“Sözlerinizin arkasında durun”

Shiseido Pazarlama Müdürü Beyza Mendelovic, kariyerini kozmetik sektöründe oluşturmuş ve bu alanda uzman bir isim. Lüks ürünler grubunun lider markalarından birinin pazarlama müdürü olarak kozmetik sektörüne hizmet vermeye devam eden Mendelovic’le profesyonelliğin sırlarını ve kozmetik sektörünün son durumunu konuştuk.

“Sözlerinizin arkasında durun”

En sevdiğiniz müze hangisi?
Tartışmasız Louvre Müzesi. Defalarca gidip Eski Mısır ve Antik Çağ medeniyetleri bölümlerini zevkle ziyaret edebilirim.

En son hangi kitabı okudunuz?
Meleklerle Yaşamak. Herkese tavsiye ederim.

Hafta sonları neler yaparsınız?

Eşim ve arkadaşlarımızla farklı programlar yaparız. Bir günümü de dinlenme ve okumaya ayırırım.

Yurt dışında en çok nereye gitmeyi seviyorsunuz?

Barcelona. Tarihin ortasında ve deniz kıyısı olması sebebiyle çok seviyorum. Ayrıca Akdeniz insanlarının sıcaklığı ve sabaha kadar uyanık bir şehir olması beni çok etkiliyor.

En çok sevdiğiniz kafe-restoran hangisi?
Rita Cafe. Ailemle her cuma akşam yemeğini beraber yeriz. Annemin (Rita) yemekleri ve süslediği masaları hiçbir yere değişmem!Kozmetik pazarının gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kozmetik sektörü her geçen gün büyüyor ancak mevcut markaların birbirinden pay alması değil, pazarın büyümesi gerekli. Avrupa’yla hatta en yakın komşumuz Yunanistan’la bile aramızda pazarın büyüklüğü açısından ciddi farklar var. Gelişimin devam edebilmesi için hem bilincin artması hem de ekonomik şartların düzelmesi gerekiyor. Sektörümüz lüks kategoride yer aldığı için gelir dağılımından çok fazla etkileniyor. Avrupa’da orta gelir grubu ağırlıkta ve tüketiciler kozmetiğe daha rahat para ayırabiliyor. Ancak Türkiye’deki gelir dengesizliğinden dolayı sadece belli bir kesime hitap edebiliyoruz.

Bu sektörde ilk işe başladığınız yıllara göre neler değişti?

Kadınlar kozmetik sektöründe eski yıllara göre daha bilgili. Hem okuyorlar hem de araştırıyorlar. Sadece markaların pazarlama taktikleri bir ürünü satmak için yeterli olmuyor artık. Ürünün kalitesinin çok yüksek standartlarda olması gerekiyor. Bu nedenle Shiseido çok şanslı bir marka.

Shiseido’nun Türkiye’de yarattığı en büyük farklılık ne?
Özgünlük. Japon geleneğinin atardamarı ‘saygı’ Shiseido’nun müşterilere sunduğu en büyük ayrıcalık. Türk gelenekleriyle de bire bir örtüşüyor. Bir SPA markası olması da ürünlerin kullanım metotlarıyla, masaj teknikleri Shiseido’yu ayrıştıran özelliklerden bir diğeri.

Yeni sezonun öne çıkan ürünleri neler? Hangi kokular, hangi renkler öne çıkacak?
Gözlerde metalik efekti olan farlar ön plana çıkıyor. Dudaklarda ise çarpıcı tonlar; kırmızı, fuşya ve turuncular... Bir de çok özel bir parfümümüz var; Zen Secret Bloom... Yasemin çiçeği ve siyah vanilyanın yoğun hissedildiği çiçeksi bir koku... Her kadının feminen yönünü ortaya çıkarmak için kullanacağını düşünüyorum.

Hayata dair...

Sabah kaçta uyanırsınız?

7.30-08.00 arası uyanırım.

