Kontrol delisi misiniz?

Çalışanlarınız sizden nefret ediyorsa, insanları eleştirmeden duramıyor ya da kendiniz dışında kimsenin yaptıklarını beğenmiyorsanız kontrol delisi oldunuz ya da olmak üzeresiniz. Delilik deyip geçmeyin ve bu sorunun üzerine gidin aksi halde yapayalnız kalabilirsiniz. Bizden söylemesi!

Kontrol delisi misiniz?

Kontrol delisi bir aşık sevgilisine nasıl zarar verir?
Bazı kontrolcü kişiler duyguları yoğunlaştığında duygularının istismar edileceğine, karşı tarafın kendisini adeta esir alacağına ve yöneteceğine inandığı için iyi giden bir ilişkiyi bile birden bitirebiliyor. Bu karşı tarafa güven duymakta zorlanması ile de bağlantılı oluyor. Bazı kontrol takıntılı kişiler de özellikle partneri de buna izin verdiğinde, saçlarını nasıl kestiğinden nasıl giyindiğine ve nereye gittiğine kadar müdahale ediyor. Hatta bazen gittiği yerin fotoğrafını çekip kendisine yollamasını da isteyebiliyorlar. Bu tarz ilişkilerde karşı taraf ilişkiyi sürdürmek için aşırı çaba harcıyorsa tükenmişlik, sürekli kaygı ve gerginlik yaşayabiliyor. Bir süre sonra ilişkiyi sanki bunları yaparsa sürdürebilecekmiş gibi hissetmeye başlıyor. Kontrolcülüğün en büyük paradoksu da bu oluyor. Fazla kontrolcü kişiler ilişkilerde kendi davranışlarında kontrolsüzlüğü daha sık yaşıyor.

Kontrol delisi bir anne çocuğunu nasıl etkiler?
Aşırı denetimci anne çocuğunun yemesi-içmesi gerekenlerden, giymesi gereken kıyafete kadar ne yapması gerektiğini anlatıyor. Dışarı çıkacaksa eğer kıyafetini beğenmemişse değiştirmesini söylüyor. O gün masada yediklerini az bulmuşsa daha çok yemek koymak istiyor. Arkadaşlarına nasıl davranması gerektiği konusunda bilgiler veriyor. Anne çocuk ilişkisinde annenin müdahaleleri rehber olmaktan çok kontrol etmeye yöneldiğinde çocuğun bireyleşmesini de engellenmiş oluyor. Bu çocuklarda kendine olan güveni, kendi başına karar alma mekanizmasını olumsuz etkilerken, karar alma güçlükleri, insanlarla ilişkilerde yaşanan olaylardan aşırı etkilenme ve hassasiyet oluşuyor.Yazı: Nilgün Yıldız

Bugünlerde ‘control freak’ yani ‘kontrol delisi’ tanımlamasını çok fazla duyuyoruz ve bu kişilerle sık sık karşı karşıya geliyoruz. Bir çeşit psikolojik rahatsızlık olan kontrol deliliğini şöyle açıklayabiliriz; Steve Jobs, Bill Gates ve Napolyon bir kontrol delisi! Bundan çıkan sonuç ise bu daha çok güç sevdalısı kişilerde görülen bir rahatsızlık. Üsküdar Üniversitesi’nden Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol ise kontrol deliliğini şöyle tanımlıyor; “Kontrol delisi kişiler; yapılan işlerin, olan olayların yönünü kendileri belirlemek ister. Olayların nasıl gideceğini önceden kestirebileceğine inanır, fakat bu düşünce başkalarına karşı güven eksikliğiyle birleşince insanlara ne yapacağına, nasıl davranacağına dair yön verme çabasına girerler. Kontrol edebilecekleri, mükemmelliyetçi bir kişi bulduklarındaysa işler onlar için çıkmaza girer. Çünkü mükemmeliyetçi kişiler işleri kusursuz yapma çabasındadır; kontrolcü kişilerse kusur bulan, eksikleri gören ve karşı tarafın işleri eksiksiz yapmasını isteyen özelliklere sahiptir. Böylece kontrol delisi olan bir kişi mükemmeliyetçi kişi üzerinde kontrol kurmaya çalışır” diyor.

