Mindful beslenme

Kurallar, yasaklar, listeler yok. Yemekle aranızdaki tüm ilişkiyi düzeltmenin yolu Mindful Eating yani bilinçli beslenmeden geçiyor. Tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan bu yöntem, sağlıklı miktarda yememizi ve bizim için gerekli olan gıdaları seçmemizi sağlayan bir kılavuz.

Mindful beslenme

Yazı: Deran Çetinsaraç

Time dergisine kapak olduğundan beri her alanda karşımıza çıkan Mindfulness yani bilinçli farkındalık, beslenme alanında da giderek yaygınlaşarak uygulanıyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Taner Damcı, Mindfulness yöntemiyle 2004 yılında bir çöl maratonuna gitmek için havaalanında uçak beklerken aynı koşuya giden bir koşucudan öğrenerek tanışıyor. İlgisini çekiyor, bu konuyla ilgili kitaplar okuyup ABD’de eğitimlere katılıyor. Mindfulness’ı hastalar üzerinde de kullanmaya karar veren Prof. Dr. Damcı, uzun çalışmalar sonrasında sekiz haftalık Cognita isimli bir program geliştiriyor. Bu programın içerisine Mindful Eating diye bir alan da etkiliyor ve bu tanımı şu şekilde anlatıyor: “Yiyeceklerle ilişkimiz bozuk. Biyolojik varlığımızda biz acıkırız, yeriz, doyarız, yiyecekleri bırakıp gideriz; tıpkı su gibi. Nasıl susarsak suyu içeriz, susamazsak orada sürahi durur içmeyiz ama yiyeceklerle o bağlantıyı kaybetmişiz. Bunun sebebi yiyeceklere başka anlamlar yüklenmesi. Dolayısıyla gerçek açlığımızı, tokluğumuzu anlayamıyoruz. Başarı kazanınca çikolata, üzülünce dondurma; hep böyle yatıştırıcı veya ödül-ceza mekanizmalarında yiyecekler kullanılmış. Mindfulness bunu da düzelten bir araç.” Kalp hastalıklarından kilo kontrolüne sağlığımız için sayısız faydası olan bu yöntemi Prof. Dr. Damcı sorularımızı yanıtlayarak anlattı.

Mindful beslenme - Resim : 1

MINDFUL EATING (FARKINDALIKLI BESLENME) NEDİRİ ANLAYABİLMEK İÇİN TAM TERSİNİ AÇIKLAYABİLİR MİSİNİZ? YANİ MINDLESS EATING NE ANLAMA GELİYOR?
Farkında olmadan beslenme günümüz insanının en önemli sağlık sorunlarının başında gelen şişmanlığın baş sebeplerinden biri. Çağımız yaşamında yiyecekler ve onların gerçek anlamlarıyla bağlantımız hemen hemen tamamen kopmuş durumda. Artık yiyecekleri elde etmek için neredeyse hiçbir çaba sarf etmiyor ve başkalarının karar verdiği miktardaki yiyecekleri tabak, tencere veya paketteki yiyecek bitene içecek tükenene dek yiyip içiyoruz. Ne yiyeceğimize karar versek bile ne kadar yiyeceğimiz sıklıkla bizim kontrolümüz dışında gerçekleşiyor. Mindless eating veya farkında olmadan yeme, hepimizin yeme davranışını etkileyen bir virüs gibi. Bizi şişmanlatıyor ve sağlığımızı bozuyor. Bunu engelleyebilecek tek kişi insanın kendisidir. Yerken gereken farkındalığı sağlar ve bunu sürdürebilirsek çok daha az yeriz. Farkındalıkla yememizi kolaylaştırmak için o sırada sadece yiyeceklerle ve yeme işiyle ilgilenmemiz gerekiyor. Yerken televizyon seyretmek, sosyal medya sayfalarında gezmek, akıllı telefon oyunu oynamak, araç kullanmak gibi ilgimizi başka şeylere yöneltecek davranışlarda bulunursak farkında olmadan yemiş oluruz. Farkındalığımızı artırmak için ayrıca yiyeceklere ulaşmayı hafifçe zorlaştırarak neden ve ne kadar yediğimizi anlamamızı kolaylaştırabiliriz. Örneğin masanın üzerinde sürekli yiyeceklerin durması veya buzdolabının en ön sıralarında yüksek kalorili ve kolay yenen gıdaların bulunması bizim farkında olmadan yeme tuzağına düşmemizi kolaylaştırıyor. Farkında olmadan yeme bizim biyolojik gereksinimlerimize göre ve sağlıklı miktar ile şekilde beslenmemizi de önlüyor. Farkında olmadan yemenin bir çeşidi de diyet yapmak yani başkalarının karar verdiği gıdaları başkalarının karar verdiği miktar ve şekillerde yemek anlamına geliyor. Kendimizin hazırlamadığı bir listeye bakarak beslenmek.

