Memelerimiz çiçek açsın!
Bahar gelir hoş gelir leeey leeey lümü lümü ley! Koş Yonca Koş son durum...
u dergi işlerini hiç bilmiyorum. Ama her ay için bir konu
seçildiğini biliyorum. Ben de herkes Hanya’ya giderken
Konya’ya gitmeyeyim diye Elif’e (Taş); “Eee Elif, nisan
konumuz belli mi?” diye sordum. Elif de bana; “Bahar
Yoncacım. Bahar geldi ya hani, artık diyetler, aşklar, yaza
hazırlık olaylarına girmek lazım!” deyince, şimdi burada
yazamadığım “vıyyy hapı yuttuk!” benzeri bir küfür ettim.
Çünkü fi krimdeki şey bahar konusuna hiç hazırlıklı değildi.
Ama derin nefes eşliğinde kendimi düşünmeye aldım.
“Yahu bu bahar nasıl olsa hep geliyor. Kadınlar da her bahar bunalıma giriyor. Her
bahar yaza kadar diyet yapacak, kilo verecek, dal olacak, selülit yok etme kursuna
yazılacak, çekmediği acı kalmayacak, kesin çok aşık olmaya çalışacak, aşık olmayı
başardığı gibi bir de koca yapma stresinde olacak diye pompalana pompalana kafayı
yiyecek nasıl olsa! İyisi mi, ben bu bahar konusuna başka daldan bakayım...” istedim.
Derken birden aklıma en sevdiğim cart kırmızı ve üzeri pörtlek kabartma çiçekler
dolu bikinim geldi. İnsan benim gibi küçük memeliyse, üstünde kabarık çiçekleri olan
bir bikini giyince kendini büyük memeli fi lan zannediyor. Ne komik aslında...
İnsan neden büyük memeli hissetmek ister bilmiyorum. Çünkü küçük memeli
olmanın da avantajları çok!
Gerçi ben bunu artık zerre kadar umursamıyorum. Balenli, destekli, içi vıck vıck
edip beni gıcık eden tüm sutyenleri atalı çok oldu. Elbisemin içi boş mu kalıyor, boş
kalıyor. Hiiiiç umrumda değil. Umurumda değil; çünkü arkadaşım Özlem Aysoy
meme kanseri oldu ve çok şükür atlattı. Bir diğer arkadaşım iki kere atlattı. Her
ikisi de hayat dersi oldu bana. Ben onları görünce kendime kıl oldum. Arabın derdi
kırmızı pabuç derler ya, aha o Arap sensin Yonca dedim. O yüzden bu memem
öyleymiş böyleymiş olayı tırıs gelip fırs geçiyor.
Özlem, hem dobra dobra kendi hikayesini anlattığı, hem de meme kanseri konusunda
hepimizin anlayacağı dilde bilgiler içeren ‘Neden Ben?’ diye bir de kitap yazdı. Aklımı
başımdan aldı. Derken bu kitapla kalmadı ‘Pembe Güç Derneği’ni* kurdu. Kadınları
meme kanseri hakkında bilinçlendirmeye çalışırken, Özlem’i Japonlar buldu ve
4. Asya Meme Kanseri Sempozyumu’nu İstanbul’da gerçekleştirmesi için görev
verdiler.
Neden mi yazdım bunları?
Çünkü evet bahar geldi. Aylardan nisan. Ve nisanın ilk haftası aslında KANSER
HAFTASI!
Diyeceğim şu, memelerinizin büyük mü küçük mü, kalkık mı sarkık mı olduğunu
düşünürken, onları gözünüzle süzeceğinize ellerinizle yoklayın. Elleyin memelerinizi
elleyin! Ve bunu her duşa girdiğinizde yapın.
Memelerinizin her bahar çiçek açmasına imkan verin! Bakın ben giydim bikinimi,
çektirdim fotoğrafımı ve aradım yine Pınar Büyükgüral’ı. Dedim Pinocum ben
memelerimden bu bahar çiçekler fışkırsın istiyorum, yapar mısın?
Pino bu, hayır der mi? Demedi. Memelerime sayesinde misss gibi bahar geldi!
Ben size söz vermiştim.
“Boş boş koşmayacağım, bir amaç için
koşacağım; o nedenle bu 10 kilometreyi
bu sefer her zamankinden daha da iyi
koşacağım!” demiştim.
Sözümü tuttum!
TEGV’in destek olmak amacıyla
sizlere söz verdiğim gibi 7 Mart Pazar
günü gerçekleştirilen RUNTALYA
maratonunda yardım amaçlı ilk
10 kilometremi koştum.
Sizlere vediğim söz bir yana, hayatımda
ilk defa bir işe yaradığımı düşünerek
koşunca şaka gibi ama bir de kendi
rekorumu kırdım. Bir önceki boş boş
koşma süremden tam 6 dakika daha hızlı
koşarak, 10 kilometreyi 1 saat 10 dakika
48 saniyede ve resmen binbir duygu
yüzünden ağlayarak bitirdim.
Benim için bir ilk olan, ama devamı
mutlaka daha da güzel şekilde gelecek
olan bu anlamlı koşumda beni
desteklediğiniz için çok teşekkür ederim.
Şu ana kadar sayenizde yaklaşık
220 çocuğun 1 senelik eğitim masrafını
karşılayacak kadar bağış toplamayı
başarmış bulunuyorum.
ADIM ADIM’ın TEGV için koşan tüm koşucularıyla
beraber toplam 72,344 TL, yani 1200 çocuğun bir
senelik eğtim masrafını karşılayacak kadar bağışla,
resmen yeni bir rekora gidiyoruz.
Bağışlar hala da
gelmeye devam ediyor.
Gecikmediniz, süreyi
kaçırmadınız. Bugüne
kadar fırsat bulamayan,
ya da ne kadar sürede
koşacağımı görüp
beklemek ve ona göre
bağış yapmak isteyenler
TEGV* web sayfasından
her türlü bilgiyi alabilir, hesabına havale ve EFT yoluyla yapabilir.
Ben hayattaki amacımı buldum. Son
nefesime kadar boş boş koşmak yerine
yardım amaçlı koşacağım.
Bu bilinci de bizim kafamıza dan dan
kazıyacağım. Aslında gönlümden geçen,
bağış yapmanız kadar Türkiye’de bir ilk
olan ve bu kadar profesyonelce yürütülen
bu yadım amaçlı koşu oluşumunu
desteklemeniz ve bu konudaki
farkındalığı yaymak adına kendinizi de,
ister yürüyerek ister koşarak, harekete
geçirmeniz.
*www.tegv.org