Bazıları zengin sever!

Kalbinizin bir bedeli olabilir mi? Aşk ve para ikileminde kalmak insanı kötü biri yapar mı?

Bazıları  zengin sever!

Yazı: Nilgün Yıldız

Bugünlerde hayatımızın vazgeçilmez parçası olan Facebook’ta tuhaf bir haber dolaşıyor. Özellikle de son günlerde magazin gündemini meşgul eden yaşlı, zengin erkekler ve genç sevgilileriyle ilgili haberler üzerine daha çok dikkatimi çekti. Bu habere göre; 25 yaşında oldukça güzel olduğunu iddia eden ve evlenmek için zengin bir koca aradığını söyleyen genç bir kadın, dünyanın en büyük finans şirketlerinden J.P. Morgan’ın CEO’su James Dimon’a bir mail atıyor. Mail’inde kısaca şöyle diyor; “Size karşı dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum. Çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim. Yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum. Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar orta sınıf sayılıyor. Böyle biriyle nerede tanışabilirim ya da böyle biriyle evlenmeyi nasıl başarabilirim?” Bu soru karşısında soğukkanlılığını koruyan ünlü finansçı ise belki de ders verecek bir mail atıyor. Hazır mısınız? İşte sorunun cevabı: “Bir iş adamı gözünden bakarsak, sizinle evlenmek kötü bir fikir. Detayları bir kenara bırakırsak, yapmaya çalıştığınız şey ‘güzellik’ ile ‘para’ ikilisini takas etmek: A kişisi güzelliği sağlar, B kişisi de bunun için ödeme yapar, gayet adil. Fakat burada ölümcül bir problem var; sizin güzelliğiniz kaybolacak ama benim param iyi bir sebep olmadıkça tükenmeyecek. Aslına bakarsanız, benim gelirim yıldan yıla artabilir, ancak siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz. Bu sebeple, ekonomik açıdan bakarsak, ben değer kazanan bir varlıkken siz değer kaybeden bir varlıksınız. Hem de sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı. Eğer güzellik sizin tek varlığınızsa, değeriniz 10 yıl sonra çok daha düşük olacak. Sizi satın almak iyi bir fikir değil, bu sebeple kiralamayı tercih ederim. Çünkü alışveriş değeri düşen bir şeyi uzun süre elde tutmak hiç de iyi bir fikir değil. Aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli. Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar aptal değil; sizinle yalnızca çıkarız ama evlenmeyiz. Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm. Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan o zengin siz olabilirsiniz. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksek.”

Bu haberi ilk okuduğumda gerçekten şaşırdım. Haber ne kadar doğru, ne kadar söylenti bilemem ama bu haber üzerine bir de karşıma magazin gündemindeki haberler çıkınca konuyu araştırmaya karar verdim. Ne oluyor da gencecik güzel kadınlar kendilerinden yaşça büyük, çoğu zaman evli erkeklerle birlikte oluyor? Gerçekten konu sadece para mı yoksa aşk mı? Çoğu zaman para avcısı diye baktığımız, bazen küçümsediğimiz bu kadınların istekleri aslında bizde de olabilir mi? Hangi kadın her istediğini alabilecek kadar zengin olmak istemez? Peki bunun durma noktası ne? Ne zaman başkasının parasını elde etmek bir hırsa dönüşebilir? Bu gibi bir sürü sorunun cevabını almak için Psikoterapist Uzman Dr. Timur Harzadın’in kapısını çaldım. Kendisi belki de birçoğumuzun kafasındaki soruları yanıtladı. Bakalım gerçeklerle ne kadar yüzleşebileceğiz?

Yonu yaş olunca...

Yaş yatağa uğrarsa..
Yaş farkı başlangıçta her iki taraf için cinsel çekiciliği artırıcı bir durum olabiliyor. Başlangıçta erkek için kendilerinden yaşça ve deneyimce zayıf olan genç kızla ilişki kendini güçlü olarak görme anlamı taşıyabiliyor. Kadın içinse deneyimli bir erkek daha kolay orgazm olabilmek anlamına gelebiliyor. Ancak zamanla olgun erkek, genç kadına ayak uydurmada zorluklar yaşamaya başlıyor. Erkeğin başarısız cinsel ilişkiler yaşaması sonucu kadında orgazm problemleri görülebiliyor. Bu durum erkek için bir takıntı haline gelerek tekrar başarısız olma korkusuna neden olabiliyor. Bu sırada yetersizlik, değersizlik, aşağılanma, hayal kırıklığı, utanç veya suçluluk duyguları hissedebiliyor. Sanki olgun erkeğin kadını sürekli olarak orgazma sokması gerekiyormuş gibi düşünülüyor. Bazen kadın burada erkeğin verebileceğinden daha fazla seks isteyebiliyor ve erkek devam edemediğinde sahne kadının alay etmesi ile sonuçlanabiliyor. Çünkü erkek kadının performansına uyum gösterememiştir. Kadın eğer seks sonrası kendisine soğuk davranıyorsa erkeğin egosu ağır bir darbe daha alıyor.

