Yüzyıllardır hikaye aynı

19’uncu yüzyıldan bu yana hepimizin aynı arzuyu taşıdığını biliyor musunuz? Yüzyıllardır insanlar zayıf ve fit olmak için uğraşıyor...

Yüzyıllardır hikaye aynı

19’uncu yüzyılda insanlar estetik amaçlı diyet yapmaya başladı. Tüm zamanların en ünlü dieterlerinden biri 1820’de sirke ve su diyetini çok popüler yapan Lord Byron’du.

Tarihçi Louise Foxcroft’a göre, 19’uncu yüzyılda yaşamış romantik şair Lord Byron, ilk diyet ikonlarındanmış. Byron, sabahları ince bir dilim ekmek ile şekersiz çay, akşamları da hafif bir sebze yemeğinin yanında maden suyu içermiş. Geceyi de bir bardak yeşil çay ile bitirirmiş. Bu diyet ona ‘soluk ve ince’ bir görünüm verdiği için elit dünyada, özellikle de kadınlar arasında popüler olmuş. Byron, “Bir kadının feminen güzelliğe sahip olması için ıstakoz salatası ve şampanya dışında, hiçbir şey yerken veya içerken görülmemesi gerekir” dermiş.

Yüzyıllardır hikaye aynı - Resim : 1
Uzman Diyetisyen Banu Salman

Neden bu hikayeyi anlatıyorum? Çünkü dünyada diyet çılgınlığı işte bu kadar eski yıllara dayanıyor. Aynen Lord Byron’un arkasından onu ve onun yaptıklarını izleyenler gibi... Ancak bilinen tek bir bilimsel gerçek var ki, o da ancak ve ancak kişiye özel bir beslenme programı uygulandığında fazla kiloları verirken, sağlığın da korunabiliyor olması. Aksi halde yaptığınız diyet, arabanızın lastiği patladığında kullandığınız stepne lastikten farklı olmayacak.

Şişmanlık tekrar ortaya çıkma potansiyeline sahip, uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyan kronik bir durum. Bu nedenle zayıflama programı bireye özel, bireyin benimseyip, yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalı. Öncelikle problemin kaynağına inilimeli, genel bir sağlık kontrolünden geçilerek olası sebepler araştırılmalı. Hekim-diyetisyen iş birliği şişmanlığın tedavisinde son derece önemli. Ayrıca tedavide tek başına diyet tedavisi yeterli olmuyor, diyet tedavisinin yanı sıra egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi de gerekebiliyor.

Nasıl bir diyet?
Yediğiniz şeyler beyninizin yapısını ve işlevini ve nihayetinde ruh halinizi doğrudan etkiler. Pahalı bir araba gibi, beyniniz sadece premium yakıt aldığında en iyi şekilde çalışır. Bol miktarda vitamin, mineral ve antioksidan içeren yüksek kaliteli gıdalar tüketmek beyni besler ve oksidatif strese karşı korur. Ne yazık ki, pahalı bir araba gibi, premium yakıttan başka bir şey alırsanız beyniniz zarar görebilir. Dolayısıyla, bütünsel sağlığınızı korumak için beslenmeniz ile ilgili sorumluluk üstlenme, ilk ve öncelikli seçiminiz olmalı. Diyet kişiye özeldir;  sağlık problemlerine göre ve vücut ihtiyaçları göz önünde tutularak bir diyetisyen tarafından hazırlanması gerekir. Bu kapsamda aşağıda vereceğim diyet örneği hiçbir sağlık problemi olmayan yetişkin bir kadın için hazırlanmıştır. 3 günlük olan bu program bir hafta uygulanabilir.
Yüzyıllardır hikaye aynı - Resim : 2

- Örnek menü -
1. Gün
Sabah
• 1 ince dilim peynir
• 1 ince dilim çavdar ekmeği
• 3 yeşil zeytin
• Domates, salatalık, maydanoz, tatlı kırmızıbiber
Ara
• Yeşil çay
Öğle
• 1 avokado ile hazırlanmış yarım çay bardağı Meksika fasulyeli yağsız roka salatası
• 1 kivi
Ara
• Sütlü kahve
Akşam
• Fırın balık 
• Az yağlı salata
Ara
• 1 çay bardağı kefir

2. Gün
Sabah
• 1 su bardağı soya sütü
• 1 muz
• 10 çiğ badem
• Toz tarçın
Ara
• 4 adet tane karabiberli ve çubuk tarçınlı yeşil çay
Öğle
• 1 küçük boy ton balıklı salata
• 1 ince dilim ekmek
Ara
• 1 orta boy elma veya armut 
• Yarım kase tarçınlı yoğurt
Akşam
• Haşlanmış kabak ve havuç
• 1 bardak kefir
Ara
• Rezene çayı

3. Gün
Sabah
• 2 yumurtalı ıspanaklı omlet
• 1 dilim ekmek
• 1 portakal
• 10 fındık
Ara
• 1/2 su bardağı taze sıkılmış greyfurt suyu
Öğle
• 200 gr bonfile
• 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve elma sirkeli mevsim salata
Ara
• 1 su bardağı domates suyu
Akşam
• 1 bardak kefir