Bedeninizi ve ruhunuzu yeni mevsime hazırlayın

Yaz bitti. Uzun günler yerini çabuk kararan, yağmurlu havaya bırakıyor. Akılda hala tatil anıları varken, şehre, yoğun iş hayatına ve sonbahara adapte olmak bazen bizi zorlayabiliyor. Peki yeni mevsimi karşılarken neler yapmalı?

Bedeninizi ve ruhunuzu yeni mevsime hazırlayın

Yazı: Elif Ergün Tuncer

Son günlerde kendinizi biraz bitkin hissediyorsunuz. Her zaman yaptığınız işler size fazla yük olmaya başladı. Uykunuz düzensiz, iştahınız da öyle... Hiçbir şey yapmaya enerjiniz yok. O halde dikkat edin! Sonbahar depresyonu sizi etkisine alıyor olabilir. Mevsim geçişlerinde yaşanabilecek sorunları ve bunların üstesinden nasıl gelinebileceğini İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. R. Emre Tan ile konuştuk.

Mevsim geçişleri ruh halimizi etkiler mi?
Ruh halimiz, kişilik yapımız ve içinde bulunduğumuz sosyal çevreden etkileniyor. Aynı zamanda biyolojik yapımızdaki değişiklikler de psikolojimiz üzerinde değişimlereyol açabiliyor. Beyin kimyamız ve hormonlarımızdaki değişime neden olan dış faktörlerin başında ise mevsimsel geçişler geliyor.

Vücut saatimizdeki ve psikolojimizdeki değişmelerin nedenleri neler?
Mevsimsel geçişlerin etkisi çoğunlukla gün ışığı miktarındaki farklılıklarla açıklanabiliyor. Gün içinde güneşin doğması ve batması bile biyolojik saatimizi etkiliyor. Geceki hormonal seviyemiz ve vücut ısımız gündüze göre farklı oluyor. Özellikle gece sentezlenen melatonin hormonu uyku kalitemiz üzerinde etkili. Mevsimsel farklılıklarda, gün ışığına daha uzun veya daha az maruz kalmak melatonin veya serotonin gibi biyolojik unsurlar üzerinde daha fazla etkiye neden oluyor. Bu denli değişimler de ruh sağlığımız ve psikolojik yapımız üzerinde etki gösteriyor.

Gün ışığının azalması depresyonu artırıyor mu?
Gün ışığından daha az faydalandığımızda mutluluk ve keyif alma gibi pozitif ruh halimiz üzerinde etkili olan serotonin seviyelerinde azalma meydana geliyor. Özellikle güneş ışığının az olduğu kuzey ülkelerindeki depresyon ve intihar artışlarının ana nedeni de bu. Ayrıca mevsimsel geçişler, bağışıklık sistemimizde değişiklikler oluşturuyor. Son yıllarda giderek artan oranda bağışıklık sisteminin ruh sağlığına etkisine dair çalışmalar yapılıyor. Sonbahar ve kış aylarında bağışıklık sistemindeki bozulmalar, mevsimsel depresyon başta olmak üzere ruhsal sıkıntılara neden oluyor.

Ortalama her üç insandan birini etkileyen bu değişimler hastalığa neden oluyor mu?
Pek çok kişide, kış aylarında görülen her mutsuzluk ve keyifsizliğin mevsimsel depresyon olduğunu söyleyemeyiz. Yaşanan olaylar veya biyolojik değişkenlere bağlı olarak insanların duygularında belli miktarda çökkünlükler olabiliyor. Her 100 kişiden beşinde ise bu durum mevsimsel depresyon denilen hastalık seviyesine ulaşıyor ve tedavi edilmesi gerekiyor. Bu hastalık bazı yönleriyle genel olarak bilinen depresyondan farlılık gösteriyor.

Bedeninizi ve ruhunuzu yeni mevsime hazırlayın - Resim : 1

Mevsimsel depresyonun belirtilerinden biraz bahseder misiniz?
En az iki hafta süren depresif dönem, kişinin sosyal hayatında önemli derecede bozulma ve işlevsellikte belirgin azalma, mevsimler depresyonun belirtileri arasında. Mevsimsel depresyon, majör depresyona göre daha hafif seyrediyor. Düşünsel olarak aşırı karamsarlık, mutsuzluk veya intihar fikirleri pek olmaz. Fakat bu durum hastalığın fark edilmemesine neden olup, ilerlemesine sebebiyet verebiliyor.

