Bir şey söyle!

Şu sıralar etrafımdakilerden o kadar çok duyduğum bir cümle ki bu, etkisi altında kalmamak ve irdelememek imkansızdı...

Bir şey söyle!

Yazı: Nilgün Yıldız

Hep günümüz ilişkilerinden konuşuyor ve neden, niçin sorularına sürekli cevaplar arıyoruz. Özellikle de biz yalnız kadınlar cevapları bulmak için kitaplar okuyor, ilişki koçlarına gidiyor, arkadaş sohbetlerinde başımıza gelenlere kahrediyor ama hiç vazgeçmiyoruz.
Yeni bir şeyler denemeye o kadar hevesliyiz ki yine de yalnız kalmak istemiyoruz. İşte bu nedenle de başımıza genelde hep aynı şeyler geliyor. Eğer siz de “Bu benim başıma da geldi” diyorsanız bu yazı size çok tanıdık gelecek.

İlk buluşma

Yine heyecanlı bir gün... Günlerdir WhatsApp mesajlarını beklediğiniz, Facebook’tan görüştüğünüz ya da Instagram’da fotoğraflarınızı beğenen adamla ilk buluşma anı... İçiniz içinize sığmaz şimdi sizin. En güzel elbiseyi seçtiniz, hem sade hem de şık olmalıyım dediniz... Belki saçınıza fön çektirdiniz belki de hafif bir makyaj yaptınız. Manikürü unutmadan, pediküre şimdilik gerek yok (ayaklarınızı görmeyeceğini tahmin ederek) diyerek kahve içmeye, yemek yemeye ya da 1-2 kadeh bir şeyler içmeye doğru yol aldınız. Hikayenin devamı da çoğunlukla aynı. Her şey çok güzel geçti, bu kadar birbirine uyan bir çift olamazdı... O kadar çok güldünüz, o kadar çok konuşacak ortak konu buldunuz ki... Hem bir erkek bu kadar tatlı olabilir miydi? Madem bu kadar tatlı neden bugüne kadar evlenmedi ya da neden boşanmış ki diye sormaktan da kendinizi alamadınız (bana göre en dikkat edilmesi gereken konu bu!) Tamam, artık bir şeyler başladı, belki ikinci buluşma geldi... Peki sonrasında neler oldu?

Aramıyooorrrrr
Oysaki neredeyse bir haftadır her saat başı yazıyordu, ‘Ne yapıyorsun, neredesin?’ gibi ilgilendiğini belli eden sözler söylüyor ve sizi şımartmaktan hiç vazgeçmiyordu. Peki ne oldu şimdi? Sadece bir ya da iki defa buluştunuz. Çok güldünüz, çok eğlendiniz, ne kadar güzel olduğunuzu söyledi, sizinle çok iyi vakit geçirdiğini anlamayacak kadar aptal da değilsiniz. O zaman sorun ne? Hazır mısınız?

Tahmini sebepler:

Hoşlanmadı

Evet, bu en kolay varılacak çözüm. Büyük ihtimalle sizinle iyi vakit geçirdi fakat sonrasında eve gitti. Aslında düşündü, belki bir hareketinizi beğenmedi, belki de istediği kadın olmadığınıza karar verdi. Buradaki asıl soru ise ‘sizinle neden bu kadar eğlendi?’ Bunu sorduğum erkeklerden aldığım cevap acı ama gerçek; ‘kırmamak için’. Evet, bir düşünün, siz de kırmamak için birkaç kişiyle görüşmediniz mi
ya da ‘belki de hoşlanırım’ diyerek görüştüğünüz kişiler olmadı mı hiç? İşte erkekler de bazen kırmamak için bu tür ‘fedakarlık’larda bulunsalar da aslında kadınları daha çok kırdıklarının ne yazık ki farkında olmuyorlar.

Başka kız
Sizi bilmiyorum ama benim bugüne kadar en sık rastladığım aranmama sebebi; yedekte birinin olması oluyor. Ve her ne hikmetse yedekteki kişi hep siz ortaya çıkınca beliriveriyor. Eski kız arkadaş yeniden hortlamış olabiliyor ya da iki gün önce başka bir kızla buluşmuş ve ondan daha çok hoşlanmış da olabiliyor. Peki ne oluyor? Size ‘neden aramadı?’ diye düşünmek kalıyor! Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim, eğer başınıza böyle bir şey geldiyse şunun garantisini verebilirim; bu hareketi yapan erkek belki bir ay belki de bir yıl sonra büyük ihtimalle sizi tekrar arıyor. Çünkü sizinle yarım kalan bir şeyler olduğunu düşünüyor ve sizi tanımak istediğini hissediyor.

İlk birliktelik sonrası
Buluşmalarınız ilk günkü gibi gayet güzel gidiyor. Artık daha sık görüşmeye başladınız, belki sinemaya gittiniz, birlikte içtiniz, eğlendiniz, belki öpüştünüz ve sonunda yatağa doğru yol aldınız. İlk birlikteliğiniz belki kötüydü, belki unutulmazdı. Ama her şey o kadar güzel gidiyordu ki siz bulutların üzerinden yere inmek istemiyordunuz. Ta ki...

Sonuç
Bu yazıyı yazarken aslında konuştuğum erkeklerden şunu öğrendim, amaçları karşılarındaki kadını kırmamak olsa da ne yaptıklarını fark etmiyorlar. Belki de onun için her defasında istemedikleri bir kadına “Senden hoşlanmıyorum” demek yerine, “Sen çok iyisin ama ben sana layık değilim” diyorlar, tabii diyebilecek cesaretleri varsa... Ama üzülmeyin kızlar, dışarıda bir yerlerde sizi gerçekten hak edecek birileri var; belki bu yazıyı okuduğunuz an karşınızda oturuyor, belki bir sonraki buluşmada, belki de biraz uzun zaman sonra....