Güne nasıl başlarsınız?
Mutlaka evde eşimle kahvaltı etmeye çalışıyorum. Benim için günün en güzel vakti oluyor diyebilirim.

Son dönemde sizi en çok heyecanlandıran ürün hangisi oldu?
Tartışmasız Intensive Anti Spot Serum. 10 kadından sekizinin lazer tedavisine tercih ettiği bir serum. Bu ürün kozmetikte çığır açacak. Ciltte oluşmuş ve oluşacak olan tüm lekelerle savaşarak cildin renk eşitliğini sağlıyor.

En büyük güzellik sırrınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Düzenli bakım... Mutlaka geceleri makyajımı temizler, nemlendirici bakım uygularım. Her hafta peeling ve üzerine nem maskesi yaparım. Makyaj sırrımı da Shiseido makyaj artistinden öğrendim. Koyu renk farı göz kapağınız ve kaşınız arasına uyguladığınız zaman lifting yapılmış gözlere sahip oluyorsunuz ve bu sayede bakışlarınız derinleşiyor.

Favori güzellik ürünleriniz neler?
Shiseido’nun göz ve yüz maskeleri, uyguladığınız anda cildinizi ışıl ışıl yapıyor ve anında yorgunluğunuzun silindiğini fark ediyorsunuz. Estetik cerrahiden esinlenerek yaratılmış Bioperformans Super Corrective Serum, uyguladığınız anda cildinizi pürüzsüz kadife gibi yapıyor.

Çocukken kendinize seçtiğiniz meslek neydi?
Eski medeniyetleri ve tarihi çok seviyorum. Resim yapmak da vazgeçemediğim hobim. Farklı ülkeleri ve tarihlerini inceleyip gördüklerini resmeden bir ressam olmak isterdim.

İş hayatına nasıl giriş yaptınız?
İstanbul Üniversitesi’nde Maliye bölümünde okuyordum. Okulun ilk yılından itibaren maliyeyle ilgili staj yaptım. Farklı şirketlerde yaptığım stajların sonunda bu işin bana uygun olmadığına karar verdim ve işin pazarlama alanına geçiş yaptım.

Peki, liderliğe giden yolda sizin için en önemli gelişme neydi?
Kozmetik sektöründe çalıştığım ilk markanın Türkiye’de bir değişim sürecine girdiği dönem ile benim kariyerimde hızlı tüketim ürünleri sektöründen kozmetiğe geçmek istemediğim dönemin aynı zamana denk gelmesiyle gerçekleşti. Kendimi kocaman bir saha ekibinin ortasında değişimi getirmeye çalışan bir savaşçı olarak buldum.

Kariyerinizde sizi en çok gururlandıran an hangisiydi?
Marketing Türkiye dergisi, Shiseido’ya geçtiğim zaman ayın transferleri köşesinde bana yer verdi. O an kariyerimde bir kilometre taşını daha geride bırakmanın gururunu yaşadım.

Sizce profesyonelliğin en önemli sırrı ne?
Yaptığınız işi kendi işiniz gibi görmek karşınıza çıkan bütün sorun ve fırsatları iyi analiz etmenizi sağlar. Bunun yanında arkanızdan gelecek nesilleri yetiştirmek ve iş delegasyonu bence şirketlerin profesyonelliği açısından çok önemli. Ve son bir sır; mutlaka verdiğiniz sözün arkasında durun.

İş hayatında “Asla yapmayın” dediğiniz bir tavsiyeniz var mı?
Kariyer basamaklarında yükseldikçe egonuzun da yükselmesine izin vermeyin.

Kadınlar için vazgeçilmez bir sektördür kozmetik. Ama biz kadınları memnun etmek çok zor. Bu sektörün size göre en büyük zorluğu ne?
Çok dinamik olması, tempo ve rekabet üst seviyede olduğu için hızlı karar alınması, pratik çözümlere ihtiyaç duyulması. Ama ben bu zorluğu seviyorum. Benim için bu işin güzelliği de zorluğunda yatıyor.