FARKINDA OLMADAN BESLENMEK GÜNÜMÜZ İNSANINA FAZLA KİLO OLARAK MI DÖNÜYOR? BAŞKA ETKİLERİ NELER OLUYOR?
Farkında olmadan beslenmek şişmanlığın en önemli sebeplerinden biri. Yiyeceklerin bu kadar bol ve çabuk ulaşılır olduğu bir ortamda yeme davranışımızda farkındalık eksikliğinin etkisi büyük oluyor. Bunun dışında farkında olmadan yemenin hem bizi şişmanlatarak, hem de gıda seçimlerimizi etkileyerek sağlığımıza direkt ve dolaylı pek çok etkisi var. Farkında olmadan yemek genel farkındalık eksikliğinin bir parçası. Farkındalık eksikliği ile bunun yemeye yansıması aslında stresli yaşamlarımızın bir sonucu ve bir taraftan da stresin sebebi. Yani hem tavuk hem de yumurta. Stres insan yaşamını kısaltan ve kalitesini düşüren en önemli etkenlerden biri. Yani farkındalık eksikliği stres, yeme davranışı, mutluluk, iş verimi ve ilişkiler gibi yaşamımızın tüm sacayaklarını etkileyen bir paket gibi. Bu nedenle Mindfulness tıpta stres azaltılmasını, yeme davranışımızdaki sorunları düzeltmemizi, iş verimi ve başarıyı artırmamızı ve çevreyle daha sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlayan büyük bir şemsiye gibi.

Mindful beslenme - Resim : 2

PLAZA ÇALIŞANLARI GİBİ HIZLI YAŞAM SÜRENLERİN YEMEK ALIŞKANLIKLARI NASIL OLUYOR, NEREDE HATA YAPIYORLAR? BU YEME ALIŞKANLIKLARI KIRILABİLİR Mİ?
Plaza çalışanları veya beyaz yakalılar çoğunlukla zamanı kısıtlı, yoğun çalışan, stresli, zaman kaygılı, yarışmacı, ekonomik seçimler yapmaya önem veren, reklamlar ve yönlendirmelere duyarlı, çok kısa sürede çözüm bekleyen sabırsız bir insan prototipidir. Bunun istisnaları olabiliyor elbette. Bu özellikler bazı alanlarda yaşamlarını kolaylaştırırken diğerlerinde olumsuz etki edebiliyor. Yeme davranışı da modern çalışma ortamı ve koşullarının olumsuz etkilediği yaşam bölümlerimizden biri. Çok kısa zamanda, epostalar okunup yanıtlanırken, yiyeceklerden, yeme davranışından keyif almadan ve birim fiyata en çok yiyeceğin satıldığı ekonomik mönülerden yemek veya iş yerlerindeki açık büfelerde hak ettiği yiyecekleri almamayı ekonomik kayıp olarak görüp tabakları doldurmak bunlardan bazıları. Ayrıca kalabalık çalışma ortamlarında her an birilerinin diyet yapıyor olması ve konuşulan konuların diyet yapmakla ilgili olması da yeme davranışını bozuyor. Sabırsız ve sonuç odaklı plaza çalışanının hayalinde her zaman en kısa sürede en fazla kilo verdiren diyeti bulmak oluyor. Bu bakış açısı insanın kilo vermesini ve bunu korumasını sağlayamaz. Hatta tam tersi etki ediyor. Kaybedilen kilolar kısa sürede fazlasıyla geri alınıyor. Bu bakış ve alışkanlıklar değişebiliyor. Yapılması gereken bu tuzakların ve yaklaşımın işe yaramadığı ve hatta büyük ölçüde sorunun nedeni olduğunu fark edebilmek. Mindfulness iş verimi başarısını harika etkilediği gibi iş yerindeki yeme davranışımızda da çok olumlu değişimlere sebep olabiliyor.

