Suyu korumak için 21 adım atın

Denizlerimizi, nehirlerimizi, göllerimizi, su kaynaklarımızı korumak için bizim de atabileceğimiz küçük adımlar var. Çocuklarımızın suyunu korumak için sorumluluk alıyoruz, bilinçlenip paylaşıyoruz...

Suyu korumak için 21 adım atın

10) Pillerle suyu kirletmeyin
Minik enerji kaynaklarımız piller de hiç masum değil. İçlerinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller toprağı, suyu zehirleyebilecek nitelikte. Bu nedenle yalnızca ve yalnızca “pil toplama kutularına” atılmaları gerekiyor. Atık pillerinizi kesinlikle evsel çöpe karıştırmayın. Toprağa gömmeyin, sokağa, denize, akarsulara atmayın. Biten pillerinizi bir kavanozda ya da torbada muhafaza edin ve en kısa zamanda mahallenizde bulunan “atık pil toplama kutusuna” atın.

11) Çevreci ürünleri seçin
Levi’s markasının water-less jean’leri normal bir kot pantolona göre yüzde 96 daha az su kullanılarak üretiliyor. Şimdiden 172 milyon litreden fazla su tasarrufu yapılmış bile! Birlikte bir fark yaratmanın güzel bir örneği…

12) Arkadaşınız adına “temiz su” hediye edin
Bir yandan uzak dağlardan, Alpler’den elde edilen sular şık ve pahalı şişelerinde sofralarımıza kadar gelirken bir yandan dünyada her yıl 8 milyon kişi temiz içme suyu bulamadığı için hayatını kaybediyor. WaterAid’e arkadaşınız adına bağışta bulunarak ona ve Afrika’daki çocuklara çok anlamlı bir hediye verebilirsiniz. WaterAid, Afrika, Asya ya da Pasifik ülkelerindeki köylere temiz su ulaştırmak için çalışmalar yürütüyor. (www.wateraid.org)

16) Kaplumbağamızı koruyun
Soyu tehlikede olan caretta caretta’lar Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına da yuva yapıyor. Yapılaşma nedeniyle daralan yaşam alanlarını korumak için hepimizin yapabileceği şeyler var. Mayıs başından eylül sonuna kadar yumurtlama alanı olan kumsallarda şunlara dikkat edin:
• Yavru deniz kaplumbağası gördüğünüzde elinize almayın, denize taşımaya çalışmayın. Yavrular, kumsalı kendileri geçerek, özelliklerini algılar ve yumurtlamak için aynı kumsala geri dönerler.
• Geceleri ateş yakmayın. Işık ve sesten rahatsız olduklarında yumurtlamayarak denize dönerler ve denize bıraktıkları yumurtalar zarar görür. Yavrular ise yanlışlıkla deniz yerine ışık kaynaklarına yürüyerek ölür, bu yüzden ışık kaynaklarını perdeleyin.
• Kumsaldan itibaren 1 mil içerisinde sürat tekneleriyle saatte 5 milin üzerinde hız yapmayın. Üreme mevsiminde yüzeye yakın yüzen kaplumbağalar kaçamaz ve parçalanarak ölür.
• Yuva yapan deniz kaplumbağası gördüğünüzde sessiz olun, ışık yakmayın, yere uzanarak yalnızca izleyin.
• Koruma çalışmaları yapan ekiplerin kumsala koyduğu işaretleri yerinden oynatmayın.
• Kumsala ve denize naylon poşet, pet şişe ve çöp atmayın: Bunları en sevdiği yiyecek denizanası sanan deniz kaplumbağaları boğularak ölür.
• Pet şişeleri mutlaka geri dönüşüm kutularına bırakın.

17) “Güzel” giyinin
Aslında sorun içtiğimiz, fiili olarak kullandığımız sudan çok, yediklerimiz ve giydiklerimiz için harcanan su! Örneğin pamuk… Dünyadaki verimli toprakları büyük bir bölümü pamuk ekiminde kullanılıyor. Tarımsal üretim sürecinde pamuk defalarca zehirli tarım ilaçlarına maruz kalıyor, kimyasal gübreler kullanılıyor. Bu kimyasallar toprağı ve su kaynaklarını kirletiyor. İşlenmesinde de yine birçok kimyasal süreçten geçiyor. Bir tişört olup gardırobumuzdaki yerini alıncaya kadar binlerce litre suyun harcanmasına neden oluyor. “Ne yapabiliriz ki?” dediğinizi duyar gibi oluyoruz… Organik sertifikası olan pamuklu ürünleri kullanmak, tüketim çılgınlığına pabuç bırakmamak, çevre dostu ürünlere yönelmek giyinirken suyu korumak için atabileceğimiz adımlardan birkaçı...

