Mutfakta ve bedende bahar temizliği

Yazı: Yaprak Çetinkaya / Formsanté

Bahar ve temizlik kelimeleri yan yana gelince güzel bir birliktelik oluşturuyor; insanın içini ısıtan ferah günleri çağrıştırıyor. Bu ferahlamayı sadece ev temizliği ile sınırlamayın, bu bahar bedeninizi de ödüllendirin. Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız Güral Sapanca Hotel’deki Aliva Wellness programını deneyebilirsiniz. Ama öncesinde programı yürüten Diyetisyen Ali Dereli’nin hazırladığı sekiz adımlık programa kulak verin.

1. Adım
KARAR VERİN
Kilo vermek için kararlı olmak istiyorsanız, “Yaza hazırlanmak lazım”, “O kıyafetin içine girmeliyim”, “Düğüne kadar 4-5 kilo versem iyi olur” gibi kısa dönemli sebepler yerine “Kan tahlillerimi düzeltmem lazım”, “İleride kimseye muhtaç olarak yaşamak istemiyorum”, “Bu kilolarla yaşamak çok zor”, “İlaçlarla ayakta duran birisi olmak istemiyorum” gibi uzun süreli ve hep yanınızda olacak bir neden bulmalısınız. Bu neden, zayıflama sürecinde umutsuzluğa düştüğünüz her an sizi yerden kaldırıp yola devam etmenizi sağlamalı.

2. Adım
MUTFAĞI TEMİZLEYİN
Şimdi hemen mutfağa girin; temizliğe başlıyoruz. Büyük bir poşete birazdan söyleyeceklerimi doldurun, bir komşunuza verin ya da ihtiyacı olanlara ulaştırın. Önce kuru erzakları kontrol edin; özellikle makarna… İki paketten fazla olan her makarnayı poşetin içine atın. Bir paketin üstündeki pirinçler de poşete… Buzdolabına gidiyoruz; bir paketten fazla margarinler, salam-sosis-sucukların hepsi, yarım kilonun üstündeki bütün yağlı peynirler, kahvaltılık krem çikolataların hepsi, dondurarak sakladığınız hazır ürünlerin de tamamı poşete…

3. Adım
DİYETİNİZİ BELİRLEYİN
Bedeniniz parmak iziniz gibidir. Sakın “Ayşe çok kilo vermişsin, ne diyeti yapıyorsun?” sorusuna aldığınız cevabı uygulamayın sonradan pişman olursunuz. Daha önce diyet denemeleriniz çok olduysa, kilo vermeniz zor olacaktır. İlk defa diyet yapacaksanız şanslısınız, daha rahat olabilirsiniz. En güzeli bütçenize uygun bir diyetisyen bulup kontrolü ona bırakmak. Diyetisyeninizle aranızın iyi olmasına dikkat edin. Bulamadınız mı? O zaman yazının devamını altını çizerek okumaya devam edin.

4. Adım
ALIŞVERİŞE ÇIKIN
Sakın, aman, ne olur aç karnına alışverişe çıkmayın. Önce karnınızı iyice doyurun sonra marketten içeri girin çünkü aç karnına yapılan her alışveriş sizi yanlışa sürükleyecektir. Süt-yoğurt-peynir gibi ürünleri az yağlı alın. Sadece sütü yarım yağlı alabilirsiniz çünkü sütteki yağın kilo vermeye faydası oluyor. Etinizi ve tavuğunuzu 150’şer gramlık porsiyonlar halinde hazırlatın. Baharatçıya uğramayı unutmayın. Hepsinden 100’er gram olmak üzere çubuk ve toz tarçın, sumak, kekik, nane, zencefil, biberiye ve kırmızı biber alın. Sebze ve meyvenizi günlük olarak almanızı tavsiye ediyorum. Sabah kahvaltıdan bir saat sonra çıkın, yürüyüş yapın. Şimdi hazırsanız başlıyoruz.