Olgun erkeğin tecrübesiyle baş etmek
Olgun erkeğin hayat deneyimlerinin fazlalığı başlangıçta ilişki açısından olumlu oluyor. Genç kadını yönlendirmesi iki taraf için de iyi gibi görünüyor. Genç kadın, hem maddi hem de duygusal yönden ihtiyaçları kolayca karşılandığı için kendini özel hissediyor. Erkek ise sürekli kendisine ihtiyaç duyan biri olduğu için değerli hissediyor. Ancak zamanla erkeğin sürekli yönlendirmesi kadın tarafından baskı, işgal ve kontrol edilme şeklinde hissedilmeye başlıyor. Erkek ise bir süre sonra problem çözmekten bıkıyor ve kadını çocuk gibi davrandığı, mızmızlandığı, karar vermekte zorlandığı gibi sebeplerle suçluyor. Çünkü sürekli onaylanma ve kabul bekleyen genç bir kadınla olmak, erkeği devamlı güçlü görünmeye zorluyor. İletişim artık baba-kız veya anne-oğul ilişkisine dönüyor.

İdeal yaş farkı ne olmalı?
Biz onun ilişkisini bunun evliliğini kınıyoruz fakat acaba gerçekten aradaki yaş farkı ne olmalı? Önce bundan başlamak gerekiyor. İngiltere’de iki bin kadın arasında yapılan bir araştırmaya göre kadın ve erkek arasındaki yaş farkı 52 ay olmalı yani dört yıl dört ay. Timur Harzadin, “Benim kişisel deneyimlerime göre ise bu durum çiftlerin eğitim düzeyleri ile ilgili. Eğitim düzeyleri çok yüksek ve aynı seviyede ise 2-3 yaş erkeğin büyük olması uygun. Eğer düşük sosyoekonomik bir aile ise veya eğitim düzeyleri az ise erkek 5-10 yaş büyük olabilir. Yine de erkek-kadın arasındaki yaş farkının ne kadar olması gerektiği kişiden kişiye, kültürden kültüre değişen bir olgu. Bilimsel çalışmalar yanında bireysel ve geleneksel kavramlar da göz önünde tutularak cevap verilmesi gereken bir konu” diyor.Neden olgun erkek?
Günümüzde birçok kadın bir köşede oturup kısmetlerini beklemekten vazgeçmiş durumda. Artık beğendikleri erkekle birlikte olmak için girişimde bulunmaktan çekinmiyorlar. Kadın açısından bakıldığında ise taş devrinden beri devam eden korunma ve güvenlik duygusu ön planda. Bu yüzden sırtını dayayabileceği, güçlü, olgun, maddi yönü kendisinden daha yüksek bir erkek çekici gelebiliyor. Genç kadın diğer taraftan baba özlemi ve şefkat arayışı içinde olabiliyor. Güçlü bir erkeğin onu sahiplendiği duygusunu deneyimlemek kadın için keyif verici oluyor. Buna ilaveten ruhsal anlamda kadınlar erkeklerden daha hızlı olgunlaşıyor. Bu yüzden yaşıtları erkekler bir süre sonra kendilerine çocuk gibi gelebiliyor.

