“Asla şikayet etmeyin”

Colin's'in Pazarlama ve İletişim Müdürü Sevda Malkoç Çayır'la röportaj...

“Asla şikayet etmeyin”

Bu yüzden büyük ve zor bir sektör. Bu sektörün size göre en büyük zorluğu ve güzelliği ne?
Şu andaki tüm hazırlıklar ve çalışmalar 2013 yılı sonbahar-kış sezonu için yürütülüyor. Tekstil sektörü daima zamanla yarışan ve içinde barındırdığı dinamikleriyle büyük bir operasyonu doğru yönetmeyi gerektiren bir alan. Küçük ya da büyük işletmelerin kendi hacmine göre uzmanlık ve çalışma alanları farklılaşabiliyor ancak hepsinde; yoğun bir emek, yeniliklere açık bir perakende zihniyeti, önemli yatırımları gerektiren bir IT ve lojistik altyapısı ve markalaşma süreciyle beraber aynı amaca hizmet edecek insanların tek bir paydada buluşmalarının sağlanması gerçeği ortaktır.

Colin’s’in sektörde yarattığı en büyük farklılık ne?
Bir Türk markası olarak 32 ülkede faaliyet göstermesi ve global arenada önemli bir oyuncu haline gelmesi, sektör içinde ayrıştığı en mühim kriter. Bugün Türkiye genelinde 150, dünyada 650 mağazaya ulaşmış durumdayız.

Markanın yeni hedefleri neler?
Hazır giyimde de bilgili ve öngörü sahibi perakendeci olmanın önemi arttı. Büyük markaların işletme ve yönetim politikaları içinde en büyük payı artık müşteri odaklı hizmet anlayışı ve mağaza içi deneyimlerin artacağı bir dünya alıyor. Bizim de yatırım alanlarımız ve takip ettiğimiz yollar buradan geçiyor elbette. 2015 yılı hedefimiz 50 ülkede, bin 200 mağaza ve 10 bin kişilik bir ekiple projelerimizi geliştirmeye devam etmek.


HAYATA DAİR

Sabahları kaçta uyanırsınız?

Saat 06.30-07.00 gibi kalkarım.

Güne nasıl başlarsınız?
Ailemle kahvaltı ederek ve günün ilk haberlerini televizyondan seyrederek güne başlarım.

Ne tür kitaplar okumayı seversiniz?
Tarih, gerçek yaşam öyküleri ve şiir vazgeçemediğim alanlar.

En sevdiğiniz restoran?
Dostlarımla ve ailemle yemek yiyip sohbet ettiğim her yer en sevdiğim, en keyifli yerler.

En sevdiğiniz müze?
Paris Louvre, Saint Petersburg Ermitaj ve İstanbul Modern Müzesi.

Yurt dışında en çok nereye gitmeyi seviyorsunuz?
Saint Petersburg, Floransa.Çocukken ne olmak istiyordunuz?
Spiker ya da sunucu olmak istiyordum. Konuşmayı, anlatmayı seven yapım, ilerleyen yıllarda bu yönde bir meslek seçmeme neden oldu.

Üniversitede bölüm seçerken hangi noktaları göz önünde bulundurdunuz?

Küçük yaşlardan itibaren okumaya, yazmaya meraklıydım. 90’lı yılların başında istediğim yere girebilmenin yolu yetenek sınavlarından geçiyordu. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümü’ne girdim.

İş hayatına nasıl başladınız?
Eğitimini aldığımız bölüm, kişiye geniş imkanlar sunan bir yelpazeye sahipti. Üniversite yıllarında hemen her tatil imkanını değerlendirerek prodüksiyon, reklam ajansı, film çekimi, medya planlama gibi alanlarda stajlar yaparak her boş zamanı değerlendirmeye çalıştım. Aynı anda 4-5 müşteriye reklam, tanıtım ve medya alanında hizmet vermek ve ajans içinde bu trafiği yönetmenin kendi içindeki disiplinlerine hakim olmaya çalışarak ilerledim.

İletişimin hemen her alanı, somut olmayan projelerin müşteriyi ya da kurum içindeki paydaşları ikna etme ve inandırma yöntemiyle hayata geçirmeyi içeriyor. Ajans tarafında çalışırken de reklamveren tarafına geçtiğimde de, müşterinin ya da kurumun ihtiyaçlarını en verimli şekilde karşılamayı, ama daha önemlisi herkesin kendi alanında neyi bekleyerek ve isteyerek yaşadığını hissetmeye ve anlamaya çalışmakla vaktimi geçirdim. Bu ve benzeri konularda, durumları her iki tarafın bakış açısını düşünerek değerlendirme fırsatına sahip oldum. Doğru stratejileri iyi kurgulayarak risk almayı ve cesaretimi hiç kaybetmeden çok çalışmayı, en zor zamanlarda bile mücadele etmeyi hiç bırakmadım.

Zirveye çıkmak için yeni mezunlara vereceğiniz tavsiyeler neler?
Hiçbir şeyi hafife almasınlar ama her şeyi de ciddiye alıp karalar bağlamasınlar. İş hayatı, teknolojinin ve iletişim materyallerin giderek artmasıyla hem zor hem de kolay alanlar sağlıyor. Önemli olan iyi fikirleri cesaretle ve sabırla savunarak kararlı bir duruşa sahip olmak. Ne istediğini bilmek ve hangi uğurda savaşacağını, nasıl mücadele edeceğini tutarlı bir şekilde hayata geçirmek başarı alanlarınızı belirler. Yargılamak için bilmek, bilmek için öğrenmek, öğrenmek için okumak gerekir… Disiplinli ve çalışkan olmak, zamanı iyi kullanmak ve önceliklere göre hareket etme kabiliyetini elde etmek iyi bir yöneticinin vazgeçemeyeceği altın kurallar.

İş hayatında asla yapmayın dediğiniz şeyler var mı?
‘Asla’ kullanmamaya çalıştığım bir sözcük. Hayat size neler getirir bilemezsiniz. Ama yine de bir şey söylemem gerekirse bu, ‘asla şikayet etmeyin!’ olur. Çünkü şikayet virüs gibidir, vücudunuza nasıl büyük bir hızla yayıldığını ve sizi odaklandığınız işten nasıl uzaklaştırdığını anlayamazsınız. Tekstil herkes için çok önemli bir sektör.

Zirveye çıkmak için tırmandığınız basamaklar neler oldu?
Yaptığınız işler, dahil olduğunuz projeler hayata geçtikçe, ardında önemli ve anlamlı izler bıraktıkça, çalışmanın ve sabırla yürümenin ne büyük bir meziyet olduğunu anlıyorsunuz. Aslına bakarsanız bizim mesleğimiz günümüz şartlarında, görünüşte en kolay ancak pratikte en zor işlerden birini kapsıyor.