Bağımlılıklar auranızdan temizlensin

Bedenimizi saran enerji alanı anlamına gelen auramız, basmakalıp düşünceler, kemikleşmiş fikirler, çevremizdekilerin negatif düşünceleri gibi etkilerle tıpkı kirli bir vitrine dönüşüyor. Ne içeriden dışarısı
 ne dışarıdan içerisi görünüyor. Şimdi temizlik vakti...

Bağımlılıklar auranızdan temizlensin

Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

* Pozitif dergisinden alınmıştır.

- Abrahamson Metodu’nu deneyimlemek ister misin?
- Neden olmasın!
İşte her şey bu diyalogla başladı. Daha çok sigarayı bırakmada tercih edilse de bu metot şeker-glüten bağımlılığında da çok işe yarayabiliyor. Doğum sonrası bir türlü veremediğim ve artık benimle birlikte olmasından rahatsızlık duyduğum fazlalıklardan kurtulma yolunda her türlü destekçiye açık olduğumu bilmeyen kalmadı. Hayır diyemediğim tek şey unlu gıdalarken, glütenden arınmaya nasıl karşı koyabilirdim? Randevular alınıp, verildikten sonra 20 Aralık sabahını beklemeye başladım. Sabah erkenden kalktım ve merkezin yolunu tuttum. Benle birlikte dört kişi daha vardı, hepimiz çok hazırdık terapiye. Ardından Ehud Abrahamson katıldı aramıza. Son derece pozitif, güler yüzlü karşıladı bizleri. Kısa bir tanışma faslının ardından, şeker ve glütene dair yaklaşık yarım saatlik bilgilendirme toplantısı yaptı. İmkan olsaydı da o konuşmayı herkes dinleyebilseydi çünkü aslında dünyada sağlıklı beslendiğini düşünen birçok kişi de dahil, çoğumuzun ne kadar kötü ve sağlıksız yemekler
yediğini anlattı bize. Ardından teker teker terapiye başladık. Bu aşamada neden bu terapiye katıldığımızı, aklımıza takılan soruları öğrenip, yanıt verdi. Sonra terapi aşamasına geçtik. Yaklaşık 10 dakikanın ardından hayatımda yeni bir dönem başladı sanıyorum. Bir ayı aşkın süredir ağzıma ne şeker ne de glütenli bir yiyecek sürmedim. Ama bence önemli olan bunu kendimi zorlayarak değil, içimden gelmediği ve beni cezbetmediği için yapıyor olmam. Hal böyle olunca sigara ve şeker-glüten bağımlılığından kurtulmak isteyenleri 35 yıldır uygulanan Abrahamson Metodu ile tanıştırmak gerekti! Ehud Abrahamson, metot hakkında tüm sorularımızı yanıtladı.

Abrahamson Metodu nedir?

Bu metod; eski Çin tedavi yöntemleri ile Batı’nın vücut ve ruh üzerine çalışmalar yapan holistik yaklaşımını birleştiriyor. Abrahamson Metodu, alternatif tıp dünyasının tekniklerini kullanarak, biyoenerji yardımıyla vücut enerji sisteminin, meridyenler ile çakralar üzerinden temizlenmesi ve dengelenmesini sağlıyor. İnsan vücudunun biyokimyasal yapısına, kişilerin bağımlılığının neyle ilgili olduğunun bir önemi olmadan psikolojik görüş biçimini de ekleyerek yeni elementler eklemiş, ayrıca akupunktur ve akubaskı alanları da terapi yöntemine dahil ediyor. Tüm bu elementler dünyadaki en iyi teknik olarak çok defalar dışarıdan, farklı toplumlar tarafından kontrol edilmiş, dünyada bağımlılıkları bitirme anlamında en yüksek başarı oranına sahiptir.
Ve hatta bağımlılıklarından arınmış olan insanların, bunlara geri dönüş yapmamalarını da sağlıyor. Hayatımız boyunca edindiğimiz alışkanlıklardan, bu enerji merkezleri sorumlu oluyor. Terapi sırasında vücuttaki karaciğer, böbrek gibi enerji merkezleri temizleme sürecinden geçiyor. Bazı kişiler bunun biyoenerji olduğunu ve birkaç gün sürdüğünü düşünüyor. Ancak kesinlikle böyle değil. Çünkü bu sadece biyoenerjiyi içermiyor. Biyoenerji, vücuda fazladan birkaç günlük enerji veriyor, bu doğru. Fakat beyindeki reseptörlerde durum böyle değil. Biz bu noktalara akupresür aura yoluyla uygulama yapıyoruz.

Terapiler nasıl geçiyor?

Bu terapi, üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm açıklama, ikinci bölüm sorular ve cevaplar, üçüncü bölüm ise terapi... Bu terapinin tamamı en fazla iki saat sürüyor. Her insan birbirinden farklı olduğu için süre biraz değişebiliyor.