MINDFULNESS’IN BESLENME AYAĞI NASIL İŞLİYOR VE NE FAYDA SAĞLIYOR? MINDFUL BESLENEREK VÜCUDUMUZUN GERÇEK İHTİYAÇLARINI DA ÖĞRENMEYE BAŞLIYOR MUYUZ?
Mindful eating’in temel taşlarından biri insanın bedeninden gelen işaretleri fark etmesi ve onların kendisini yönlendirmesine izin vermesi. Sağlıklı yememizi, sağlıklı miktarda yememizi ve bizim için gerekli odan gıdaları seçmemizi sağlayan bir kılavuz. Mesela spor yaptıktan sonra canımızın karbonhidratlı gıdaları çekmesi kaslarımızın içindeki glikojenin azaldığını bildiren bir mesaj. Ancak günümüz dünyasında ve özellikle beslenme alanındaki kirlilikler, mucize beklentileri, karalamalar ve komplo teorileri asında korku ve endişe içinde bunları fark edemiyoruz. Oysa bedenimiz bize çok güçlü mesajlar veriyor. Yeter ki zihnimiz bunu anlayabilecek sakinlik ve odaklanmışlık düzeyinde olsun. Mindfulness, zihnimize bedenimizdeki, çevredeki ve bu andaki ayrıntıları fark etmek ile bu ana gelebilmek için eğitmek anlamına geliyor.

MINDFUL BESLENMEDE YASAKLAR VAR MI? MESELA PATATES KIZARTMASI, HAMBURGER YEMEK YASAK MI?
Yasak gıda kavramı bizim yeme davranışımızı bozan ve hatta bizi fazla yemeğe iten unsurlardan. Yasaklar listesi her zaman büyük bir çekim yaratıyor. Yasaklara uyar uyar, bir süre sonra isyan ederiz. Bu insan türü olarak bizim yaratılışımızdan geliyor. Yalnız yemek konusunda değil sosyal ve politik alanlarda da durum böyle. Diyet listelerinin arka sayfasındaki yasaklar listesi ne kadar uzunsa diyeti takip eden dönemde o kadar fazla kilo alıyoruz. Herhangi bir şeyin yasak olmadığını bilmek onun çekiciliğini azaltıyor. Böyle bir bakışla gıda seçimlerimizi çok daha sağlıklı ve özgür yapar, sağlıklı kiloda oluyoruz.

MINDFUL EATER (BESLENEN) OLMAK BİZE NE KADAR ZAMANDA NE KAZANIMLAR SAĞLAR? ÖRNEĞİN KİLO VERMEK İSTEYEN BİRİ ORTALAMA NE KADAR ZAMANDA KAÇ KİLO VERİR?
Mindful eating ile kurtulmamız gereken zihinsel yapıyı yansıtıyor aslında. Çünkü yanıtları tamamen bireyseldir. Etrafta dolaşan şu kadar zamanda şu kadar kilo verdiren diyetlerin insanı kandırdığını ve sömürdüğünü görebilmek gerekiyor. Mindful eating ile gerçek açlık tokluk duyularımıza güvenerek şaşırtıcı derecede kilo verebiliriz ve bazen bu kısa sürede olur, bazen daha uzun sürede ama sürdürüldüğü sürece mutlaka olur. Bu şekilde kilo verdiğimizde aşırı kalori kısıtlayan açlık diyetlerinin ve bir gıda unsurunun yasaklayan diyetlerin ortaya çıkardığı halsizlik yorgunluk metabolik çöküntü, kalp damar hastalıklarına zemin hazırlayıcı bir biyokimyasal ortam oluşması da ortadan kalkıyor. Kısacası daha sağlıklı olur ve daha iyi hissederiz.