18) Okuyun
100 Yeşil Adım/ Temel Karataş - EKOIQ Kitaplığı
İçinizden, “Bir şeyler yapmalıyım” diyor fakat doğayı anlama ve koruma etkinliklerine, iş yükleriniz yüzünden zaman bulamıyorsanız “Hava, Su ve Toprak İçin 100 Yeşil Adım” isimli kitap iyi bir başlangıç noktası sunuyor. Yapmanız gereken, sadece sürdürülebilir bir yaşam için 100 somut adım atmak.
Nehirler Kuruyunca/ Fred Pearce - Altın Kitaplar
Çevresel konuların deneyimli gazetecisi Fred Pearce, yaptığı bu çalışmayla dünyanın çok yakında ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalacağını tüm trajik, ironik ve dramatik yönleriyle anlatıyor. “Unutmayın, artık kendi suyumuzu değil, çocuklarımıza ait suyu tüketiyoruz. Kalbi ve vicdanı olan herkese duyurulur!” diyor Pearce.
Su Savaşları Özelleştirme, Kirlenme ve Kar/ Vandana Shiva - Bgst Yayınları
Yazar, uluslararası su ticareti, baraj inşaatları, yeraltı suyu madenciliği ve sulu tarımı inceleyerek dünyanın nasıl yok edildiğini ve halkın çok değerli bir ortak mülk üzerindeki haklarından nasıl mahrum bırakıldığını gözler önüne seriyor.

7) İzleyin
FLOW: How Did a Handful of Corporations Steal Our Water?
“For Love of Water”ın (Su Aşkı İçin) kısaltması olan “FLOW” isimli belgesel, 21’inci yüzyılın en önemli ekolojik ve politik sorunsallarından biri olan su kaynakları ve bu kaynakların özelleştirilmesi üzerine kurulmuş, “Su kaynakları mülkiyet edinilebilir mi?” sorusunu anlatıların göbeğine yerleştiren bir çalışma.
Turtle: The Incredible Journey
Bir caretta caretta’nın doğduğu kumsala yıllar sonra yumurtalarını bırakmak için geri dönüşünü anlatan belgesel, bu inanılmaz yolculuk sırasında kaplumbağanın karşılaştığı zorluklara, denizlerdeki hayata, insanın doğayı nasıl tahrip ettiğine ışık tutuyor. BBC Planet Earth - Fresh Water “Gezegenimiz Dünya-Tatlı Su” belgeseli, bulutlardan yağmura, dağların tepesinden ırmaklara, oradan denize ve göllere tatlı suyun öyküsünü muhteşem görüntüler eşliğinde anlatırken, tatlı suyun içindeki ve çevresindeki vahşi hayatı gözler önüne seriyor.

8) Deniz temizliğine katılın
Çalışanlarınızla veya arkadaşlarınızla 15 kişilik bir takım kurun ve kıyıları temizlemek için Deniz Temiz Derneği/ Turmepa ile iletişime geçin. “Kıyı Temizleme Hareketi”, denizler ve deniz kirliliğinin doğa ve canlı yaşamına etkileri hakkında bilgi paylaşımının yanı sıra, kıyılarda öncelikli olarak tespit edilen bölgelerde kıyı temizleme çalışmasını da içeren tek günlük bir etkinliği sunuyor. Haziran-eylül ayları arasında kendi belirlediğiniz bir gün takımınızla bu etkinliğe katılarak deniz kenarında bir gün geçirebilir, doğa için bir şeyler yapmanın tadına varabilirsiniz. (www.turmepa.org.tr)

