim tamamlanana kadar etkin bir diş fırçalama ve ağız bakımı yapamazlar. Bu dönem çocuktan çocuğa değişebilmekle birlikte genellikle 5-6 yaşını buluyor. Çürüksüz dişler için çocuklar bu yaşa gelene kadar, dişlerini günde en az bir kere sizin fırçalamanız gerekiyor. Çocuk kendi ayakkabısını bağlayabilecek, kendi banyo ihtiyacını karşılayabilecek döneme kadar bu yardım devam etmeli.

Süt dişi çürüklerinin en önemli nedenleri neler?
Diş çürüğü, doğru ve düzenli diş fırçalamama, yanlış beslenme alışkanlıkları, genetik faktörler, ağız florasındaki bakteriler gibi çoklu faktöre bağlı dünyada en yaygın olarak görülen enfeksiyöz hastalık... Süt dişleri yapısındaki bazı özelliklerden dolayı kalıcı dişlerden daha kolay ve hızlı çürüyor. Dişler çıktıktan sonra uzun süre fırçalanmaması, gece beslenmesi, çocuk her istediğinde çürük yapıcı besinlerin verilmesi bu tablonun en önemli nedenleri...

Dişlerinin geleceği sizin elinizde - Resim : 1

Çürük süt dişlerine dolgu yapılması neden önemli?
Süt dişlerinin görevlerinin başında beslenmenin sağlanması geliyor. Çürüğün erken dönemlerinde sadece beslenme sonrasında ağrı hisseden çocuk, çürüğün derinleştiği durumlarda devamlı ağrı duymaya başlıyor. Yemek sonrasında ağrı hisseden çocuk yemek yemek istemiyor, bu sürecin de sonunda yetersiz beslenmeye bağlı olarak gelişim gerilikleri görülebiliyor. Bazı aileler süt dişlerinin tedavi edilmesindense çekilmesi taraftarıdır. Buna gerekçe olarak da altlarından gelecek sürekli dişleri gösterirler. Oysaki altlarından gelen sürekli dişler için rehber olan süt dişlerinin erken kaybı sonrasında, komşu dişler çekim boşluğuna doğru yer değiştiriyor ve alttan gelecek sürekli dişin yeri kapanmış oluyor. Bu durum sürekli dişlerin gömük kalmasına ya da çapraşıklığına neden oluyor. Süt dişlerinin diğer bir görevi de estetiğin sağlanmasıdır. Çocuklar için bunun önemli olmadığı düşünülse de ön dişlerinde çürükler olan veya dişleri olmayan çocuklar sıklıkla ağızlarını kapalı tutuyorlar, konuşmak istemiyorlar ve gülümserken ağızlarını saklama eğilimi gösteriyorlar. Bu durum onların özgüvenlerini ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkiliyor.

Çocukların dişlerine flor kaplanması konusu son zamanlarda tartışılır oldu. Bu konunun doğrusu nedir?
Flor uygulamak diş minesini zararlı asitlere karşı korumak, çürük oluşumunu engellemek, başlangıç seviyesindeki çürükleri durdurmak için alınabilecek en etkili ve basit önlemdir. Uygun şekilde, yaşta, dozda uygulandığında herhangi bir zararı yoktur. İlla ki her çocuğa uygulanacak diye bir kural yok. Muayeneden sonra hekiminiz çocuğunuzun risk grubunu belirleyerek 4-6 ayda bir düzenli kontrollere çağıracaktır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Dünya Diş Hekimleri Birliği (FDI), Avrupa Pediatrik Diş Hekimliği Birliği (EAPD) ve Amerikan Pediatrik Diş Hekimliği Birliği (AAPD) toplumsal bir sağlık problemi olan diş çürüğünün azaltılmasında, içme sularının florlanması da dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle florür uygulamalarının etkili olduğunu bilimsel raporlarla açıklamışlardır.

Dişlerin gelişimi
Yaklaşık üç yaşında tüm süt dişleri çıkıp, tamamlanmış oluyor ve 20 sayısına ulaşılıyor. 5.5-6 yaşından sonra genellikle çıkma sırasına göre bu 20 diş düşmeye başlıyor. Önce orta kesici dişler değişiyor.  Aynı dönemde sürekli (kalıcı) büyükazı dişleri de çıkıyor. Bu dişler yaklaşık altı yaşında ağız içine sürdüğü için ‘altı yaş dişi’ de deniliyor. 12-13 yaşında tüm süt dişleri düşmüş ve kalıcı dişlerin hepsi çıkmış oluyor.

EN ÖNEMLİSİ DİŞLERİ KORUMAK
İlk diş muayenesi ne zaman olmalı? Her şey yolunda ise hangi sıklıkla devam etmeli?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ilk diş hekimi muayenesinin ilk diş çıktıktan sonra yapılmasını (genellikle 6 ay-1 yaş arası) öneriyor. Bu muayenenin öncelikli amacı; koruyucu hekimlik ve bilgilendirme yapmak. Muayeneye gelen ebeveynler; beslenme, diş ve ağız içi temizliği, yaşlara göre kullanılabilecek uygun diş fırçası, gerekli ise diş macunu, doğru ve  etkin fırçalama, diş gelişimi, dişlerin çıkma ve dökülme zamanları gibi birçok konuda bilgilendiriliyor. Eğer herhangi bir tedavi gerekmiyorsa 3-4 yaşına kadar senede bir kez, daha sonra senede 2-3 kez düzenli kontrole gelinmeli.