Güç bende artık!
Çevrelerindeki tüm olayları, işleri ya da kişileri kontrol etmek isteyen bu kişiler için güç çok önemli fakat bu güç ihtiyaçlarının genellikle farkında olmuyorlar. İnsanlara güven duyma konusunda zorluk yaşıyorlar ve bu nedenle de neyin nasıl yapılacağına kendileri karar vermek istiyorlar. Bu kişiler için üzüntü, kaygı gibi zorlayıcı duyguları
yaşamak ve bunlarla baş edebilmek oldukça zor oluyor. Fakat genellikle kaygılandıklarını fark etmiyorlar bile. Bu duyguları yaşadıklarında kendilerini zayıf hissettikleri ve bunlarla yüzleşmek istemedikleri için çevrelerini ve insanları kontrol etmeye çabalıyorlar. Kontrol delisi kişiler insanların istemedikleri, rahatsız edici davranışlarını ve olayları değiştirerek kendilerini daha mutlu ve iyi hissediyorlar. Yaşanan olaylardan, başkalarının davranışlarından, hislerinden kendilerini sorumlu tutuyorlar. Bu duyguları nedeniyle çevreyi suçladıkları için onları yönetmeye çalışıyorlar. Bu kişilerin geçmişlerinde çoğunlukla karmaşık ve zorlayıcı aile ilişkileri, ebeveyn ihmali görülüyor. Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol; “Kontrol düşkünlüğü olan kişiler ilişkilerinde sorunlar yaşayabiliyor. Bu kişilerle yaşamak oldukça zor oluyor. Bunun için tanımlanmış bir tanı kategorisi olmasa da tedavi gerektiriyor” diyor.

Kimlerde görülüyor?
Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol, “Arkadaşları tarafından kontrol delisi olduğu söylenen Steve Jobs, Bill Gates ve Napolyon en bilinen kişiler arasında yer alıyor. Bu durum; üst düzey yöneticiler, askerlikte üst düzey komutanlar, risk yönetim uzmanları, muhasebeciler, hava trafiğini kontrol eden kişiler ve pilotlarda daha sık görülüyor” diyor.

Kıskançsanız dikkat!
Kontrol delisi olan kişiler, yaşamın genelini kontrol altına almak istiyor. İlişkilerinde oldukça denetimci oluyorlar. Bu kişiler ilişki yaşadıkları kişileri de kıskançlıklarıyla oldukça zor durumlara sokuyor. İş yerinde ise çalışanlarının hatalarına hiç tahammülleri olmuyor. Bir rapor yazıldığında her şey düzenli bile olsa tarih uygun yere ya da uygun şekilde atılmamışsa gözden kaçırmıyorlar. Hemen görüyor ve çalışanın görmesi için de elinden geleni yapıyorlar. Kontrol delisi bir kişi arkadaşıyla buluştuğunda da kendi istediği zamana ve yere göre ayarlama yapıyor. Ona uygun olmayan bir yer ve zaman söylendiyse durumu kendine uygun hale getiriyor. Arabaya bindiğinde arabayı başka biri kullanıyorsa kullananın nereye sapacağına, arabayı hangi vitese atacağına ve hangi hızda gideceğine sürekli müdahale ediyor. Bu kişiler, birlikte yaşadıkları kişilerden ve sosyal çevreden gelen tepkilerden zaman zaman davranışları ile anlık yüzleşseler de yaptıklarının doğal olduğunu nedenleri ile anlatarak rahatlıyorlar. Ancak  çevresindekilerin ve kendi üzerindeki olumsuz etkilerinin farkında olmuyorlar.