9) Yavru balık yemeyin
Greenpeace uyarıyor: “Bugün dünya denizlerindeki büyük balık türlerinin yüzde 90’ı, toplam balık türlerinin ise yüzde 60’ı tükenmiş durumda. 2050 yılına geldiğimizde ise dünyadaki balık stokları tükenecek.”
Balıklar belli bir büyüklüğe ulaşmadan, üreme süreçlerini tamamlamadan avlandıklarında denizlerdeki doğal yaşam ve çeşitlilik tehlike altına giriyor. Endüstriyel avcılık arttıkça, yumurtlama zamanları ve yerlerinde avlanıldıkça balık stokları hızla azalıyor, balıklar azaldıkça daha çok yavru balık avlanmaya ve satılmaya başlanıyor. Bir zamanlar İstanbul Boğazı’ndan 200 kiloluk orkinoslar, kofanalar, kalkanlar yakalanıyordu. Şimdilerde oltalara istavritten başka bir şey takılmıyor. 70’li yıllarda başlayan bilinçsiz ve gereğinden fazla avlanma denizlerimizdeki balığı tüketti. Durumun daha da vahimleşmesini istemiyorsanız belli bir büyüklüğe ulaşmayan balıkları almayın ki, balıkçılar da pazarda talep görmeyen bu balıkları tezgahlarına taşımasın. (www.kacsantim.org)
Suyu korumak için 21 adım atın - Resim : 1
Yazı: Aytaç Özkardaş Gozzi / Pozitif

1) “Su ayak iziniz” ne kadar büyük?
Ne kadar su harcadığınızı bilirseniz, su ayak izinizi küçültmek için daha kolay eyleme geçebilirsiniz. Suyla ilgili çalışmalar yapan gracelinks.org sitesinden “water footprint calculator” sekmesini tıklayarak doğadaki su ayak izinizi öğrenebilirsiniz.
Suyu korumak için 21 adım atın - Resim : 2
2) Su faturanızı gözetim altında tutun
Sağlıklı bir hayat sürmek için hemen her adımımızda suya ihtiyacımız var. Ancak kötü haber, su kaynaklarımızı tüketiyoruz. Dünyanın üçte ikisi su olsa da içilebilir temiz suyun oranı bunun ancak yüzde 0,3’ü. Yani temiz su kaynaklarımız öyle derya deniz değil. Bu nedenle artık suyla ilgili tüm alışkanlıklarımızı değiştirmemiz ve kendi sağlığımız için tasarruf etmemiz gerekiyor. İşe son su faturanızda harcadığınız miktara bakmakla başlayın ve daha az su harcamayı hedefleyin. Faturanızı bir ay sonra gelen faturayla karşılaştırın ve hedefinize ulaşmanın, dünya için küçük de olsa bir şeyler yapmanın keyfini yaşayın.

3) Nasıl daha az su tüketebilirim? 
• Çamaşır ve bulaşık makinenizi iyice dolu olduğunda çalıştırın.
• Balkonunuzda ya da mutfağınızda içme sularından, sebzeleri yıkadığınız sulardan artan suları biriktirmek için bir kova bulundurun. Bahçenizdeki ya da balkonunuzdaki bitkileri sularken bu sudan yararlanın.
• Evinizde değişiklikler yapacağınız zaman enerji ve su tasarruflu sistemlere geçin. Yeni nesil tuvalet rezervuarları, duş ve musluk başlıkları, bulaşık ve çamaşır makineleri ciddi oranda su ve enerji tasarrufu yapmanızı sağlayacak.
• Çimlerinizi akşamüzeri ya da sabah çok erken saatlerde sulayarak buharlaşmayı önleyin.
• Dişinizi fırçalarken, elinizi-yüzünüzü sabunlarken musluğu kapatın, durularken tekrar açın.
• Sebze ve meyveleri yıkarken önce su dolu bir kabın içinde bekletin, sonra az miktarda su kullanarak durulayın.
• Musluğunuzu gerekmedikçe sonuna kadar açmayın.
• Banyoda, mutfakta sıcak suyun gelmesini beklerken musluğun altına bir kova koyun. Bu suyu temizlikte ya da çiçekleri sulamakta kullanabilirsiniz.
• Kağıt havluları, pamukları tuvalete atarak üzerlerine sifonu çekmeyin. Çöpler tuvalete değil çöp kutusuna!