5. Adım
ÖNCE DETOKS YAPIN
Vücudunuz ne kadar temiz ise, yapacağınız işten alacağınız sonuç o kadar kaliteli olur. Somut örnek vermek gerekirse, içki, tuz ve hava kirliliği ile kirlenmiş bir vücut ile yapacağınız bir saatlik yürüyüşte 200 kalori harcarsanız temiz bir vücut ile 300 kalori yakarsınız. Temiz ve kaliteli bir sindirim sistemi ile yediğiniz kividen 85-90 mg C vitamini alırken, doğru çalışmayan bir sistem ile sadece 50 mg C vitamini alırsınız. Temizlik için
3-4 gün yoğurt haricinde hiçbir hayvansal gıda almayarak, bol sebze ve meyve tüketin. Günde 2-3 bardak yeşil çay ve bol ama gerçekten bol su için.

6. Adım
SAĞLIKLI PİŞİRİN
Aslında gerçekten çok yemiyoruz sevgili Formsanté okuyucuları. Amerika’daki porsiyonları düşünsenize... Bence çok nadir porsiyon kaçırıyoruz, genellikle yaptığımız hata yanlış pişirmek ve ara öğünleri unutmak. Mesela sebze yemeklerini yaparken bir kilogram sebzeye 1-1,5 yemek kaşığı zeytinyağı koymalıyız. Ama biz bu işi en başında soğan-sarımsağı öldürmek için yapıyoruz. Sonra da “Of ne lezzetsiz oldu” diyoruz. Koyduğunuz yağ başta gitti, tabii lezzetsiz olur. Eğer siz o yağı soğan öldürürken kullanmak yerine, yemeği ocaktan kaldırmadan beş dakika önce eklerseniz, zeytinyağının tadını bolca alırsınız. Etlerinizi ızgara yapmalısınız demeye gerek yok artık sanırım. Bir başka hatamız da hızlı yemek yemek. Arkamızdan koşturan yok, biraz sakin olalım. Bekleyin, yavaş yavaş çiğneyin, tükürükteki alfa-amilaz besinlerle iyice haşır neşir olsun, yemek yediğiniz sinyali hipotalamusa sakince bir merhaba desin. Böyle yaparsanız daha kolay doygunluk hissedeceksiniz. Sabah ilk lokmayı ağzınıza attıktan sonra her 2-2,5 saatte bir beslenmeniz lazım. Üç ana öğününüzü ve ara öğünlerinizin saatlerini bu kurala göre ayarlayın. Her gün aynı saatte yemek yiyin. Bir haftada verdiğiniz kiloya inanmayacaksanız. Hatta kaç kilo verdiğinizi bize e-posta ile bildirin.

7. Adım
BOL SIVI TÜKETİN
Buraya kadar okuduklarınızı harfiyen yerine getirdiğinizi düşünelim. Eğer yeteri kadar sıvı ve su tüketmiyorsanız hiçbiri tam olarak işe yaramaz. İnsan vücudu su ile çalışan bir mekanizmadır, suyunu koymazsanız çalışmaz. Neredeyse yüzde 75’i sudan oluşan bir mekanizmadan bahsediyoruz. Hatta bazı organların yüzde 95’i. “Her şeyi yapıyorum ama olmuyor işte” diyorsanız, önce içtiğiniz suyu kontrol edin. Kilonuz başına 30 ml sıvı tüketmelisiniz, bu ortaya çıkan miktarın yüzde 75’i de sudan karşılanmalı. Bunun için sakın susamayı beklemeyin. Toplam sıvıyı günde 7-8 eşit parçaya bölerek tüketin.

8. Adım
SOKAĞA ÇIKIN, HAREKET EDİN
Hani eskiler mübarek üç aylarda, ilk iki ay pazartesi-perşembe orucu tutardı. Ramazan ayına girildiğinde ise oruç her gündür artık. İşte yaza bomba gibi girmek için siz de egzersizinizi böyle yapacaksınız. Şimdi biz de diyet üç aylarına giriyoruz; mart-nisan-mayıs. Mart ve nisanda haftada 2-3 gün 45-50 dakikalık yürüyüşler yapın. Vücudunuzu hazırladıktan ve alıştırdıktan sonra mayıs ayı boyunca her gün 45-50 dakikalık tempolu yürüyüşler yapın. Yürüyüş sonunda şakaklarınızda 5-6 damla ter, tişörtünüzün sırtında da biraz ıslaklık varsa tamamdır. Öyle sırılsıklam ter içinde kalmak yok. Yağ yüzdesi 30’un üstündekiler için bu söylediğim yeter. Eğer yağ yüzdeniz daha az ise aralara pilates koymanızda fayda var.