Mevsim geçişi en çok kimleri etkiliyor? Kimler mevsimsel depresyona daha yatkın oluyor
?
Mevsimsel depresyon kadınlarda, erkeklere göre daha yüksek oranda görülüyor. Ekvator bölgesinden kutuplara gidildikçe yani güneş ışığından yararlanma oranı azaldıkça risk artıyor. Gençler, yaşlılara göre daha riskli grupta yer alıyor. Daha önce mevsimsel depresyon geçiren veya ailesinde bu rahatsızlığı olanlarda risk fazla oluyor.

Sonbahar sadece psikoloji yapımızı mı etkiliyor?
Mevsimsel değişiklik sadece psikolojik yapımızda depresyon gibi rahatsızlıklara neden olmaz. Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diyabet ve bazı eklem rahatsızlıklarının da mevsimsel değişkenlerle ilişkisine dair ipuçları bulunuyor. Anjina pektoris gibi kardiyovasküler rahatsızlıklar da mevsimsel geçişlerden etkilenebiliyor.

Mevsimler herkeste farklı etki mi yapıyor?
Sonbahar ve kış ayları her bireyde aynı etkiyi yapmaz. Hatta bu aylarda daha olumlu ruh haline sahip olanların sayısı hiç de az değil. Ama genellikle bu mevsimlerin ruhsal alanda durgunluk ve çökkünlük tarzında etkilerinin daha yaygın görüldüğünü söyleyebiliriz.

Peki kişilik yapımıza da etkisi var mı?
Mevsimlerin etkisi sadece yaşadığımız zamanla sınırlı değil. Hangi mevsimde doğduğumuzun, kişilik yapımızı etkileyebileceğine dair çalışmalar da var. İlkbahar ve yaz mevsiminde doğanların, stresle baş etme kapasitelerinin daha yüksek olduğu, agresif ve öfkeli davranışlara yönelmeden sorunları daha iyi çözebildiğine dair raporlar yayınlanıyor. Ayrıca fazla miktarda ve uzun süre yağmur alan bölgelerde yaşayanların daha çabuk öfkelendiğini bildiren çalışmalar bulunuyor. Ruh halimizde belirgin değişiklik yapabilmesi için gün içindeki değişimlerden ziyade aylar süren mevsimsel etkinin olması gerekiyor. Ama yine de gün içindeki hava değişimlerinin ruh halimiz üzerinde etkisi hiç yok değil. Günlük hava ve sıcaklık değişimlerinin ruh hali üzerine etkisine bakıldığında biraz dezavantajlı olduğumuzu söyleyebiliriz. Şöyle ki soğuk havanın, gri bulutların yarattığı olumsuz etki, sıcak ve güneşli havanın yarattığı olumlu etkiden daha fazla. Bu konuya paralel yapılan mutlulukla ilgili çalışmalarda da benzer sonuçlar çıkıyor. Olumsuz bir olayın psikolojimiz üzerindeki negatif etki düzeyi (şiddeti ve süresi), olumlu bir olayın pozitif etki düzeyinden daha fazla. Sonuç olarak insanın depresyona meyilli, kaotik bir canlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumun farkına varmak ve uyum mekanizmalarını çalıştırabilmek sağlıklı olabilmemizin püf noktası.

Bedeninizi ve ruhunuzu yeni mevsime hazırlayın - Resim : 2

Daha sağlıklı bir ruh hali için...
Sonbahara geçiş döneminde herkes için aynı önerileri önermek yanlış oluyor. “Kişilik yapısı, sosyal çevresi, daha önce bu dönemlerden nasıl etkilendiği gibi bilgilere göre, kısaca bireye özgü önerilerde bulunmak daha doğru” diyor Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. R. Emre Tan. Mevsimden bağımsız olarak, kişilerin genel ruh sağlığı için, uyku döngüsüne, diyet alışkanlığına dikkat etmesi, sportif faaliyetlerin içinde yer alması, sosyal ilişkilerini iyi tutabilmesi, hobi veya diğer yaratıcı ve üretici uğraşların içinde yer alması bu süreci daha sağlıklı geçirmesine yardımcı oluyor. D vitamini başta olmak üzere diğer vitamin ve mineral seviyelerinize dikkat edin. Eksiklik saptanırsa ilgili tedavinizi olun. D vitamininin vücutta işlenebilmesi için gün ışığı gerekli. Özellikle sabah saatlerinde güneşli havada 10 dakika, bulutlu havada 30 dakikalık bir yürüyüş bile bunun için yeterli oluyor. Gıdalarla doğal yoldan bu eksiği kapatmak için yağlı balıkları, yumurta, süt ve süt ürünlerini yemek düzeninize ekleyin. Sonbahar ve kışa özgü faaliyetlere odaklanın. Diğer mevsimlerde yapamayacağınız bu faaliyetlerin keyfini çıkarın. Örneğin sonbaharın getirdiği güzelliklerle birlikte fotoğrafçılığa ve kış sporlarına yönelebilirsiniz. Kapalı alanlarda sosyal etkinlikler düzenleyin; ev ziyaret ve buluşmalarını arttırın. Tiyatro ve sinema başta olmak üzere pek çok sanatsal aktivitelerin bu mevsimde arttığını hatırlayın. Her insanın zaman zaman ufak çaplı ruhsal dalgalanmalar ve durgunluk dönemleri yaşayabileceğini, bunların doğal hatta belli ölçülerde gerekli olduğunu unutmayın. Tüm bunlara rağmen ruhsal durumunuzda daha ağır sorunlar yaşarsanız, bir uzmandan yardım alın.