13) Yoga çevrecidir
Duşta geçirdiğiniz zamanı azaltmak, spor salonuna havlunuzu götürmek, gereksiz havlu kullanmamak gibi küçük adımlar bile gerçekten önemli. “Gezegenimiz için spiritüel aktivizm” mottosuyla yola çıkan “Green Yoga Association” da çevreyi korumanın yollarını yogilerle paylaşıyor ve yoga stüdyolarını akredite ediyor. Türkiye’den de İstanbul Yoga Merkezi bu sertifikaya sahip.
Suyu korumak için 21 adım atın - Resim : 3
14) Daha az pet şişe, daha çok musluk suyu
1 litre şişelenmiş su üretmek için 3 litre suyun harcandığını biliyor muydunuz? Bir şişe suyu üretmek için kullanılan enerji ise, musluk suyu üretmek için kullanılan enerjinin 2000 katı. Üstelik ne kadar geri dönüştürmeye çalışsak da pet şişeler ciddi bir çevre sorunu yaratıyor. Örneğin 2008 yılında ABD’de, dünyanın etrafını 190 kez saracak kadar pet şişe kullanılmış. 
Peki, ne yapabiliriz?
• Şebeke suyunu filtreleyerek kullanın. Bunun için üretilmiş birçok basit teknoloji bulunuyor. Pet şişenin insan sağlığı ile ilgili yaratabileceği sorunlar hala tartışılırken filtreleme yöntemi hem çevreci hem de daha sağlıklı bir seçenek olarak görünüyor.
• Mataranızı filtrelenmiş suyla doldurun ya da su şişenizi bir kere kullanıp atmak yerine tekrar doldurun. Birçok yerde marketteki şişe suyu fiyatının üç-dört katını ödediğinizi düşünürseniz bu cebinizi de koruyacak bir önlem.
• Bir yudum içmek için açtığınız su şişesini arkanızda bırakıp gitmeyin, yanınıza alın.

15) Plastik torbalardan vazgeçin
Plastik alışveriş torbaları... Onları okyanustaki balığın midesinde, bahçedeki ağacın tepesinde, hatta gökyüzünde uçarken görebilirsiniz. Her gün milyonlarcası doğaya bırakılan bu plastik atıklar su kaynaklarını, denizleri kirletiyor. Balina, yunus, fok gibi memeli hayvanların yanı sıra balıklar ve deniz kaplumbağaları gibi 200 farklı deniz canlısının hayatını tehdit ediyor. Torbalar hayvanların yüzgeçlerine dolanıyor, kaplumbağalar onları yiyecek zannedip yiyor…
Ne yapalım?
• Alışverişe kendi torbanızla çıkın, marketlerdeki naylon torbalara “hayır” deyin. Ayrıca naylon olsun olmasın tüm alışverişlerinizde en az torba (en az atık madde) almayı hedefleyin. Bir çift çorap için kocaman torbayı veren satış yetkilisine “Teşekkür ederim, bunu bir başka müşteriniz için kullanın” demek parolanız olsun!
• Çöp torbası satın almak yerine market poşetlerini kullanın.
• Kullanılmayacak durumda olanları geri dönüşüm kutularına atın.
İyi haberler:
• Adalar Belediyesi, 05 Eylül 2011 tarih ve 2011/72 sayılı meclis kararı ile Adalar İlçesi’nde bulunan süpermarket, market, manav, restoran vb. plastik poşet kullanılan işletmelerde; 31 Aralık 2011 tarihinden itibaren doğada yüzde 100 çözünebilen biyobozunur poşet, kesekağıdı, bez, file torba kullanımının teşvik edilmesi ve plastik poşet kullanılmasının yasaklanması kararı aldı.
• Birçok market zinciri artık doğada çözünebilen biyobozunur poşetler kullanıyor.

19) Kızartma yağıyla suyu kirletmeyin
1 lt atık yağın lavabolardan dökülmesi, 1 milyon lt içme suyunu kirletebiliyor, yüzey sularında yaşayan canlı hayatını tehlikeye sokuyor. Lavabolara dökülen atık yağlar borularda birikerek, kanalizasyon sistemlerinde tıkanmalara sebep oluyor. Bu nedenle bitkisel atık yağların ilgili yönetmelik gereğince; doğrudan alıcı ortama verilmesi yasaklanmış. Atık yağları işletmelerden toplayan belediyeler hanelerle ilgili çalışmalar da yapıyor. Kullanılmış yağlarınızı asla lavabonuza dökmeyin. Belediyenizin bu konuda bir çalışması varsa biriktirip bu merkezlere götürün. Eğer bu yönde bir çalışma yoksa evsel atıklarınızla birlikte çöpe atın.

