Kariyer mi, yoksa yaşam mı?

Eğer "ikisi de!" diyenlerdenseniz, Çiler Yıldız'a kulak verin!

Kariyer mi, yoksa yaşam mı?

25 yıllık iş deneyimi sonucunda, hayat koçluğu ile profesyonel koçluğu birleştirerek çevresindekilere danışmanlık yapan Çiler Yıldız, “Ben hiç stres” olmam diyor röportajımıza başlarken. Başarının sırrı aslında ilk olarak bu noktada yatıyor! Çünkü stressiz insan, çevresine de pozitif bir enerji yayıyor ve çevresindeki herkes bu durumdan nasibini alıyor. Günümüz şartları düşünülünce, insanın, “Hadi artık ben de boş yere stres olmayayım” diyerek, bunu başarabilmesi elbette kolay değil, ama zor da değil, bilmelisiniz.

Yaşam ve kariyer dengesini kurmak gerçekten efsane mi, yoksa mümkün mü?
Dengeli ve stressiz yaşayabilmenin, hayatımızdaki sekiz parçanın tamamlanması ile mümkün olabileceğini söylüyor Yıldız. İşte anlattıkları...
"Sekiz parçadan oluşan bir hayatımız var: Para, sağlık, arkadaşlık, aile, romantik ilişki, kişisel gelişim (inanç sistemleri), eğlence ve dinlenme, fiziksel ortam ve çevre. Hayattan full tatmin alabilmek için bütün bu alanlarda başarılı olabilmeliyiz. Görüldüğü gibi kariyer, bunlardan sadece bir tanesi.” Yani kariyerimizde yükselmeyi başarırken, hayatın diğer alanlarında da mutlu olursak, hayatın sekiz ana alanının hepsinden tatmin alırsak, çok daha başarılı olacağımız garanti! Garanti olmasından da öte, doğrusu bu! Hayatın bir çarkı var ve bu çarkın içerisinde herkes belli bir alım yapıyor hayattan; belli bir tatmin seviyesi var. Ancak tatmin seviyesi, “Çok param var” gibi bir cümleye denk düşmüyor, yanlış anlaşılmasın! “Parayla olan ilişkinizden mutlu musunuz?”, “Sizin için tatmin edici mi, yeterli mi?” sorularının yanıtlarını düşünmek, tartmak gerekiyor!
Tatmin seviyelerinin en uç noktasını 10 olarak düşünürsek, hayatın alanlarından, “Ne kadar tatmin oluyorum?” diye bakmalısınız! Örneğin, kariyerinizden ne kadar mutlusunuz? Hayat çarkında tüm alanları puanladıktan sonra etrafını çizmek, hayattan ne aldığınızı ortaya koyuyor (bakınız bir sonraki sayfadaki şema). Yuvarlağınız ne kadar düzgün ve büyük bir daire ise, hayatınız da o kadar dengeli anlamına geliyor. Tabii ki olması gereken, her alanda mutlu olabilmek! “Ben kariyerimde iyi olmak için ailemden fedakarlık etmek zorundayım” ya da “Sağlıklı olmak için çok param olması gerekiyor” gibi durumlar hiç gerçekçi değil! Bunlar birbiri ile tabii ki çok bağlı şeyler ama her alanda 8-9-10 numara tatminle de yaşanabilir. Bu şekilde yaşayan kişiler, belki de inanıldığının aksine kariyerlerinde daha başarılı oluyorlar! Kariyeri 10 olup diğer alanları 1-2 olan insan mutlu, dengeli bir insan olamıyor ne yazık ki!