İnsanın aurası yaşamını nasıl etkiliyor?
İnsan aurası, vücut çevresindeki enerji alanını ifade ediyor. Aura, aynı bir dükkanın vitrin camı gibidir. Nasıl ki vitrin camı elle dokunma, yağmur ve tozdan kirleniyorsa aura da kirlenebiliyor. Çoğu zaman aura kendi kendinize veya insanların sizinle ilgili düşündüklerinden de etkilenebiliyor. Uzun yıllar boyu inandığınız şeyler, yaşadıklarınız, bazı şeylerin zorlaşması durumunda ne yapacağınız gibi düşünceler, “Her zaman böyle şişman mı olacağım?” gibi fikirler ve stresler nedeniyle de kirlenebiliyor.
Bu tür eski düşünce kalıplarının ortadan kalmasıyla aura temizleniyor. Eğer vitrin kirliyse, siz dışarıda ne olduğunu net olarak göremezsiniz, dışarıdakiler de sizin içinizde neler olduğunu göremez.

Peki nasıl bağımlı oluyoruz?
Nikotin bağımlılığı, bir çocuğun veya yetişkinin ilk sigarasıyla başlıyor. Beyin, nikotinle bağlantılı kimyasalları öğreniyor ve gittikçe daha fazla arzuluyor. Bağımlılık gittikçe artıyor çünkü emilen nikotin miktarı yıllar içinde gittikçe artıyor. Nargile, puro, pipo veya sigara ayrımı olmaksızın her tür tütün ürününde aynı şekilde oluyor.

Seanslarda birtakım kristaller kullanıyorsunuz, bunlar ne anlam taşıyor?
Genel olarak söylemek gerekirse 12 kristal, astrolojinin 12 burcuyla karşılaştırılıyor. Her kristalin değişik bir etkisi var. Aynı ilkbaharın kıştan, gecenin gündüzden farklı oluşu gibi... İlkbahar kristali; her şeyin büyümesini, yeşillenmesini ve çiçek açmasını sağlıyor. Kış kristali ise her şeyin yavaşlamasını sağlıyor, hiçbir şey büyümüyor. Terapilerimizde kullandığımız bir kristal var ki bu ametis; insanları yavaşlatıyor. Bu kristal, insanların sigarayı bırakmalarını sağlamıyor ama daha sakin olmasına yardım ediyor çünkü insanlar bir koşuşturma içindeyken buraya geliyor ve işe yarayıp yaramayacağını düşünüp huzursuz olabiliyorlar. Oysa biz terapide sakin insanlar istiyoruz. Bazı terapilerde ise jasper isimli bir kristal kullanılıyor. Bu da binlerce yıldır kanı temizleyen bir kristal olarak biliniyor. Ancak önemli olan nokta, tedaviyi kristal yapmıyor. Onlar sadece insanları sakinleştirmek için terapiste yardımcı oluyor.

Sigara ve şeker-glüten arınma terapisi alan kişilerin nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Eğer kişi sigara için gelmişse, yaşadığı odaların tamamını temizlemeli. Evini, ofisini, arabasını iyice havalandırmalı. Tüm sigara paketlerini atmalı ve bir daha geri dönmemeye kararlı olmalı. Ayrıca pasif içicilikten de sakınmak gerekiyor. İlk bir ay sigara içilen yerlere gitmekten kaçınmak önem taşıyor. Aileden birilerinin evde sigara içmemesi ve egzersiz yapmak da bu sürece yardımcı oluyor. Ayrıca bol su içmek de gerekiyor. Eğer şeker-glüten arınması için gelindiyse, şekerli ve glütenli yiyeceklerin tamamen kişinin hayatından çıkması gerekiyor. Gelmeden önce şeker ve glüten içeren tüm yiyeceklerin ortadan kaldırılması, sağlıklı besinlerden oluşan bir alışveriş yapılması önem taşıyor.

Hiç başarısız olan kişilerle karşılaştınız mı? Ya da çok fazla seans alması gerekenler oldu mu?
Evet, ama bu tamamen metabolizmaya ve o insanların çevresine bağlı. Bazı insanların üç-beş kez gelmeleri gerekebiliyor. Bazen işe yaramayabiliyor çünkü sigarayı bırakanın eşi evde sigara içmeye devam ediyorsa, terapi alan kişi de pasif olarak içmeye devam ediyor. Ya da bazen insanlar kafe ve restoranlarda içeriğinde şeker olduğunu bilmeden bir şeyler yiyebiliyor. Bize başvuranların yüzde 80’ine yardımcı olabiliyoruz. Çoğunlukla ilk seferde işe yarıyor ama bazen iki-üç kez daha gelmek gerekebiliyor.

Sigaradan bir nefes almak ya da bir parça çikolata veya pasta yemek her şeyin sona ermesi anlamına mı geliyor?
Biz eğer reseptörü kapatırsak, kapanır. Eğer kişi yeniden sigara ya da şeker tüketecek olursa, açılır. İlk ayda, şekerin tozu bile çok fazla. İkinci ayda, yanlışlıkla birazcık şeker yemişseniz, hemen üç bardak su içmenizi öneriyoruz. Bu çoğunlukla yeterli oluyor.