“Hayat dengeyi kurmaktan ibaret”

Melis Aygen, varoluşunu sorgulayan Maya aracılığıyla okuyucuyu ruhsal kimlik arayışında yepyeni bir yolculuğa çıkarıyor.

“Hayat dengeyi kurmaktan ibaret”

Kitabı yazarken nelerden esinlendiniz, çıkış noktanız neydi?
Yazmaya başlamadan önce karakter profilini mümkün olduğunca ayrıntılı hale getirmek işi kolaylaştırıyor. Maya, ismini Atatürk’ün Türkiye’ye getirilmesi ve her Türk’ün okumasını önerdiği James Churchward’un ünlü eseri Kayıp Kıta Mu’dan alıyor. Araştırmalara göre Türklerin soyu Maya’lardan geliyor. Atatürk’ün Prof. Tahsin Bey’i görevlendirip, Güney Amerika’da Maya tabletlerine dair yapılan araştırmalar neticesinde Mayalar ve Türklerin benzerliği ve Kayıp Kıta Mu’nun Anadolu toprakları olduğu bilgilerini okumam Maya ismini seçmemi sağladı. Hikayem, Maya’nın geçmiş yaşamlarını keşfetmeye dair içsel yolculuğunu konu alıyor. Mu ve Mayalarla özdeşleştirdiğim için bu ismi vermeyi uygun buldum.

Maya karakterini yaratmanın en zor ve en keyifli yanları nelerdi?
Maya karakterini yaratmak zor değildi ancak Maya’nın içinde barındırdığı, geçmiş yaşamındaki kadın karakterleri yaratmak kolay olmadı. Maya, ruhsal rehber ile karşılaşmasının ardından içsel bir yolculuğa sürükleniyor. Bu yolculukta geçmiş yaşamlarındaki kimliklerine ulaşıyor. 1501 yılında, Rönesans Floransa’sında büyük ustaların yanında çalışan bir sanat öğrencisi, 1922’de kayıp kuşak yazarlarının Paris’inde Hemingway, Sartre ve Fitzgerald’la vakit geçiren bir yazar ve 50’lerde altın çağını yaşayan Hollywood’daki Marilyn Monroe. O dönemin kadınlarını, nasıl davrandıklarını, konuştuklarını, zamanın tarihini araştırdım.

“Hayat dengeyi kurmaktan ibaret” - Resim : 1

Maya gibi siz de ruhsal kimliğinizin arayışında mısınız yoksa hayatın denklemini çözdünüz mü?
İnsan her zaman ‘Ben Kimim?’ sorusunun peşinde koşmalı. Hiçbir şey kim olduğunuzu bilmekten daha önemli olamaz. Her birimizin ruhunda taşıdığı ‘ben’e ulaşması ve gerçek manada kim olduğunu bilmesi, hayatı bir rüya halinde geçirmemek demek. İnsan ancak kendini anlarsa her şeyi, dünyayı anlamaya başlar. Gözlerini içine çevirdikçe kendinin hikayelerden yaratıldığının, negatifliklerini ya da travmalarını çözdükçe neşe, keyif ve huzurla yaşayabileceğinin idrakına varır. Ruhsal kimlik arayışı, zorlu ama en güzel yolculuk bence. Hayat bir okul ya da arayış, ben de öğrenciliğime devam ediyorum. Ruh, beden, zihin, sözcük, hareket, niyet, inanç, fırsat, geçmiş, şimdi, gelecek, neşe, keyif, coşku dengesini kurmaktan ibaret her şey.

Olay örgüsünü kurarken nelerden yararlandınız?
Maya ana karakterimiz, ikinci önemli karakter ise Marilyn Monroe. Hikayenin genel çatısı ‘her şey ve herkes birbirine bağlıdır’ felsefesinden oluşuyor. Maya’nın hikayesinden yola çıkarak semboller, rakamlar, tüm detaylarla dört ayrı karakterin var olduğu dört ayrı çağı birbiriyle bağladım. Balayı için gittiği Floransa’da Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu eserini seyrederken Rönesans zamanına, Büyükada Yetimhanesi’ne adım attığında Marilyn’in öksüz çocukluk yıllarına, kitaplarla 1922 yazarları Paris’ine her şeyi birbirine bağlayan bir kurgu tasarladım.

Şu an yaşadığınız hayata dışarıdan tarafsız bir gözle bakacak olsanız, bugüne kadar neleri yaptığınız için mutlu olur, neleri yapmamayı dilerdiniz?
Her şeyi yapmış olmaktan mutluyum. Yapmamayı dilediğim sadece iki küçük detay var. Küçük gibi görünen şeylerin oluş amacı, hep seni daha büyüğüne taşımak üzere olan bir hazırlık süreci. O yüzden şimdi ektiğim tohumların ve kendime dair yaptığım tüm yatırımların heyecanla ve merakla, hangi büyük amaca hizmet edeceğini bekliyorum.