Kariyerde başarı nasıl gelir?
Malum, iş güç tüm vaktimizi alıyor. Herkes sürekli işinde gücünde! Kariyer insanın hayatının tam ortasına oturuyor adeta!
Bir yandan da öyle olması gerekiyor gibi hissediyoruz; çünkü kariyer hayatımızın diğer alanlarında da garantimiz haline geliyor. Para kazanmak en temel ihtiyacımız sonuçta. Eğer para kazanırsanız, daha iyi bir sosyal çevre ediniyorsunuz ve her alan bundan etkileniyor. Kariyerinizde başarılı olmak için öncelikle kariyer odaklı, ne istediğini bilen bir şekilde çalışmalı ve iyi bir kariyer planlaması yapmalısınız. Çiler Yıldız; “Hayatımızı genellikle başkalarının ellerine bırakıyoruz. Bizimle ilgili kararları daha çok müdürlerimiz çevremiz ya da o sırada fırsat çıktığında olagelen olaylar zinciri oluşturuyor.Oysa, kariyerinin en başında, kısa dönemde ve uzun dönemde ne yapmak istediğini belirleyen ve buna göre harekete geçen kişiler, kariyerlerinde çok daha başarılı, çok daha fazla yükselen ve tatmin alan kişiler oluyor. Örneğin yeni işe girmiş bir kişi, sadece körü körüne yapılanı yapmakla kariyer idare edemez. Aralarda durup stratejik planlar yapıp kariyerini ona göre yönlendirmen ve bazen yanlış yoldaysan durman, yönünü değiştirmen gerekiyor. Bu aşamada iş ve yaşam dengesini çok iyi kurmak gerekiyor. Tabii burada, yöneticilere de iş düşüyor. İnsanlara işe geldiklerinde çalışan diye değil, insan olarak bakarsanız çok daha zevkli hale geliyor hayat. Örneğin bir elemanınız var; onun üç tane ürettiği raporun dışında nasıl bir hayatı var, iki üç soruyla buna odaklanırsanız, birdenbire ilişkinin boyutu da değişiyor. Ve yöneticiler çok daha fazla insani ilişkiler kuruyorlar. Örneğin, kadınların en çok zorlandıkları noktalardan biri, hamile kalınca müdürlerine bunu bildirmek ve haber vermek. Hayatınızda kaç kere çocuk yapıyorsunuz? Belki hayatında o insan için aldığı en sevindirici haber. Bir müdüre bunu söylemekte zorlanmak, utanç verici bir şey. İş tabii ki aksayacak, fiziksel olarak o insan ortamdan yok olacak ama orada bir insan hayatı var. Ben organizasyon şemalarına, kutucuklar ve içinde isimler olarak bakmıyorum, dönen hayat çarkları olarak bakıyorum. Öyle baktığınız zaman hayat çok daha zenginleşiyor ve çok daha iyi ilişkiler kurabiliyorsunuz insanlarla.” diyor. 


Nasıl başaracağız?
Öyleyse sırrı öğrendik, bu sekiz alanda en az 7-8 numara tatmin puanımız olacak! Peki bu nasıl olacak? İşte bütün mesele bu! Dengede kalabilmenin en önemli noktası, o anda neye ihtiyacınız olduğunu belirlemek! Yeni bir annesiniz ve bebeğiniz iki aylık diyelim. O noktada sizin ihtiyacınız olan, belki çocuğunuzla daha fazla vakit geçirmek. Hayatınızın bu aşamasında, “Benim en çok ihtiyacım olan şey nedir?” bu soruya cevap verebilmek önemli. Bu ihtiyaçlar elbette kişiden kişiye değişiyor. İki aylık bebeği olan bir kadının ihtiyacı ile ya da hayattaki öncelikler dengesi ile 21 yaşında kızı olan bir kadının ihtiyaçları bambaşka. İki ay sonra evlenecek birinin hayat öncelikleri birdenbire değişebiliyor. Dolayısıyla ilk sorumuz bu: Hayatınızdaki öncelikler neler? Bunları belirmenize yardımcı olacak önerileri de var Çiler Yıldız'ın... 

“Size bir boş bardak, üç iri taş, arkasından minik çakıl taşları, biraz kum ve yarım bardak su verelim. Ve bunları şu bardağa doldurun diyelim. Eğer büyük taşları önce koyarsanız, arkasından küçük çakıl taşları, üzerine kumu üzerine de suyu koyarsanız, o bardak her şeyi alır. Ama önce suyu, arkasından kumu, sonra küçük çakıl taşlarını koyarsanız, büyük taşlar bardağa hayatta sığmaz, isterseniz deneyin. Dolayısıyla hayatınızda önemli olan şeyler nelerdir, bunları belirlemeniz ve ilk önce onları göz önüne alıp onlara odaklanmanız gerekiyor. Bu bahsettiğimiz, zaman yönetimi değil. Odaklanma ve enerji yönetimi. Eğer arkadaşlarınızla buluşamıyorsanız ve bunun vakitsizlikten olduğunu söylüyorsanız, size inanmıyoruz. Demek ki, o kişi ile görüşmek önceliğiniz ve odağınız değil.”


