Bu filmler hepimize iyi gelecek

33. İstanbul Film Festivali'nin 'Antidepresan' bölümü zor günlerde ilaç gibi gelecek filmlerle dolu

Bu filmler hepimize iyi gelecek

Our Sunhi / Hepimizin Sevgilisi
13 Nisan Pazar, 11.00 Feriye/ 18 Nisan Cumartesi, 21.30 Rexx/ 20 Nisan Pazar, 11.00 Atlas
Woody Allen filmlerinde rastlanan türden uçsuz bucaksız diyaloglar ve platonik âşıklarla dolu film, Güney Koreli yönetmen Hong Sang–soo’ya Locarno Film Festivali’nde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Leopar Ödülü kazandırdı. Filme ismini veren Sunhi, sinema bölümünden mezun olduktan sonra kendini profesörünün, eski sevgilisinin ve bir arkadaşının onu elde etmek için verdikleri mücadelenin ortasında bulur. Dünyadan bihaber erkekler flört için onun peşindeyken, Sunhi’nin derdi yurtdışında okuması için gerekli bir referans mektubu almaktır.
May in the Summer / May’in Yazı
17 Nisan Perşembe, 13.30 Nişantaşı City’s/ 19 Nisan Cumartesi, 11.00 Feriye/ 20 Nisan Pazar, 19.00 Atlas 3
May’in Yazı, Amreeka ile büyük ilgi toplayan yönetmen Cherien Dabis’nin son filmi. Filmde saygın akademisyen nişanlısıyla evlenmek üzere New York’tan memleketi Ürdün’ün başkenti Amman’a gelen genç bir kadının ailesiyle çatışmaları ele alınıyor. May’in Yazı, Sundance Film Festivali Dramatik bölümünün açılış filmi olarak gösterildi. Cherien Dabis festivalin konukları arasında.
9 Month Stretch / 9 Ay Hapis
11 Nisan Cuma, 11.00 Nişantaşı City’s/ 13 Nisan Pazar, 13.30 Atlas/ 17 Nisan Perşembe, 19.00 Rexx
Ariane Felder hamile! Katı ahlaki ilkelere bağlı genç bir hakim ve çelik gibi bir genç kadın olduğu için, Ariane’ın hamile olduğuna inanmak güç tabii. Ama olayın iyice akıl almaz tarafı şu ki, babalık testi sonucunda babanın Bob Nolan olduğu ortaya çıktı. Yani, korkunç bir suçun yegane şüphelisi! Bu olayla ilgili hiçbir şey anımsamayan anne adayı Ariane başına neler geldiğini ve yarının nelere gebe olduğunu çözmeye çalışıyor. Tüm rollerde Fransa’nın en büyük oyuncularını ve hatta arada Terry Gilliam, Gaspar Noe ve Jean Dujardin’in yüzünü gördüğümüz bu kara komedi, izleyen herkesi yaratıcı görselliğiyle de memnun edecek.
The Critic / Film Eleştirmeni
5 Nisan Cumartesi, 13.30 Nişantaşı City’s/ 9 Nisan Çarşamba, 16.00 Feriye/ 19 Nisan Cumartesi, 11.00 Atlas 2Bin türlü filmi seyretmiş, hatmetmiş olan Victor’un işi karanlık salonlarda film seyretmek, sonra da bu filmleri kafelerde arkadaşlarıyla yerden yere vurmaktır. Victor itibar sahibi bir film eleştirmenidir: Gayet ünlü, fakat romantik komedi klişelerini ezbere sayacak kadar film endustrisinden umudunu kesmiş, dünyayı bir film gibi gören, karamsar bir eleştirmen… Ta ki film zevki hiçbir şekilde onunkiyle uyuşmayan bir kadınla tanışıp o küçümsediği romantik komedilerden birini yaşamaya başlayıncaya kadar. Eski film eleştirmeni Hernan Gerschuny’nin ilk yönetmenlik denemesi olan Film Eleştirmeni hem tanıdık hem ilginç, hem cesur hem de duygusal bir aşk filmi.
Blind Dates / İlk Randevu
