Ofis cadıları

Her ofisin cadısı farklı, peki sizinki hangisi?

Ofis cadıları


Sizinki hangi ofis cadısı?
Ofis cadıları tek tip değil! Ofisinizdeki cadının hangisi olduğunu bulun, stratejinizi ona göre belirleyin!

Sinirli, öfkeli, agrasifler
Bağırarak işleri yoluna sokabileceklerini düşünürler. Otorite figürünü korkuyla koruyacaklarını sanırlar. Sakin olun, sakın onlarla savaşa girmeyin. Durun, nefes alın, ona zaman tanıyın. Kendinize güvenin ve emin bir şekilde iletişiminizi sürdürün.

Saygısız ve saldırganlar
Bu tipler, genellikle başkasının ne dediğini umursamaz ve “ben haklıyım” anlayışını benimser. Siz konuşurken dinlemez, araya girer ve sizin sözünüzü keser. Söyleme şeklinden çok, söylediklerine odaklanın. Soğukkanlı olun, oyalayın.

Gizli saldırganlar
Tırnaklarını sizden çok iyi saklayabilirler ve vur-kaç taktiği uygulayabilirler. Büyük bir ihtimalle açığınızı kolluyordur. Kendinize güvenin ve sakin olun. Bu tür bir tiple karşılaşırsanız, geri çekilmeyin.

Bilmiş, ukala kendini beğenmişler
Bakışlarında bir küçümseme, bir beğenmezlik ifadesi onları ele verir. Egoları tavan yapmıştır, burnunun ucunda olsanız sizi görmezler! Onlar başka bir dünyanın insanıdır muhtemelen! Hırsına ve kıskançlıklarına maruz kalmak istemiyorsanız, sakin olun, kendi dilinizi ve tarzınızı koruyun. Güçlü özelliklerini, yeteneklerini övün, onun ilgi alanlarına yönelik soru sorarak iletişimi sürdürün.

Sürekli şikayet edenler
En çok o çalışıyordur, çok yoruluyordur ve bir türlü hakkını alamıyordur. Ona karşı hissettiğiniz negatif duyguların temelinde, emin olun bu var. Çünkü siz de onunla aynı işi hatta belki de daha fazlasını yaptığınız halde o daha çok söylenir. Böylece diğer çalışma arkadaşlarınızın da aynı fikirde olması hiç zor değil. Unutmayın insanlar görmek istedikleri şeyi görür, siz söylemedikçe kimse sizin deli gibi çalıştığınızı bilmez. Böyle kişilerle çalışıyorsanız, öncelikle onu dinleyin ve size güvenmesini sağlayın. Farklı bakış açılarını uygulayın ve onun da görmesini sağlayın.

Sessiz, içe kapanıklar
Ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilmezsiniz. Bu kişiler kendilerini açmadıkça karşılarındakini de gerer. İletişime katılmaz, konuştuğunu pek gören olmaz. İşle ilgili bir bilgiye erişmeniz gerektiğinde bile lafı ağzından zor alırsınız. Ona güven verin, doğal davranın. Evet-hayır gibi kısa cevaplar alacağınız sorular yerine, uzun cevap gerektiren sorular sorun.

Sabit fikirliler
Ne kadar yaratıcı fikirler sunarsanız sunun, yeniliklere gözü kapalıdır ve bir yerlere takılıp kalmıştır. Eğer o sizin patronunuzsa, yapacak bir şey yok son söz onun! Bu tür çalışma arkadaşlarınız varsa, ona değişimin sürekliliğini göstermeye çalışın. Bunun için gerçekleşmiş örnekler verin, onu değişim için motive edin.

Kontrol delisi olanlar
Bu özelliklere sahip bir patron, çalışanlarından da mükemmel bir performans talep eder ve en küçük bir hatayı bile affetmez. İş yaşamında saplantılı bir şekilde her şeyi kontrol altında tutmaya çalışır, esnek ve geniş bir bakış açısına sahip değildir. Yapılacak en iyi şey, durumu hakkında düşünmesini sağlamak. Israrcı olmadan, alternatif durumların da var olabileceğini, hata yapmanın da insani bir şey olduğunu göstermeye çalışın. Kontrol edilmenin nasıl bir şey olduğunu anlaması için duygularınızı paylaşın. Bunu yapamıyorsanız, dolaylı olarak yazı veya kitaplara yönlendirin.
Çalışma hayatımızda “zor” diye tabir ettiğimiz bu kişilerle nasıl başa çıkabiliriz? Önce iletişim tarzınızı gözden geçirin, sonra da onları  tiplerine göre tanıyın ve stratejinizi belirleyin! 

Zor insanlarla iletişim kurmak için neler yapabiliriz?

1. Değişmesini beklemeyin/değişeceğini ya da değişebileceğini düşünmeyin.
2. Sizin yaşadığınız duygular gibi karşınızdakinin duygularını da keşfedin.
3. Karşınızdakini anlamaya, ihtiyaçlarını görmeye çalışın.
4. Sizi anlamasını ya da hak vermesini beklemeyin.
5. Doğruyu gösterme konusunda ısrarcı olmayın.
6. Alınganlık göstermeyin, karşıdakinin tutum ve davranışlarını üzerinize almayın.
7. Olup bitenden yalnız karşınızdakini sorumlu tutmayın, kendi sorumluluklarınızı da araştırın.
8. İlişkinizin sınırlarını kafanızda net olarak çizin.
9. Sonuç elde etmeye odaklanın.
10. Onun uyumlu davranışlarını takdir edin.
11. Geçinilmesi zor insanların davranışlarının altta yatan nedenlerini görmeye çalışın.
12. Kendinize bir bakın, siz geçinmesi kolay birisi misiniz?

"Her ay patronumla aynı şeyi yaşıyordum ve bunu düşünmek bile beni germeye yetiyor. Ben ne zaman ona fatura imzalatmaya gitsem, o ‘şimdi olmaz’ deyip oyalıyor. Bir gün yine odasına gittiğimde; ‘Bak canım! Bugün bana bunun için gelme, daha önemli işlerim var’ diye beni azarladı. Oysa alt tarafı bir imza atacaktı! Tuvalete gidip dakikalarca ağladım. Neden bir insan böyle bir şey yapar ki?” diyor müşteri temsilcisi Reyhan.
Bunun gibi ofiste birçok zor insanla çalışmak zorunda kalıyoruz. En vahimi bu örnekte olduğu gibi, bizim patronumuzun ta kendisi olabiliyor. Bazen çalışma arkadaşlarımız da bize zor anlar yaşatabiliyor. Bu tür durumlarda onları yok saymayı, görmezden gelmeyi tercih edebiliyoruz. Ama böylesi hiç doğru bir yaklaşım değil. Çünkü zamanımızın çoğunu aynı atmosferde geçiriyor, birlikte ortak bir amaç için çalışıyoruz. İş arkadaşlarımızla güzel geçinmek işimizi daha çok sevmemiz için iyi bir neden, ancak iş arkadaşınızı illa sevmeniz ve anlaşmanız gerekmiyor, sadece onun dilinden anlayın yeter!