İlişkisiz ilişkiler

Günümüzde nostaljik aşkları saplantı haline getirenlerin işi birazcık zor; çünkü aldatılmak masum bir ‘like’ kadar yakınımızda. Sosyal medyanın da gücünü arkasına alan, aldatmanın ve aldatılmanın hit olduğu yeni dünya düzeninde sineye çekmek, görmezden gelmek de bir çözüm ama elbette herkese göre değil. Bu düzenin getirdiği formül ise ‘açık ilişki’. Modern ilişkiler, apaçık yapılan kaçamakları da aşkın bir parçası olarak oyuna dahil ediyor.

İlişkisiz ilişkiler

Yazı: Simay Engür

Ekseninden fırlayan aşklar, aldatmalar, çok sevmeler ama vazgeçmeler ve işin içine teknoloji de girince ceplerimizden taşan gizli partnerler! Modern aşkları kastediyoruz; ‘ah nerede o eski…’ Şaka şaka, biz romantiklerin ekmeği olan ‘pasif duruş’ yerine, gerçeklerden bahsedeceğiz. Yatakta kaçamak, sokakta kaçamak, sanal dünyada kaçamak...

Tüketim toplumunun saman alevi gibi parlayıp sönen aşklarını düşünürseniz, sevgilerin de aynı hızla tüketildiğini söylemek mümkün. Çevrenizde kaç kişi başkalarıyla da eğlendiği, seviştiği ve hatta dertleştiği halde var olan ilişkisini bitirmiyor? Sadakatli olmamak adına yüksek doz sadakatli kılığına girenleri bir düşünün… İnternette tanıştığı sevgiliyle hafta sonu tatili, ihmal ettiği eşine sürpriz çiçekler, akıllı telefon sayesinde ceplerden taşan ateşli sohbetler derken; evli bir arkadaşımın ‘sürprizlerle dolu’ kocişini Tinder’da yakalamak hiç de şaşırtıcı olmamaya başladı. Yüksek ihtimalle buna benzer aşk oyunları sizin de başınızdan geçti ve neden sonra anladınız ki, aşkın 5N1K tadındaki çehresinden kurtulmak gerekiyor. Belki siz de partnerinizin sadakatsizliğini fark ettiğinizde, onu derhal terk ettiniz; çünkü sizin haberiniz olmadan aşka dahil edilen gizli partnerler asla kabul edilemez. Fakat yeni dünya düzeni aşkları ‘açık uçlu’ bırakıyor; yani iki taraf da birbirini haberdar etmek şartıyla, istediği kaçamağı yapabiliyor. Modern dünya, gizli partnerlerin ve iki yüzlü aldatmaların gölgesinde uyuyan ilişkilerdense; dürüstlüğün iklimindeki ‘açık ilişkileri’ sonsuz aşkın formülü sayıyor. Neden derseniz, partnerlerin legal yaramazlıkları aşkı cam gibi şeffaf kılıyor; çünkü açık ilişkilerde tek kural var: Dürüst olmak!

Fark var!
Açık ilişki, partnerlerin birbirlerine karşı dürüst olmaları şartıyla sosyal veya cinsel açıdan farklı deneyimlerin perdesini aralama özgürlüğü anlamına geliyor. Bu tek taraflı bir özgürlük değil; karaya vurmuş ilişkilere serpilecek heyecan tohumlarıysa hiç değil! Farklı deneyimler tüketme hastalığına yakalanmış modern insana tahammül etmenin bir yolu, üstelik aşkı deforme etmeden. Kabul etmeliyiz ki, aşklara bi’ haber enjekte edilen gizli oyunculardansa; açık bir ilişki yaşamak daha dürüst görünüyor. Neden mi? Partnerinizin kaçamaklarını sineye çekmek veya ‘yine ne karıştırıyor?’ diye röntgenci konumunda beklemek, romantizmin yakıcı güneşinde kavrulmak olmuyor! Böyle bir birlikteliğiniz varsa, partneriniz tek taraflı yaramazlık peşindeyse zaten kendisine hoşça kal deyin ve ekleyin: Aldat aldat heyecanlı oluyor!

Kartları açık oynamak
Megan Fox, Pink, Will Smith, Tilda Swinton ve partnerleri de açık ilişkinin eksantrik dünyasının sakinlerinden yalnızca bazıları. Şarkısında ‘Dünyayı kim yönetiyor? Kadınlar!’ diye haykıran Beyonce’nin de Jay-Z ile olan birlikteliğinin apaçık ve özgür bir sadakatin eseri olduğu ihtimaller arasında. Elbette ki açık ilişkilerin aşkın en ideal hali olduğunu kimse iddia edemez. Fakat günümüzde her şeyin saniyeler içinde tüketildiğini ve tatmin olma hissinin her geçen gün ‘Sisifos’ mitine dönüştüğünü düşünürsek, sizce de aldatmanın karanlık sularındansa, açık ilişkinin şeffaflığına saygı göstermek gerekmez mi? İşte kartları açık oynayanlardan şaşırtıcı bir örnek daha: Henüz 20’nci yüzyılda ataerkil düzene direnen, Fransa’da kadınlara kürtaj hakkı verilmesi için hazırlanan ‘343 Kaltağın Manifestosu’na sivil itaatsizliğin en ön sırasından imza atan Feminist Filozof Simone de Beauvoir ve kitleleri peşinden sürükleyen yazar Jean-Paul Sartre da arzuları serbest kılan bu ilişki tarzının topraklarını tercih etmiş. Çünkü bu iki sanatçı ruh için yaratıcılık, ancak hür bahçelerde çiçek açabilirdi! Evcilleştirilmesi gerekmeyen hazlar, sevgiliyle geçirilen daha kaliteli vakitler, flörtün daima canlı kalması ve en önemlisi de bireysel öz-gür-lük! Üstelik sevgimizi paylaştığımız insana yalan söylemeden. Bir düşünün ilişkinizin sınırlarını sadece ‘dürüst olmak’ adına kırmızıya boyuyorsunuz… Ne dersiniz açık ilişkiler gerçekten de ideal bir fotoğraf karesine dönüşebilir mi?

Açık ilişkiye ne kadar yakınsınız?
Hangi ilişki türünün daha doğru olduğunu söylemek elbette mümkün değil; fakat ayağınızı yerden kesen aşkın atmosferini seçmek kesinlikle sizin elinizde. Psikolog Sena Sivri’ye bu aşk oyununun kurallarını sorduk. Yaklaşmak ya da oyun dışı kalmak; karar sizin! “Açık ilişki, her iki tarafın da hayatlarına başka kadınlar ve erkekler alabildiği, buna dair birbirlerine son derece dürüst davrandıkları, sahiplik hakları üzerinden yürümeyen bir çeşit özgürlük biçimi. Açık ilişki demek aslında sınırsız cinsellik yaşamaya olanak tanıyan ya da ilişkiyi canlı tutan bir kaçış alanı değil bir yaşam biçimi. Diğer ilişkilerde görülen müdahaleci veya kısıtlayıcı bir tavırdan ziyade kişinin özgürlüğüne ve seçimlerine saygı duyan bir yaklaşım söz konusu. Açık ilişkinin tek kuralı partnerine karşı dürüst olmak. Dürüstlük ve açıklık olduğu sürece başkalarıyla sosyal, duygusal veya cinsel anlamda birlikte olmak mümkün. Bu ilişkinin dinamiğinde kıskançlık ve sahiplenme duygularına yer yok. Bu duygular kendini gösterse bile, önemli olan kişinin bu durumu partneriyle açıkça konuşabiliyor olması.”