13 Nisan Pazar, 21.30 Atlas 3/ 18 Nisan Cumartesi, 11.00 Rexx/ 19 Nisan Cumartesi, 11.00 Nişantaşı City’sİzleyiciyle ilk kez Toronto Film Festivali’nde buluşan film, aşk konusunda pek şansı olmayan bir adamın trajikomik hikayesini anlatıyor. Yıllarca süren savaş ve yokluğa rağmen Gürcistan’da hala varlığını sürdüren insani ilişkilerden yola çıkan filmin yönetmenliğini Boris Frumin üstleniyor.Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. 5 Nisan'da başlayacak 33. İstanbul Film Festivali'nin 'Antidepresan' bölümü bu zor günlerde ilaç gibi gelecek filmlerle dolu. İşte herkesin yüzünü güldürecek filmler...
Life’s a Breeze / Hayat Bir Esintidir
5 Nisan Cumartesi, 21.30 Nişantaşı City’s/ 6 Nisan Pazar, 11.00 Rexx/ 9 Nisan Çarşamba, 13.30 Feriye Senarist–yönetmen Lance Daly’nin son filmi, kriz sonrası ekonomik sıkıntıyla sarsılan Dublin’de geçen bir aile komedisi. Filmde, içi para dolu bir yatağı yanlışlıkla çöpe atıp bir de radyodan yardım çağrısında bulununca bütün ülkenin çöplüklere akın etmesi ve ailenin dağılma raddesine gelişi mizahi bir dille anlatılıyor.
We are the Best! / Bizden İyisi Yok
5 Nisan Cumartesi, 11.00 Rexx/ 6 Nisan Pazar, 11.00 Atlas/ 7 Nisan Pazartesi, 16.00 Nişantaşı City’s
Lukas Moodysson’un, eşi Coco’nun yazıp çizdiği Never Goodnight adlı çizgi romandan uyarladığı, tüm sinemaseverlere seslenen bir film. Çok küçük yaşta kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalmış 13 yaşındaki üç arkadaşın ellerinde tek bir enstrüman olmadan, bir punk grubu kurmalarını anlatıyor. Yönetmen Lukas Moodysson’un hayatın yaşamaya değer olduğunu göstermek amacıyla çektiği film, Tokyo’da büyük ödül, Reykjavik’te izleyici ödülü ve Lübeck’te Baltık jürisi ödüllerini aldı. 
Club Sándwich
17 Nisan Perşembe, 11.00 Feriye/ 18 Nisan Cuma, 21.30 Feriye/ 19 Nisan Cumartesi, 19.00 Rexx
Ördek Mevsimi ve Tahoe Gölü filmlerinden tanıdığımız Fernando Eimbcke’nin yazıp yönettiği Meksika yapımı komedi Club Sándwich, çok iyi anlaşan bir anne–oğulun hikâyesini ergenlik sancıları ve gündelik detaylar üzerinden mizahi dokunuşlarla anlatıyor. Oyuncu kadrosunda Lucio Giménez Cacho, María Renée Prudencio ve Danae Reynaud’un bulunduğu film, San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Yönetmen, Torino Film Festivali’nde En İyi Film ödüllerini kazandı. Fernando Eimbcke de festivalin konukları arasında.
Attila Marcel
5 Nisan Cumartesi, 16.00 Rexx/ 8 Nisan Salı, 19.00 Atlas/ 10 Nisan Perşembe, 11.00 Nişantaşı City’s
Büyük ilgi toplayan Belleville’de Randevu ve Filmekimi 2010 programında yer alan Sihirbaz adlı canlandırma filmlerinin ardından Sylvain Chomet bu kez canlı çekim bir Fransız komedisiyle festival programında. Yönetmenliğini ve senaryosunu Chomet’nin üstlendiği Attila Marcel, iki teyzesi tarafından yetiştirilmiş, konuşmaktan vazgeçmiş, 33 yaşındaki Attila’nın çocukken öldüğünü sandığı anne ve babasını bulabilmek uğruna başından geçenleri anlatıyor. Başrollerini Guillaume Gouix, Anne Le Ny ve Bernadette Lafont’un paylaştığı film ilk gösterimini Toronto Film Festivali’nde yaptı.