MINDFUL EATING’DE DANIŞANLARINIZA EGZERSİZ DE ÖNERİYOR MUSUNUZ? BU ŞEKİLDE BESLENMEK KOŞU GİBİ SPORLARA NASIL FAYDA SAĞLIYOR?
Mindfulness’ın hareket etmekle yakından ilgisi var. Hareket sadece bu anda ve buradadır. Başka bir zaman ve yerde hareket edemezsiniz. Bu sebeple hareket etmek, egzersiz yapmak ve özellikle de koşu meditasyon etkisi yapıyor. Zihnimiz sakinleşiyor. Ayrıca hareket eden insanların bedenleri ile zihinleri arasındaki iletişim hızlanıyor. Bedenimizden gelen sinyalleri daha iyi algılıyoruz. Hareket etmek ve özellikle de bunu daha hızlı yapmak sağlığımızı yükseltiyor, ömrümüzü uzatıyor ve hastalık riskimizi azaltıyor. İş verimi ve başarısı da artıyor. Bu yüzden mindfulness ve hareket etmek kurufasülye-pilav, çay-simit, şarap-peynir gibi birbirini tamamlayan bir ikili. Bu sebeple biz mindfulness, mindful eating ve hareket etmeyi birleştiren Cognita adında bir program oluşturduk. Sekiz haftalık kurumsal veya bireysel olarak uygulanan bu programla çok iyi sonuçlar alıyoruz.
Mindful beslenme - Resim : 3


NEDEN YİYECEKLERLE ARAMIZDA OLAN İLİŞKİ BOZUK? YEMEKLERE NE GİBİ ANLAMLAR YÜKLENİLİYOR GENELDE?
Yiyecekler bizim en temel gereksinimlerimiz. Bu nedenle insan evrimleşirken sağlıklı miktarda ve şekillerde yiyecekleri tüketmek için, içine güçlü dürtüler yerleştirilmiş. Bunların başta gelenleri açlık, tokluk duyguları ve gıda seçimleri. Bizim içimizde gerekli olan yiyecekleri arayıp tüketecek ancak bir taraftan da çok yiyerek kendimize zarar vermemizi engelleyecek fizyolojik dürtüler bulunuyor. Ama günümüz insanının yakalanmış olduğu sürekli ve kesintisiz zevk ile mutluluk peşinde koşma hastalığı, ki bu aslında mutsuzluğun temel sebeplerinden biri, yiyeceklerle aramızdaki ilişkinin bozulmasının da nedenlerinden. Olumsuz duygularımızı zevkle ortadan kaldıracağımızı sanmak günümüz insanının büyük bir yanılgısı. Duygularımızla başa çıkmak için gereksiz yere yiyecek tüketmeye duygusal yemek deniliyor. Oysa yiyecekler hiçbir olumsuz duyguya uzun süreli merhem olamaz. Bazı insanlarda duygusal yemek, şişmanlığın tek sebebi olabilecek kadar yoğun oluyor. Bu sağlıksız zevk paradoksuna aslında çocukluktan beri zorlanıyor ve alıştırılıyoruz. Ağlayınca şeker verilen, başarı kazanınca yiyeceklerle ödüllendirilen çocukların yeme davranışları erişkin yaşlarda kolayca bozuluyor ve duygusal yemenin acımasız pençesine itilmeleri çabuklaşıyor. Bu tuzaktan kurtulmak için yiyecekleri ödül ve ceza amacıyla kullanmaktan uzaklaşıp onları sadece gerçekte oldukları gibi yani yiyecek olarak görebilmek gerekiyor. Bu da zihinsel bir durum ve Mindfulness ile sağlanabiliyor.

KISACA MINDFUL EATING (BESLENME):
• Yiyeceklere ve kendimize saygı gösterelim.
• Yiyecekler bizim stres topumuz değildir.
• Hiçbir sorunu veya duyguyu yiyeceklerle ha  etemeyiz.
• Onlar bizim çok değerli gıdalarımızdır.
• Hiçbir yiyecek mucize veya zehir değildir.
• Bedenimiz bizi sağlığa doğru yöneltir, onu dinlemeyi öğrenmemiz gerekir.
• Gerçek açlık ve tokluğumuzu anlamayı öğrenip onları takip edersek sağlıklı oluruz.
• Yavaş ve her lokmayı fark ederek yiyelim.
• Aç değilsek yiyecekleri reddedelim.
• Doyunca ortamda yiyecek varsa bile durmayı öğrenelim.
• Yiyecek ikramlarına hayır demeyi geliştirip, sıklaştıralım.
• Çok ve sağlıksız bir yeme davranışı gerçekleştirdiğimizde bile kendimize kızmayalım, başkalarının bize kızmasına da izin vermeyelim. Bu durumla dalga geçebilelim.
• Yeme konusunda kendimizden başka hiçkimse bize yardım edemeyeceğini görüp, yönetimi sakin zihnimiz ve bedenimize bırakalım.

* Formsante dergisinden alınmıştır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Kuantum beslenme TIKLAYIN