Mevsimsel depresyon kadınlarda, erkeklere göre daha yüksek oranda görülüyor. Psikolojinin ve bedensel etkilerinin yanı sıra mevsim geçişlerinin başka boyutları da var mı? Örneğin; uzun bir tatilin sonrasında yoğun iş hayatına, sosyal ortamlara adaptasyon süreci gibi...
Mevsim geçişlerinin sosyal boyutu da var. Özellikle yaz dönemindeki tatil ve sosyal faaliyetlerin artıp, iş yoğunluğunun azalması ruhsal olarak kişi üzerinde esneklik ve rahatlık oluşturarak mutluluk için zemin oluşturuyor. Sonbahar ise bu mutlu geçen günlerin bir nevi kaybı gibi algılanabiliyor. Yoğun iş temposunun başlaması, sosyal faaliyetlerin azalması, çalışma ve rekabet ortamın içine düşen kişide sorumluluk ve beklenti artışı stres yaratıyor. Uzun dönemli stres ise genellikle kişiyi deprese ediyor. Pazartesi sendromu denilen, hafta sonu tatilinden iş başı yapmaya geçişteki stres, haftalık bir döngü. Bu durum bir yıl gibi daha uzun bir süreyi kapsadığında psikolojimiz üzerindeki oluşacak stresin etkisi daha fazla olabiliyor. Mevsimsel geçişlerde oluşan ruh halindeki değişimler genellikle hafif düzeyde kalıyor. Sonbahar geçişinde durgunluk, isteksizlik, melankoli gibi ruhsal olarak çökkünlük belirtileri gibi; canlılık, neşe ve hareket artışı gibi coşkunluk hali arasında dalgalanmalar da oluşabiliyor.

Peki daha önce farklı psikolojik rahatsızlıklar geçirmiş olan kişilerde mevsimsel depresyona yatkınlık daha fazla oluyor mu?
Mevsimsel geçiş, öncesinde psikiyatrik rahatsızlığı olanlar için daha çok risk yaratıyor. Özellikle bipolar bozukluk (manikdepresif hastalık) ve depresyon hastalarının bir kısmı mevsimsel özellik gösteriyor. Yani yaşadığı ataklar belirli dönemlerde daha sık oluyor. Sonbahar ve ilkbahar gibi dönemler bu hastaların daha çok atak yaşadığı dönemler. Bu nedenle, hastalık özellikleri arasında bu tarz mevsimsellik özelliği barındıran hastaların daha dikkatli olması, ilaç düzeyleri, kan tahlilleri ve psikiyatrik kontrollerini daha düzenli yaptırması gerekiyor.

10 ÖNERİ
. Sabahları erken kalkın ve güneş ışığından mümkün olduğu kadar faydalanmaya çalışın.

. Uyku saatleriniz düzensizse bu dönemde mutlaka bir rutin oluşturun.

. Kilonuza dikkat edin. Mevsim geçişi dönemlerinde sizi mutlu eden makarna ve çikolata tarzı yiyeceklere daha fazla yönelebilirsiniz. Bu ihtiyaçlarınızı meyve, sebze ve lif açısından zengin gıdalarla dengelemeye çalışın.

. Sizi gülümseten şeylere daha çok vakit ayırın.

. Kendinize sonbahar ve kış dönemi için bir amaç koyun. “Bu kış 10 kitap bitireceğim”, “Daha önce yapmaya fırsat bulmadığım bir hobime vakit ayıracağım” gibi.

. Sevdiğiniz arkadaşlarınızla daha çok vakit geçirin.

. Kendinizi eve kapatmak yerine, bol bol temiz hava alabileceğiniz etkinlikler yapmaya çalışın. Spora daha fazla vakit ayırın, Doğanın değişimini yakından tanık olun ve bol bol yürüyüşe çıkın.

. En sevdiğiniz şarkıları kaydedin ve sık sık dinleyin.

. Sizi mutsuz eden, enerjinizi düşüren insanlardan özellikle bu dönemde uzak durun.

. Gerekirse bir uzmana danışın ve vitamin desteği alın.

* Formsante dergisinden alınmıştır.