"Stil, yaşam biçiminizi anlatır"

Üç yıldır Hülya Avşar’ın kıyafetlerini tasarlayan Melih Yazgan, kış koleksiyonu ve trendleri anlattı.


Sonbahar-kış koleksiyonları mağazalardaki yerini aldı. Sizi en çok etkileyen trendler hangileri?
Çok hareketli birkaç tarzın bir arada kullanıldığı bir sezondayız. Oversize mantoları çok beğendim. Gotik elbiseler, dantel ve deri de bu sezon öne çıkan diğer detaylar.

Sizce stil mi moda mı?
Kesinlikle stil. Her sezon binlerce model gelir geçer ve yenisini üretmek gerekir ancak belli bir stile sahip olmak ve onu korumak daha önemli. Stil kişinin yaşam biçimini anlatır.

Özel dikim kıyafetlere sahip olmak isteyen ama yeterli bütçesi olmayanlara neler tavsiye edebilirsiniz?
Bence günümüzde her bütçeye göre elbise bulunuyor. Bunda yeni açılan internet alışveriş sitelerinin de etkisi çok büyük. Ben de dahil olmak üzere birçok tasarımcı internette özel dikim kostümlerini olmasa da tasarımlarını daha ekonomik fiyatlara satışa çıkartıyor. Ayrıca klasik modellerin hiçbir zaman modası geçmez; gardıroplarında bulunan klasik parçaları
değişik kombinlerle kullanabilirler. 

Ünlü isimlerin sahne kostümlerini tasarlıyorsunuz. Tasarımlarınızı başka kimlerin üzerinde görmek istersiniz?
Üç yıldır Hülya Avşar ile çalışıyorum. Burcu Esmersoy ve Özge Ulusoy da tasarımlarımı dönem dönem giyiyor. Yurt dışındaki starlardan beğendiklerim, içimden elbisemi güzel taşırdı dediklerim var elbette. Monica Bellucci, Gwyneth Paltrow, Charlize Theron ilk aklıma gelen isimler…Yazı: Sinem Gürleyük

Üç yıldır Hülya Avşar’ın kıyafetlerini tasarlayan modacı Melih Yazgan, stil mi moda mı ikileminde oyunu stilden yana kullananlardan: “Her sezon binlerce model gelir geçer ve yenisini
üretmek gerekir ancak belli bir stile sahip olmak ve onu korumak daha önemli” diyor. Yazgan’la kış koleksiyonunu ve trendleri konuştuk.

Tasarımlarınıza hayat vermeye ne zaman başladınız?
Üniversite yıllarımda tasarıma ilgi duymaya başladım. 20 yaşımda rahmetli Ajlan Büyükburç’a elbise tasarladım. Planladığım süreçten biraz erken atıldım iş hayatına. 

Sanat tarihinden, tasarıma sizi yönlendiren şey ne oldu?
Okulla aynı anda başladım aslında tasarım hayatına. Sanat tarihi okurken bir yandan tasarımlarıma hayat verdim ve elbiselerim sanatçılar tarafından giyilmeye başladı. Fakat bölümümü de çok sevdiğim için değiştirmek istemedim. Gördüğüm resimler, eski dönemlerin kostümleri, yaşam tarzları tasarımlarıma farklı bir boyut kattı diyebilirim.

Yeni koleksiyonunuzda hangi parçalar, renkler, kesimler, kumaşlar öne çıkıyor?
Kış koleksiyonumda kullanımı rahat kumaşlar seçmeye çalıştım. İtalyan krep elbiseler, pantolonlar, ipek, şifon ve dantel gömlekler, kaşmir mantolar kullandım. Koleksiyonumda siyah başta olmak üzere kırmızı, mavi, beyaz gibi ana renkler hakim. Ekose ve barok desenlerini de belli parçalarla birleştirdim.

İlhamınızı nelerden aldınız?
İlhamım genelde iç sesim oluyor. Beni her sezon yönlendiren nelerden beslenmem gerektiğini hatırlatan bir iç ses... Bir fikirle başlıyor, sonra kumaşlar, kalıplar devreye giriyor, provalar derken koleksiyon ortaya çıkıyor. Koleksiyon hazırlığı benim için biraz içe dönüşü temsil ediyor. Bu koleksiyonumu ‘kadınlar için günün her saatinde şık olmak ayrıcalıktır’ diye
düşünerek hazırladım.