Zeynep Ilıcalı’nın renkli kozası

Ilıcalı’nın evi farklı malzeme ve renklerin bir araya geldiklerinde ne kadar şık durabileceğini anlatan bir ders niteliğinde!

Zeynep Ilıcalı’nın renkli kozası

Yazı: Elif Seyrekbasan

Zeynep Ilıcalı tam bir tasarım tutkunu. Sahibi olduğu Thanx Co. mağazasında yaptıkları da bunun kanıtı. Bir dekorasyon tutkununun evinde sınır tanımayacağına emindik. Gittik, gördük! Ilıcalı’nın evi farklı malzeme ve renklerin bir araya geldiklerinde ne kadar şık durabileceğini anlatan bir ders niteliğinde.
Dekorasyonla ilgiliyseniz, hele de ilginç ve renkli aksesuarların peşindeyseniz Ulus’taki Thanx Co. mağazasını biliyorsunuzdur. Du¨nyanın dört bir yanından, renkli ve ilgi çekici ürünlerin özenle seçilip getirildiği bu mağaza hayranlık yaratıyor. Thanx Co.’nun ortaklarından biri de Zeynep Ilıcalı. O ayrıca; ev, otel, ofis gibi mekanların dekorasyonlarına da imza atıyor. Sadece yepyeni markalar ve ürünlerin peşinde olan bir kaşif değil yani... Bunu mesleğe dönüştürmüş güçlü bir kadın. Hal böyle olunca rengarenk ve tarz sahibi evinin
kapısını çaldık.
İLK FİKİR
Zeynep Hanım, önce misafirperverliği ile içimizi ısıttı. Daha sonra da eklektik tarzda döşenmiş evinin, etkileyici dekorasyonu ile bizi etkilemeyi başardı. Ilıcalı ailesi, Bebek’teki bu eve yaklaşık bir yıl önce taşınmış. Evin genel çizgisinde büyük değişiklikler yapmamış. Evin göze ilk çarpan özelliği, ferahlık. Tüm duvarların bembeyaz olmasının bunda etkisi büyük. Üç katlı evin giriş katında mutfak, banyo ve geniş bir salon var. Ayrıca salonun açıldığı şahane manzaralı bir de balkon... Alt katın sahipleri ise; spor malzemelerinin olduğu küçük spor salonu ve geniş oturma odası. Burada ayrıca çamaşır odaları ve depo da yer alıyor.
RENKLİ HAYAT
En üst kata sıra geldiğinde ise bizi canlı renkler karşılıyor. “Üst kat herkesin inzivaya çekildiği, uyumak ve dinlenmek için kullanılan bir alan. Hepimizin
yatak odaları aynı katta. Önceki evimizde çocukların odaları alt kattaydı, uyandığımızda hemen iletişime geçemiyorduk. Şimdi hepimiz için hayat daha rahat oldu. Çocuk odası mobilyaları Thanx Co. tasarımcıları tarafından yapıldı. Duvar kağıtlarını kızlar kendileri seçti” diyor Zeynep Ilıcalı. Aydınlatmalarsa katın ‘dikkat çekenleri’ olarak aklımızda kalıyor.
SON NOT
Bu evin dekorasyonu hakkında olumsuz bir şeyler söylemek imkansız. Bu kadar renk ve malzemeyi bir araya getirmek kolay değil çünkü. Kargaşa yaratabilecek kadar çok detay bir araya gelmesine rağmen kendi içinde bir sadelik ve huzur var burada.ÖNEMLİ DETAYLAR
Ilıcalı ailesinin evine gittiğinizde size yeşillikler içinde bir bahçe karşılıyor. Bahçede yer alan, CowPrade etkinliğinden alınmış tasarım inekse karşılamaya eğlence katmayı başarıyor. Kapıyı çalıp içeriye giriyoruz. Giriş bölümü rengarenk. Sağ tarafında üst ve alt katlara ulaşan ahşap merdivenler, karşımızda mutfak ve sol tarafımızda oldukça geniş bir salon yer alıyor. Salon yemek bölümü ve oturma alanı olarak kendi içinde ayrılmış. Salondan dışarı baktığınızda ise harika bir manzaraya balkondaki rengarenk koltuklar ve sehpa eşlik ediyor.
Salonun oturma bölümünde bir duvar tuğla ile kaplı. Tuğla duvarların üzerinde Ilıcalı’nın sevdiği tablolar ve ayna var. Buranın ana rengi siyah. Ama renkli aksesuarlarla oldukça hareket kazanmış bir yaşama alanı. Salonda kullanılan aksesuarların neredeyse tamamı Thanx Co.’dan. Üç farklı renkten oluşan retro koltuk ise Halit Berker tasarımı. Berker Design Ilıcalı’nın evi için özel olarak üretmiş bu koltuğu. “70’li yılların tasarımlarını çok seviyorum, bana çocukluğumu hatırlattığı için çok sempatik geliyor. Bu nedenle de böyle bir koltuğu tercih ettim” diyor Ilıcalı. Salonun yemek alanı ise dömi-klasik tarzda dekore edilmiş ama burada da retro etkiler var. “Siyah her daim vazgeçilmezim. Eski evimde bolca gümüş varak kullanmıştım. Bu evde ise siyah ve pirinci bir araya getirdim. Çokça gümüşüm olduğu için onları kullanıp malzemeleri harmanladım yemek bölümünde. Mermerin ve ahşabın doğallığını çok seviyorum. Doğal ağacın içindeki dalgalar eve sıcaklık katıyor diye düşünüyorum. Bu yüzden yemek masamın bacakları ahşap; yüzeyini de mermer yaptırdım. Bu kadar farklı materyalleri bir araya getirmek aslında riskli ama doğru yapıldığında çok keyifli ve zevkli bir görünüm yaratıyor” sözleriyle anlatıyor burada yaratmak istediği hissi Ilıcalı.
Alt kata inme vakti geldi... İnerken merdiven aralarında Canan Berber’e ait kadın tabloları, rengarenk çerçeveleri olan aynalar ve vitray camlar dikkatimizi çekiyor. Vitrayların vefat eden ev sahibine ait olduğunu öğreniyoruz. Onun anısını yaşatmak için değiştirmek istememiş Ilıcalı; bu da buranın ‘ruhu olan bir ev’ olduğunu daha iyi anlamamıza neden oluyor. Merdiven bitimindeki boşlukta ise siyah-beyaz aksesuarlar ve beyaz duvarın üzerinde siyah puntolarla yazılmış, ‘evin eğlenceli kuralları’ dikkatimizi çekiyor. Bir anda yüzümüz gülüyor.
Gelelim katın odak noktası olan salona... “Burası hafta sonu köşesi. Filmler izleniyor, Wii oynanıyor, çocuklar tilt oynuyor... Yan taraftaki küçük spor salonunu ise ben her gün bir saat kullanıyorum. Hobi alanı diyebiliriz bu kat için” diyor Ilıcalı.
Gelelim evin en üst yani en eğlenceli katına... Ilıcalı’nın kızları Yasemin ve Leyla’nın odalarının yanı sıra ebeveyn yatak ve giyinme odası da burada. Kızların odaları renkleri ve tasarımlarıyla bir masal gibi... Bu kattan kısa bir merdivenle bir üst kata çıkılabiliyor. Orada bizi bekleyense bir misafir odası.