Yerlerde tepinen bir çocuk gördünüz. Bağırıyor, çağırıyor, asla susmuyor!
Toplum içine
çıkamıyordum
/ Seval Kavaklıoğlu
“Berke, yaşamının ilk yıllarında her
şeyi çok geç öğreniyordu ya da hiç
öğrenmiyordu. Kim alsa kucağına
gidiyordu; hiç yabancılamıyor, annebaba
aramıyordu. Davranışlarından
şüphelenince, uzman bir psikoloğa gittik,
otizmden şüphelendi. Tetkikler başladı
ve iki üç yaşlarında eğitime başladık.
Sürekli ağlama krizleri geçiriyordu.
‘Eğitim aldıkça geçer’ dedik ama
olmadı; yanlış yerdeydik! Sonra, Tohum
Otizm Vakfı’na geldik. Doğru eğitim
gerçekten çok önemli. Daha önce,
birlikte toplum içine çıkmaktan, hatta
parka gitmekten bile korkuyordum.
Burada eğitime başladıktan sonra,
kaçmak yerine bunun üzerine gitmeye
karar verdim. Artık otobüse de biniyoruz,
parka da gidiyoruz. Önceden kendini
yerlere atıyor, ağlıyor, krizler geçiriyordu.
Eğitimle, bunları yapmamayı öğrendi.
Berke, şu anda dokuz yaşında. Bu dokuz
senede çok sabırlıymışım, çok özelmişim,
çok özel bir çocuğa sahipmişim, bunları
öğrendim. Otizmli çocuğu olan annelere
önerim, sosyal ortamlara girmekten
kaçmasınlar ve sürekli ‘Neden benim
çocuğum?’ demesinler.”