Çocukların çocuk uzmanı diş hekimlerine gitmesi şart mı?
Tıp alanında nasıl uzmanlaşma var ise diş hekimliği alanında da vardır. Çocuk diş hekimliği bilim dalı, çocuğun doğumdan başlayarak süt dişlerinin tamamının değiştiği 12-13’lü yaşlarla kadar uzanan süreçte, süt ve kalıcı dişlerinin korunması ve tedavisi ile ilgilenmektedir. Çocuklarda diş hekimi korkusu oluşmamasını sağlamak, çocuklar için diş tedavisini keyifli bir oyuna çevirmek,  çocuğun çürük risk grubunu belirleyerek kişiye özgü koruyucu program oluşturmak, diş tedavilerini yapmak, beslenme alışkanlıklarını düzenlemek, koruyucu ortodontik tedaviler yapmak, özel ilgi gerektiren çocukların diş tedavilerini yapmak görevleri arasındadır.

Dişlerinin geleceği sizin elinizde - Resim : 2

Korkusuna anlayış gösterin
Pedagog Iris Steinfeld, diş hekiminden korkmanın herkes için geçerli ve normal bir durum olduğunu söylüyor. Acıdan korkuyoruz ve korkmak aslında bizi hayatta tutuyor.

Diş hekiminin koltuğunda savunmasız, hareket etmeden ve ağzımız açık otururken, bizi korumak ve riskli durumlardan uzaklaştırmak, gerekirse savaşmak veya kaçmak ile ilgilenen sinir sistemimiz devreye giriyor. Bu sırada kortizol ve diğer stres hormonları salgılanıyor ve anksiyete ortaya çıkıyor. Steinfeld, çocukların diş hekimi korkusunu hafifletmek için yapılabileceklerini şöyle anlatıyor: “Çocuğunuzu korktuğu için asla aşağılamayın, yargılamayın, ona kızmayın. Bu bedensel bir tepkidir ve çocuk bunu kontrol edemez. Korkuları ile başa çıkabileceği ve korkusuna rağmen orada oturabileceği konusunda onu cesaretlendirin. ‘Seni çok iyi anlıyorum, korkman normal, orada oturmak hiç kolay değil’ gibi sözlerle onu anladığınızı ifade edin. ‘Sana nasıl yardımcı olabilirim? Elimi tutmak ister misin? Oyuncağını vermemi ister misin?’ gibi çözüm odaklı sorular sorun.”

Çocuğun diş hekimi ile bağ kurabilmesi için biraz sohbet edilmesini öneren Iris Steinfeld, “Diş hekimi neler yapacağını çocuğa acele etmeden, biraz vakit ayırarak anlatabilir. Siz diş hekimine giderken çocuğunuzu yanınızda götürürseniz bu da onun konuya alışmasını kolaylaştırır” diyor.

Diş hekiminin giydiği beyaz önlük de çocukta stres yaratabiliyor. Beyaz önlük ve tıbbi kokular, geçmiş deneyimlere bağlı olarak sinir sistemini alarm vermesine neden olabiliyor. Bu nedenle çocuk diş hekimlerinin beyaz yerine çiçekli önlük giyebileceğini söyleyen Steinfeld, “Bu sırada anne veya babanın çocuk ile iletişimi sürdürmesi korkuyu yatıştıracaktır. Doktor ile sohbete dalmaktansa çocuk ile ilgilenmek, sakin bir ses tonu ile onunla konuşmak, neler yapıldığını anlatmak süreci kolaylaştırır. Ayrıca çocukla diş hekimi randevusu öncesi ve sonrası yapılacak programı da detaylı konuşun. ‘Metroya bineceğiz, diş hekiminden çıkınca parkta vakit geçireceğiz’ gibi detaylar verin” diyor.

Dolguyu deneyimliyorlar
Pedodonti Uzmanı Dr. İrem Birinci de “Çocuklara teker teker tüm basamakları önce gösterip sonra uyguluyoruz. Örneğin bir dolgu yapmak için oyuncak köpeğimize çocuğun dolgu yapmasını sağlıyor ya da ilk önce onun kendi tırnağında gösterip, sonra ağzın içinde deniyoruz. Ailelerde aynı yöntemi deneyebilirler. Örneğin TUBİTAK yayınlarının ‘Diş Hekiminde’ adlı kitabı alınarak, bir ön bilgilendirme yapılabilir. Korkusu olan çocuklarda, diş tedavileri için özellikle çocuk dalında uzmanlaşmış diş hekimleri tercih edilmesini tavsiye ediyoruz” diyor.