Statüsü olan bir erkek sayesinde toplumda yer edinme duygusu nedeniyle olgun bir erkeğe yönelme ihtimali de artıyor. Eğer kadın kendini ruhsal anlamda taşıyacak bir erkekle bir an önce evlenip yuva kurmak istiyorsa, yaşıtı erkekler yerine olgun erkekleri tercih ediyor. Çünkü aradığı maddi ve manevi özellikleri bu erkekte daha kolay bulabiliyor. Olgun erkek geçen zaman içinde hayatta belirli bir statüye gelmiş ve bir yer edinmiş oluyor. Gelecek kaygısı daha az olduğu için hayata belirli bir mantık çerçevesinde bakabiliyor. Genç bir erkeğe göre olgun erkek, neyi, ne zaman ve ne kadar düşünmesi gerektiğini daha iyi biliyor. Kendi duygularını karşı tarafa daha iyi ifade ediyor. Empati yetisi daha fazla oluyor ve bu sayede karşıdaki kadının duygularını daha iyi kavrıyor. Bir kadına nasıl hitap edilmesi gerektiğini daha iyi biliyor. Karşıdakini olduğu gibi kabul etme yetisi daha gelişmiş durumda. Özet olarak daha romantik, daha kültürlü ve daha paralı bir erkek oluyor.  Tüm bunlar sayesinde olgun erkeklerle daha az sorunlu bir ilişki yaşama ihtimali artıyor. Ayrıca kaç yasında olursanız olun ilişkide gençliğinin hep vurgulanıyor olması kadın için çok güzel bir duygu. Çünkü kendini hep olduğundan genç hissedecek.

Genç kadınların olgun erkeklerle birlikte olmasının altında para da bir etken olabilir mi?
Cebinde milyon dolarla gezen bir adamla beraber olmak birçok kadın için cezbedici. Örneğin bir düğünde gelinin güzel olup olmadığı daha çok sorgulanırken, damadın ne iş yaptığı (ne kadar kazandığı) üzerinde daha çok konuşulur. Taş devrinde iyi avlanıp evine bol yiyecek getiren erkek el üstünde tutulurdu. Şimdi de iyi para kazanıp evine bol yiyecek getiren erkek rağbet görüyor. Bu aslında doğal bir duygu ve taş devrinden beri aslında değişen bir şey yok.

Zengin bir erkekle birlikte olmak özellikle ilişki tecrübesi olmayan bir kadını hangi yönlerden mutlu edebilir?
Para sayesinde istediği şeylere sahip olmak, çılgınca alışveriş yapmak çok keyif vericidir. Varlık sayesinde elde edilen toplumsal statü de cabası. Yine de ilişkide en önemli kısım para ise bu beraberliğin sonu genellikle karanlıktır. Ancak bununla beraber çoğu kadını sadece ekonomik ve sosyal gerçekler doğrultusunda hareket eden maddiyatçı kişiler olarak görmek de son derece yanlış bir bakış açısı.

Olgun erkeklerin yaşça genç bir kız ile birlikte olmasının altında neler var?
‘Hala gencim, genç bir kadın beni beğeniyor ve iyi seks yapabiliyorum’ duygusu erkeğe güven duygusu veriyor. Bu durum ruhsal ve bedensel olarak kendini iyi hissettiriyor. Yaşlanmak istemeyen bir erkek için bundan kurtulmanın en iyi çözümlerinden biri, genç bir kadınla beraber olmak. Erkek fiziksel hastalıklar veya ruhsal problemler geliştikçe yaşlılıkla yüzleşmeye başlıyor. Bu çöküntü bazen çok daha derin oluyor ve kişinin hayat kalitesini önemli derecede etkiliyor. Bu yüzden bu erkek özellikle 50’li yaşlardan sonra hala genç olduğunu hem kendi içsel dünyasına hem de çevresine onaylatmak istiyor. Fiziksel olarak yaşlanmaya başlasa bile duygusal olarak genç hissetmeli.
Aynı zamanda erkekler, cinselliğe daha fazla önem veriyor. Bu durum hayvanlarda da insandaki gibi oluyor. Çünkü cinsel arzuyu testosteron hormonu sağlıyor. Bu hormon erkeklerde kadınlara göre çok daha yüksek oluyor. Bu hormonun yüksekliği nedeniyle erkek, sıcak, tatlı dilli, cinsel açıdan çekici kadını daha hızlı fark ediyor. Örneğin kişisel bakımına dikkat eden, fit bir vücuda sahip kadın daha önce dikkat çekiyor. Buna ilaveten yaptığı espriye gülen, güler yüzlü ve eğlenceli kadın yine öncelikli tercih sebebi oluyor. Tüm bu özellikler genç bir kadınla olma ihtimalini yükseltiyor.