Kontrol delisi misiniz?
• İnsanları sıklıkla eleştiriyor ve eksiklerini görüyorsanız,
• Olması gerekenler ya da yapılması gerekenlerle aşırı uğraşıyorsanız,
• İnsanlara ne yapacağı, nasıl çalışacağı ile ilgili pasif ya da aktif mesajlar veriyorsanız,
• Olayları ya da kişileri yönetemediğiniz durumlarda kaygı ve üzüntü yaşıyorsanız,
• İnsanların ya da olayların mükemmel olmasını istiyorsanız,
• İnsanların hatalarını kabullenmekte zorlanıyorsanız,
• Söylediğinizin doğru olduğunda ve son sözü söylemekte ısrarcıysanız siz de bir kontrol
delisi olabilirsiniz.
Nasıl başa çıkılır?
Kontrol delisi biriyle çalıştığınız ya da birlikte olduğunuzda isteklerinizi söyleyin ancak neyi nasıl yapacağını söylemeyin.
• Yaptığı yorumları dinleyin, anladığınızı da ifade edin. Düşüncelerine değer verdiğinizi vurgulayın ancak kendi sınırlarınızı da net bir şekilde ortaya koyun. Yemek seçerken makarna istediğinizi söylediğinizde bunun yerine ızgara yemeniz için ısrar ettiğinde;
“Rahatsız olacağım için ızgara yememi tavsiye ettiğini anlıyorum beni düşünmen benim için önemli. Ama ben makarna yiyeceğim” deyip kararlı olmak gerekiyor.
• Suçluluk, merhamet ve sevgi gibi duygular zaman zaman onların sizi yönetmesine neden oluyor. Bu duygularınız sizi zorlasa da sağlam durmalısınız.
• Özellikle mükemmeli arayan kişileri yetersiz ve eksik hissettirerek onları denetliyorlar. Bu nedenle yetersiz ve eksiklik hissettiğinizde hemen tamamlamaya geçmemek olayı tekrar gözden geçirmek gerekiyor.

Kontrollü değil, kontrol delisi...
Kontrollü kişi kendi davranışları, duyguları ve düşünceleri ile ilgilenir. Kontrol delisi ise daha çok karşı tarafın ne dediği, ne yaptığı ve nasıl davrandığı ile ilgilidir. Kontrol delisi bir anne, çocuğunun davranışlarını sürekli izler. Eşinin ne yapıp yapmadığını sürekli sorgulayan ve gözleyen bir kadın kontrol delisidir. Kontrollü kişi ise ‘şimdi erkek arkadaşımı arasam rahatsız eder miyim?’ diye düşünür.

Tedavi
Kontrol delisi kişiler için terapi oldukça gerekli oluyor. Terapide; kendini kontrol etmesi ve davranışlarının sorumluluğunu alması üzerinde duruluyor. Bu kişiler kaygı ve öfke ile baş etmede zorluk yaşadıkları için kontrolcü davranışlarını bu kaçınmalarla pekiştiriyorlar. Bu nedenle duygularını anlama, tanıma ve uygun ifade etme yöntemleri üzerinde çalışmak gerekiyor. Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol, “Başarısızlık ve güçsüzlüğe tahammül edemiyorlar. Ancak insanın doğası gereği sınırlılıkların olduğunu anlamaları ve kabullenmeleri önemli. Kendi ve çevresindeki insanların sınırlarının farkına varmaları ve uygun beklentiler geliştirmeleri üzerinde çalışılıyor” diyor.

Kontrol delisi bir yönetici çalışanlarına nasıl zarar verir?
Bu tip insanlar, çalışanlarına inisiyatif vermekte zorlanan, işin her aşamasına dahil olmak isteyen kişiler oluyor. Sık sık geri bildirim alan, her şey için rapor isteyen, detaycı ve çalışanına güvenmediğini hissettiren yöneticilerde bu durum sık görülüyor. Böyle bir kişiyle çalışanların yaratıcılıkları azalabiliyor ve çalışana güvensizlik mesajı verildiği ise çalışma isteğini kırabiliyor.