Kürtaj psikolojisi üzerine

Kürtaj bir seçim değil bazı durumlarda yaşanmaya mecbur kalınan bir travmadır

Feyza Bayraktar

Feyza Bayraktar


Kürtaj psikolojisi üzerine

Başlıktan da anlaşılacağı gibi kürtaj birçok kişinin sandığı gibi bir tercih, kolayca yaşanan, atlatılan bir durum ya da bir doğum kontrol yöntemi değildir. Kadın hamile kaldığı andan itibaren fizyolojik olarak bedende annelik hormonları salgılanmaya başlar ve bir hücre halinde bile olsa bebekle bağ kurmaya başlar. Anne doğanın kanunu gereği bebeğini koruma, kollama duygularını hissetmeye başlar. Gebeliği sonlandırma kararı zorunluluk olmadıkça kolayca alınacak bir karar değildir. Birçok kadın kürtaj ve sonraki süreci oldukça travmatik yaşar.

Kadın ilk önce büyük bir heyecan duyar hamile olduğunu öğrendiği zaman. Tek düşündüğü şey o bebeğe sahip olabilmektir. Yalnız öte yandan yüzleşmesi gereken bir gerçek vardır, o bebeği doğurması mümkün değildir. Belki fizyolojik, belki psikolojik, belki maddi, belki ailesel, çevresel açıdan belki de kendisine özgü geçerli bir sebepten dolayı o bebeği dünyaya getirmesi olanaksızdır. Bu gerçekle yüzleştikten sonra kadın, aslında dışarıdan çok basit gibi gözüken ama belki de hayatında geçirdiği en zor operasyonu geçirir. Genellikle ağlayarak uyanır kadınlar operasyon bittiği zaman narkozdan, sebebi ise yaşadığı suçluluk ve kaybın getirdiği acıdır. Kendisine ve/veya partnerine duyduğu yoğun öfkedir.

Kürtaj sonrası en sık yaşanılan duygu suçluluk ve kayıp duygusudur. Hamilelikle başlayan bebeğini koruma, kollama duygusu bir anda kadının kendisinin bebeğini kendi eliyle yok ettiği duygusuna dönüşüverir. Kendisini suçlar, partnerini suçlar,  ailesini, çevreyi, yaşadığı hayatı, bu durumda kalmasına sebep olan herkesi, her şeyi suçlar. Suçluluk duygusu yoğun bir kayıp duygusu ile birleşir. Bebeğin dünyaya gelmiş olmaması yaşanılan kayıp duygusunu azaltmaz. Kendine öfke duyma, partnerine öfke duyma, gebeliği sonlandırma zorunluluğunu getiren sebebe öfke duyma suçluluk, acı ve kayıp duygusu ile birleşir. Bu duygu karmaşasını bazı kadınlar daha yoğun ve uzun süreli yaşar. Kürtaj sonrası yaşanılan suçluluk ve kayıp duygusu normaldir yalnız gebeliği sonlandırmanın sebebinin değişkenliği, sosyal desteğin olmaması, kadının partnerinin yeterince destek vermemesi “hatta bazı durumlarda kadının yanında olmaması” suçluluk ve kayıp duygusunun travmatik bir hal almasına sebep olabilir. Bu sebeple kürtaj sonrası kadının eğer mümkünse partneri, ailesi ve arkadaşları tarafından duygusal destek görmesi kadının bu psikolojik süreci daha kolay atlatması açısından oldukça önemlidir. Kadın gebeliğe son verdiği için cezalandırılacağı duygusuna kapılabilir. Bir daha çocuk sahibi olamayacağı, çok büyük bir günah işlediği, başına kötü bir şey geleceği kaygısını yaşayabilir. Kürtaj sonrası kaygı bozuklukları ve depresyon en sık görülen psikolojik rahatsızlıklar arasındadır. Kürtaj bir kadın için oldukça zor hatta travmatik olabilecek bir durumdur. Basit bir operasyonun ötesindedir. Dolayısıyla kadının yanında olmak ve onu duygusal açıdan desteklemek bu sürecin sağlıklı şekilde atlatılmasına yardımcı olabilir. Kadının ilgi ve şefkate ihtiyacı olduğu bir süreçtir. Kürtaj sonrası psikolojik destek alınması sürecin daha rahat atlatılması açısından önemlidir.