Enerjinizi ikiye katlayın!

2-3 ceviz ya da 10 adet fındık tüketin
Niasin, E vitamini, demir ve potasyum içeren yağlı tohumları tüketmeye özen gösterin. Sert kabuklu yağlı tohumların içeriğindeki E vitaminin antioksidan özelliği yorgunluğa ve halsizliğe iyi gelebiliyor. Ancak yüksek enerji içeriği nedeniyle tükettiğiniz miktarı abartmayın.

Haftada bir gün kurubaklagil yiyin 
Kuru baklagiller; B grubu vitaminleri ile demir, potasyum ve yoğun posa içerdiklerinden kan şekerini dengede tutarak vücudun direncini arttırıyor. Sofranızda her hafta en az bir kez fasulye, nohut, mercimek, barbunya, bakla, kuru börülce veya soya fasulyesi gibi baklagillerden biri olmalı. 

Ani iştah artıran besinlerden uzak durun
Patates, pirinç pilavı, beyaz ekmek, çay şekeri ve bal gibi kan şekerini hızlı yükselten ve ani iştah artışına neden olan yüksek glisemik indeksli besinlerden kaçının. Bunların yerine kan şekerini hızlı yükseltmeyen ve tok tutan tam buğday, tam çavdar ekmeği, bulgur pilavı, yulaf gibi düşük glisemik indeksli besinleri tercih edin. Yüksek glisemik indeksli besinler kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olur ve ani yükselen kan şekeri yorgunluk ve ani uyku basması problemlerini ortaya çıkartır. Bu da sürekli kendinizi aç hissetmenize neden olur.

Yeşil yapraklı sebze tüketimini artırın
Vitamin ve mineral zengini olan özellikle koyu renkli ıspanak, roka, pazı, nane gibi mevsim sebzeleri tüketmeye çalışın. Vitamin ve mineral kaybı olmaması için çiğ veya yüksek sıcaklıkta kısa sürede, az suda veya buharda pişirin. Yeşil yapraklı sebzelerin içeriğindeki antioksidanlar serbest radikallerin oluşumunu önleyerek vücudun direncini arttırır ve enzimlerin daha iyi çalışmasını sağlar. Bu da  metabolizmanın daha düzenli çalışmasına yardımcı olur.

Bol bol bitki çayı için
Metabolizma hızını arttırdığı ve yağ emilimini engellediği için sıklıkla yeşil çay tavsiye ediliyor. Ancak tüketiminde dikkatli olunması gereken bazı noktalar var. Yüksek tansiyon, taşikardi gibi şikayetleri bulunanların ve hamilelerin yeşil çay tüketmemesi gerekiyor. Çünkü yeşil çay, kalp ritmini arttırıyor. Bu şikayetleri bulunmayanların bile günlük yeşil çay tüketimini maksimum 4-5 fincan ile sınırlandırmaları gerekiyor. Ayrıca yaşlıların, gebelerin, ilaç kullananların ya da emzirenlerin bitki çayları tüketimine dikkat etmesi ve her çayı içmemesi önemli.
Soğuk kış günlerinin negatif enerjisinin kanınızı emmesine izin vermeyin. Besin takviyeleri ve hayatınıza katacağınız enerji veren hareketlerle kışa hızlı bir giriş yapmak mümkün. Uzman tavsiyelerine kulak verin ve yeni mevsimi enerji dolu yaşayın.
Kış mevsiminin olumsuz yanlarının esiri olmamak için harekete geçme vakti geldi. Sabahları erken uyanamama, halsizlik, beslenme şeklini değiştirme, az sıvı tüketme ve tüm bunların beraberinde getirdiği negatif ruh hali, kış depresyonunun başlıca belirtileri olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, doğru beslenerek ve biraz hareketlenerek enerji dolu bir kış mevsimine davet ediyor. Diyetisyen Burcu İnce, hem yazdan kalma tatil kilolarından kurtulmak hem de kış mevsimine yenilenmiş bir şekilde merhaba demek için şu önerilerde bulunuyor:

Kahvaltınızı atlamayın!
Tüm gece boyunca süren açlık nedeniyle sabah kan şekeri iyice düşmüş oluyor. Bu yüzden sabah kalktıktan bir saat içinde kahvaltı yapın. Unutmayın ki metabolizma, yemek yendiğinde çalışmaya başlıyor. Kahvaltıda ağır yiyeceklerden oluşan besinler yerine hafif yiyecekleri seçin. Hafif ve sağlıklı yapılan kahvaltı, sindirimi zorlamayacağı ve enerji döngüsünü aktive edeceği için daha zinde bir gün yaşamanızı sağlar. Kahvaltıda tam tahıllı ekmek, peynir, tuzsuz zeytin, yumurta ve dilediğiniz kadar mevsim yeşillikleri tüketebilirsiniz. Yumurta anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağıdır.

Az az ve sık sık beslenin
 Öğün sayısını arttırın. Öğünlerinizi 2.5-3 saat arayla yiyin, uzun süre aç kalmayın ve yemeğe birden yüklenmeyin. Çünkü sindirim sisteminin zorlanması sizin de zorlanmanız ve yorulmanız anlamına geliyor. Bu yüzden öğünlerinizde ağır yağlı yemeklerin yerine hafif buğulama veya ızgara tarzı besinleri tercih edin ve mevsimine uygun sebze ve meyveleri tüketmeye dikkat edin.

Mutlaka balık tüketin
Yaklaşan dönemde balık mevsimi başlıyor. Balık, bağışıklığı güçlendiren çok önemli bir besin. İyi bir protein kaynağı olan balık aynı zamanda B grubu vitaminleri, demir, krom, selenyum ve iyot minerali içeriyor. Protein içeriği halsizlik ve yorgunluk şikayetlerine iyi gelmekle birlikte, kas dokusunun artmasını da sağlıyor. B grubu vitaminlerse sinir iletimindeki reaksiyonlarda görev aldığı için enerji metabolizmasını olumlu yönde etkiliyor.

10-12 bardak su için
Havaların soğumaya başladığı bu dönemde su tüketimine dikkat etmek gerekiyor. Bol su içmeniz vücut direncini sağlamada ve toksinlerin atılmasında fayda sağlıyor. Günlük su tüketimini artırmanız bu dönemde değişen hormonal ve çevresel etkilerin vücutta yaratacağı ödemi azaltması açısından önemli. Su tüketimini arttıramıyorsanız bir litre suya 4-5 yaprak taze nane, bir adet dilimli limon katılarak aromatik bir lezzet oluşturulabilir. Böylece aynı zamanda su tüketimini de kontrol etmiş olursunuz.