Bu aşkların sonu ne oluyor?
Bu tür aşklar ilk başta çok çekici geliyor fakat daha sonra bazı problemler çıkıyor. Kadın gençliğin, çocuksu yapının verdiği enerjiyle hareketli ve eğlenceli bir yaşam biçimi istiyor. Erkeğin tercihi ise daha sakin ve dingin yaşamak. Mutlu başlayan ilişki, aradaki yakınlık arttıkça zaman içinde bozulmaya başlıyor. Karşılıklı ilginin aşırı artması, boğulma veya işgal duygusuna neden oluyor. Hem kadın hem erkek giderek gergin bir hale geliyor. ‘Nasıl olsa aşığız, sevgi her şeyin üstünden gelir, partnerim nasıl olsa değişecektir’ gibi düşüncelerin gerçek dışı olduğu zamanla anlaşılıyor. Çoğu kadın sevgilisinde gördüğü olumsuz yönleri zamanla değiştireceğini düşünüyor ve daha başlangıçta bununla ilgili planlarını yapıyor. Öncelikle kendisini saklıyor ve erkeğin onu beğeneceği bir kimliğe bürünüyor. Erkek ise kadının bu kimliğini gerçek sanıyor ve onun ömür boyu böyle olacağına inanıyor. Süreç ilerledikçe kadın erkeği değiştiremeyeceğini fark ediyor, erkek ise kadının giderek değişmekte olduğunu. Her ikisi de gerçekle tanışıyor ve çatışma başlıyor.
Bazen de çiftler konuşmayarak birbirinden uzaklaşarak çatışmadan korunuyor. Bu durumda da ilişki monotonlaşıyor ve aldatma ile sonuçlanabiliyor.

Toplumun bu duruma bakış açısı nedir?
Olgun erkek-genç kadın ilişkisinde toplum bu farkı kolay bir şekilde kabul etmiyor. Kimi erkeğe ‘azgın teke’ etiketlemesinde bulunabiliyor. Kimi ‘sübyancı’ diye suçlayabiliyor. Hatta bazen çevreden gelebilecek tepkiler yüzünden ilişki ilk yıllarda herkesten gizlenebiliyor. Ancak son zamanlarda ‘aşkın yaşı yok’ gibi sözler artık bu durumun toplumsal olarak nispeten daha kabul edilebilir olduğunu düşündürüyor.

Aynı şekilde olgun kadın-genç erkek ilişkisinin altında neler olabilir?
Bu ilişki daha az görülmekle birlikte son zamanlarda toplumdaki sıklığı artma eğiliminde. Özellikle ünlü kişilerde medyanın da ilgisi nedeniyle çok daha dikkat çekici olmaya başladı. Batı ülkelerinde ise çok daha yaygın. Özellikle maddi sorunu olmayan olgun bir kadın yaşça küçük bir erkek seçme eğiliminde olabiliyor. Böylece eğlenme, seyahat, cinsellik ve arkadaşlık konularında kendini çok daha iyi hissediyor. Sanılanın aksine bu ilişkiyi başlatan kadın değil genellikle erkek oluyor. Bu yüzden erkek partnerine sadık oluyor ve onu daha genç bir kadınla aldatma eğiliminde olmuyor.

Olgun kadın ve genç erkek ilişkisi de toplum tarafından pek kabul görmüyor değil mi?
Aslında bazı inançlı kişiler bunun sünnet olduğunu düşünüyor. Anadolu’da kimi yerlerde bu tarz ilişkisi olanların zengin olacağına inanılıyor. Batı ülkelerinde ise durum daha kabul edilebilir halde. Yurt dışında geçtiğimiz yıllarda 40 ila 69 yaş aralığındaki 3 bin 500 kadın ile bir araştırma yapıldı. Buradaki kadınların üçte birinin kendinden 10 veya daha fazla yaşta genç erkekle ilişki yaşadığı ortaya çıktı.

Andropoz da çok etkili
Kadın cinsel hormonu menopozdan sonra sıfıra doğru yaklaşıyor. Erkekteki hormon seviyeleri ise 45-50 yaştan sonra düşme eğilimine giriyor. Ama hiçbir zaman bu seviye, ileri yaşta bile kadındaki kadar düşük seviyelere gelmiyor. Yine de bu durum seksüel fonksiyon ve istek azalması, özellikle sabah ereksiyonlarının kalitesinde düşmeye neden olabiliyor. Cinsel fonksiyonlardaki bozulma çoğu erkekte kaygıya yol açabiliyor ve bunu genç kadınlarla telafi etmek isteyebiliyorlar. Bu dönemde erkeklerde aldatma ihtimali de artabiliyor.