"Hep çok çalıştım"

Yıldız Asan'ın radyoculuktan pazarlama müdürlüğüne kariyer hikayesi...


Eğitim hayatınız nasıl başladı?
Lise son sınıfa kadar Almanya’daydım. Türkiye’ye geldikten sonra eğitimime Bursa Kız Lisesi’nde devam ettim. Bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni kazandım. İngiliz Dili ve eEebiyatı eğitiminden sonra Bilgi Üniversitesi’nde reklam ve pazarlama eğitimine devam ettim.

İş hayatına ne zaman atıldınız?

Üniversitedeyken çalışmaya başladım. İlk işim İstanbul Havayolları’nda kabin hostesliğiydi. Daha üniversite bitmeden United European Havayolları’nda halkla ilişkiler bölümüne girdim. Daha sonra dünyanın en büyük basım ve entertainment şirketlerinden biri olan Alman Bertelsmann AG Türkiye’den iş teklifi geldi. Üniversite biter bitmez ‘Junior Product Manager’ olarak işe başladım. Kısa bir zamanda ürün müdürü, sonra pazarlama ve ürün grubundan sorumlu müdür oldum. Sonra Oyak Bank’a geçtim.

Bu arada radyoculukta da başarılı bir geçmişiniz var...
Bertelsmann ve Oyak’ta çalışırken, bir yandan da 10 yıl boyunca sevdiğim, keyif aldığım bir iş olan radyo DJ’liğini sürdürdüm. Number One TV’de ‘Virüs’ adında bir programım vardı ve haftanın 3 günü DJ’lik yapıyordum. Radyo 2019’da ‘BMG Rush Hour’ ve ‘Yıldız’la Cumartesi’, Ankara Capital Radyo’da ‘Hits on the Rise’, bir de Metropol FM’de ‘Gecenin Yıldız’ı’ programlarını yaptım. Pazarlamada olduğu kadar radyoda da başarıyı yakalamışımdır.

Bertelsmann’da hangi işlerden sorumluydunuz?
Whitney Houston, Eros Ramazotti gibi o dönemin en büyük sanatçılarıyla birebir çalıştım. Dr. Alban’ın ‘One Love’ albümünün Türkiye lansmanını Türkiye’de ben yapmıştım. Sadece lansman yapmıyorsunuz tabii; o sanatçı sizin ürününüz. Bütün albüm aşamasından kapak tasarımına her şeye karışıyorsunuz, hangi ülkelerde satacağınızı planlıyorsunuz.

İçlerinde unutamadığınız bir anınız var mı?
Madonna, ‘Girlie Show’ için Türkiye’ye gelmişti. Birlikte Kapalıçarşı’ya gittik. Hepimizden daha iyi pazarlık yapıp, inanılmaz düşük fiyatlara güzel şeyler almıştı. Sonra aldıklarını bavula sığdıramadık tabii. Kalanları Amerika’ya yollamıştık.

Bir sonraki kariyer adımınız ne oldu?
Finans sektörüne geçtim. Oyak Bank’tan iyi bir teklif almıştım. Kurumsal iletişimin başında 4-4.5 yıl çalıştım. Sonra Çınar Grubu’na geçtim, İSTA’da (İstanbul İletişim&Art Akademi) genel müdürlük yaptım. Şimdi de Media Markt’ta pazarlamanın başındayım.

Eğlence, finans ve şimdi de teknoloji. Hep farklı alanlarda çalışmışsınız. Bu size neler kazandırdı?
Aslında çok değişen bir şey olmadı. Sadece pazarladığım ya da sattığım ürün değişti. Bulunduğum bütün şirketler, şans eseri yapılanan ve büyüyen şirketlerdi. Oyakbank’a geçtiğimde kurumsal bankacılık yaparken, benimle birlikte bireysel bankacılığa geçildi. Bertelsmann’ın Türkiye oluşumunda ve büyümesinde yer aldım. Şimdi de Media Markt’ta büyümeye gidiyoruz.

Kariyeriniz adına verdiğiniz en doğru karar neydi?
Reklam ve pazarlama alanına girmem.

Kariyerinizle ilgili en çok gurur duyduğunuz an?

Dr. Alban’ın ‘One Love’ albümünü çıkarmıştık. Neredeyse single’sız albüm satışları 1-2 milyona ulaşmıştı. Bir ödül gecesi düzenlendi. Sanatçılarla birlikte pazarlama sorumlularına başarıya katkılarından dolayı ödül veriliyordu. Oradaki en büyük ve en özel ödülü ben almıştım ve o zaman kendimi ‘star’ gibi hissetmiştim.

Media Markt’ı nasıl konumlandırıyorsunuz?
Çok dinamik, hareketli, kıyasıya rekabetin olduğu bir sektörün içindeyiz. Böyle bir ortamda siz ülkeye yeni girmişsiniz. İlkleri yapmışsınız, herkesin gözü sizin üzerinizde. Çok kısa zamanda 15 mağaza açılıyor ve siz bu açılışları bir şölen haline getiriyorsunuz. Sürekli yeni kampanyalar buluyorsunuz, en düşük fi yat garantisi sunuyorsunuz...

Media Markt’ın mağaza açılışlarında yaşananları izdiham olarak nitelendirenlere ne diyorsunuz?
İzdiham değil; biz mağazaları bir parti havasında açıyoruz. Belki insanların aklında ilk Ümraniye açılışı kaldı ama bir daha biz öyle bir şey yaşamadık. Açılışa gelen herkes keyif alıyor. Kalabalık oluyor ama çok normal; çünkü en düşük fiyat politikasıyla açılış yapıyoruz.

Hayata dair
Sabahları kaçta uyanırsınız?
07:00- 07:30 arası.

Güne nasıl başlarsınız?

Ufak bir kahvaltı yapar ardından duş alırım. 08:30’da iş başındayım.

Ne tür kitaplar okursunuz?
Mesleki kitaplar. Roman da çok severim.

En son hangi kitabı okudunuz?
Murathan Mungan, Yüksek Topuklar.

En sevdiğiniz ressam?
Fikret Mualla.

Hafta sonları ne yaparsınız?
Spora başladım. Mutlaka bir gün sinemaya ya da tiyatroya giderim. Bir de caddelerde dolaşmayı çok severim. Ayrıca evde yemek yapıp dostlarımı davet etmekten çok hoşlanıyorum.

Yurt dışında nereye gidersiniz?
Fırsat bulursam İtalya’ya ve Roma’ya giderim. Floransa’yı evim gibi bilirim.

En sık gittiğiniz kafe-restoran?

Kitchenette ve Pizzeria.