20) Evlat edinin
Nesli tehlike altında olan deniz kaplumbağası, yunus, orfoz gibi hayvanları evlat edinerek, o türü korumak için WWF’nin yürüttüğü çalışmalara destek olabilirsiniz (¨15-75 bağış için wwf.org.tr linkini ziyaret edebilirsiniz).

21) Bilgilenin, paylaşın
Ve nihayetinde suyu korumak için bilgilenin ve bilgilerinizi yakınlarınızla, arkadaşlarınızla, çocuklarla paylaşın. Türkiye’de ve dünyada birçok sivil toplum örgütü ve kurum daha sağlıklı bir çevre için çalışıyor. İşte size bu çalışmalarla ilgili bilgi alabileceğiniz birkaç link:
• Greenpeace Türkiye (greenpeace.org/turkey)
• Sosyal Değişim Derneği, Su Hakkı Kampanyası (suhakki.org)
• Doğal Hayatı Koruma Derneği (dhkd.org)
• Doğal Hayatı Koruma Vakfı (wwf.org.tr)
• Deniz Temiz Derneği (turmepa.org.tr)
• Doğa Derneği (dogadernegi.org)
• Sınırsız Mavi Programı (sinirsizmavi.com)

*Pozitif Dergisi'nden alınmıştır.
4) Doğa dostu temizlik ürünleri kullanın
Bazı evsel temizlik maddelerinde bulunan zararlı kimyasallar havamızı, suyumuzu, denizlerimizi ve toprağımızı kirletiyor. Milyonlarca evden çıkan “köpükler” küresel bir çevre sorunu olarak karşımızda. Deterjan atıkları deniz yüzeyinde toplanarak denizin oksijen alışverişini engelliyor. Oksijen eksikliği bulanıklık, tabanda aşırı birikme, kokuşma, canlı türünde azalma ve ortamın kullanılmaz hale gelmesine sebep oluyor. Bu kimyasallar deniz canlılarında birikerek toksik etki gösteriyor. Deterjan atığındaki fosfor bileşikleri, yüzeysel sularda ötrofikasyona sebep oluyor. Bunun sonucunda su organizmaları ve bitkileri aşırı miktarda çoğalıyor, oksijen azalıyor. Su canlılarının ölümü hızlanarak sudaki canlı yaşam kayboluyor.
Ne Yapmalı?
• Deterjanları alırken ambalajlarını okuyun, doğada ne kadarının çözünebildiğine dikkat edin.
• Deterjanların kullanım miktarını suyun sertliğine göre, ambalajdaki önerilere göre yapın. Gereğinden daha fazla deterjan kullanmak sizi daha temiz yapmaz, sadece karbon izinizi büyütür.
• Limon, sirke, karbonat, çamaşır sodası, boraks, doğal sabun gibi maddeler de temizlikte iyi bir alternatif olabilir. 
Suyu korumak için 21 adım atın - Resim : 4
5) Suyu kirletmeyen deterjanlar
Deniz Temiz Derneği-Turmepa’nın deniz suyuyla bile temizlik yapabileceğiniz, daha az su tüketmek için özel olarak formüle edilmiş deterjanları doğada çözünebilir özelliğe sahip. Bu ürünleri kullanmak için iyi bir sebebimiz daha var; ürünlerden elde edilen gelir, deniz kirliliği ile mücadele amaçlı projelerde kullanılıyor. Turmepa’nın ürünleri arasında bulaşık deterjanı, genel yüzey temizleyici, sıvı el sabunu, tekne ve usturmaça temizleyicisi bulunuyor.

6) Teknede, tatilde, kumsalda…
• Mercan resifleri deniz hayatı için büyük bir önem taşıyor. Tropik bölgelere yaptığınız gezilerde güneş kremi kullanımını azaltmak için güneşten koruyucu kıyafetlerle yüzün. Mercanlara basmayın, hiçbir deniz canlısını “hatıra” olarak almayın, paletle yüzmeyin.
• Deniz canlıları ekosistem içerisinde yiyeceklerini buluyor. Tekne gezilerinde balıkları beslemek, denize ekmek ya da yiyecek atmak, deniz tabanında kirlenmeye yol açarak deniz hayatını tehlikeye atıyor.
• Denizlere, kumsallara, göllere, akarsulara çöp, sigara izmariti atmayın, atanları uyarın.