Bunları da unutmayın!
Hayatı dengelemek ve hayatın her alanında mutlu ve başarılı olabilmek için bunları da göz ardı etmeyin…
• Destek birimlerini kullanın. Bu ne anlama mı geliyor? Hemen örnek verelim; hem işinizde yükselebilir hem iyi bir anne hem de iyi bir gelin olabilirsiniz. Yıldız; “Aile ve arkadaşlıklar da, bu hayattan alınan tatminde destek birimleri ve bunları çok iyi kullanmak lazım. Her şey bakış açısıyla alakalı. Örneğin, kayınvalideler işinde yükselmek isteyen kadınlar için büyük bir fırsat olabilir” diyor.
• Öte yandan networking çok önemli. Doğru kişilerle doğru bağlantılar kurmak ve bu kişilerden doğru destek ve yardımı alabilmek, hem kariyer anlamında hem de profesyonel ve özel yaşamda sizi ileriye götürebiliyor. “Nasıl ilişki kurulur?”, “Nasıl ilişkileri iş sonuçlarına çevirirsiniz?” bunlara biraz kafa yorarak atakta bulunabilirsiniz.
• Hayatta iki alan var ki, bu iki alandaki tatminsizlik bütün hayatı çok etkiliyor. Biri sağlık, diğeri ise romantik ilişki. İstediğiniz kadar paranız olsun, istediğiniz kadar kariyeriniz olsun, bu alanlarda mutlu olmazsanız, hayatta mutlu olmanız zor. Bu alanlarda mutsuz olursanız, diğer alanlar 10 numara olsa bile, hayatınız istediğiniz gibi olmayabiliyor.
• Evinde oturan bir insanın, hayattan tatmin alabilmesi de güç olabiliyor. Mutlaka yeni hobiler ve arkadaş çevresi edinin.

Çiler Yıldız kimdir?
Türkiye’nin en büyük şirketlerinden biri olan P&G’de 21 yıl ve Doğan Medya’da 4 yıl çalıştı. Kariyerine finansal analist olarak başladı. En alttan başlayarak ve her kademeden geçerek birçok insanla çalıştı. 10 yıl finans departmanında, sonrasında satış pazarlama bölümünde görev aldı. Zincir marketler satış müdürlüğünün ardından Viyana’da çeşitli görevlerde çalıştı. Euro para birimine geçildikten sonra, Avrupa bazında fiyat politikalarının oluşturulduğu bir projede görev aldı, ardından insan kaynakları bölümüne geçti. İngiltere’den Çin’e, Rusya’dan Güney Afrika’ya kadar olan bölgenin satış departmanı insan kaynakları yöneticiliğini yaptı. Profesyonel koçluk anlamında pek çok eğitim aldı. Görev icabı, çok fazla insanın hayatları ile ilgili kararlarının parçası oldu. Ayrıca, insan kaynaklarının en önemli görevlerinden biri olan ‘kendi müdürünün koçluğunu yapmak’ görevini yerine getirdi.  Son üç senede, Doğan Grubu’nda satış pazarlama ve insan kaynaklarından sorumlu başkan yardımcısı oldu, CEO yardımcılığına terfi etti. 2-3 senedir hayat koçluğuna odaklanmış durumda. Şu anda yaptığı işle ilgili olarak “İnsanları ve şirketleri, oldukları yerden olmak istedikleri yere götürmekte bir rol oynuyorum. Stratejik pazarlama böyle bir şey. Doğan Grubu’ndayken, ‘Hayat mı sizden alıyor, siz mi hayattan’ diye bir eğitim programı geliştirdim. Bu konuda çalışmalarım sürüyor” diyor.