Psikolojik ilk yardım önemli

İlk yardım denince akla hep fiziksel müdahale gelirken, psikoloji genelde göz ardı ediliyor. Bu nedenle 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki teması 'Psikolojik İlk Yardım'...

Psikolojik ilk yardım önemli

Deprem ve sel gibi doğal afetlere maruz kalanlar ya da bir yakınını kaybeden kişilere nasıl yaklaşmalıyız? İlk yardım denildiğinde ilk aklımıza fiziksel müdahale gelirken, psikoloji çoğu zaman göz ardı ediliyor. 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılki teması olan “Psikolojik İlk Yardım”da travmaya maruz kalan kişilere doğru yaklaşım büyük önem taşıyor. İlk yardımda iletişim kurulurken büyük bir hassasiyet gösterilmesinin önemine işaret eden uzmanlar, beklenmedik ani tepkilere saygı duyulmasını ve ön yargılardan uzak durulmasını tavsiye ediyor.

Üsküdar Üniversitesi NPISTANBUL Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, travmaya maruz kalmış kişi veya kişilerle iletişim kurulurken çok hassas olunması gerektiğinin altını çizerek, “Kişi içine kapanmış olabilir. Gergin, öfkeli ve aşırı üzüntülü olabilir. İlk yaklaşımda ‘ben sana yardım etmeye geldim’ mesajını vermeden kendisine zaman tanınmalı ve hemen beklenti içine girilmemelidir” diyor.

Güven verici duruş önemli
Psikolojik ilk yardımın, yardım isteği veya başvurusu olmadan da yapılabileceği, müdahalede öncelikle; sakin, karşı tarafa güven verici bir duruş ile iletişime geçilmeye çalışılması gerekiyor. Kişi iletişime kapalıysa, yardım almayı kabul etmiyorsa saygı duyulmalı, ne zaman yardım almak isterse yardım etmeye hazır olunduğunun bilgisi verilmeli. Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, travmaya uğrayan kişilerde görülen ilk duygu durumlarını ise şöyle özetliyor: 

“Yaşanılan travmatik olay kişide çaresizlik, ümitsizlik, şaşkınlık, anlam verememe, aşırı korku, kaygı, dehşete düşme gibi duygular oluşturabilir. Tabii kişilerin verdiği tepkiler yaşı, fiziksel ve psikolojik sorunları, önceden yaşadığı üzücü olaylar ve yaşadığı olayın şiddeti gibi etmenlere göre değişiklik gösterebilir.” 

Bazen sükûnet, konuşmaktan daha faydalı olabilir
Psikolojik ilk yardımın uzun süreli ve tedavi amaçlı bir yardım olmadığını vurgulayan Öztekin, ilk anda en temel amacın kişileri kendilerine iyi gelecek davranışlara yöneltmek ve kendilerine zarar verebilecek davranışlardan kaçınmalarını sağlamak olduğunu söylüyor. “Kişi çaresizlik, ümitsizlik duygularından uzaklaştırılıp, kurulan iletişim ve sağlanan güvenle, olumlu duygular edinmesi sağlanır. Psikolojik ilk yardımın 3 temel ilkesi ise “İzle-Dinle-Bağ Kur”dur. Yardımın illa kapalı bir ortam ve masa-sandalyede olması gerekmez, her yerde olabilir. Psikolojik ilk yardımı yapacak kişi kendini çok iyi ifade etmeli, kendini çok iyi tanıtmalı, bulunulan ortam güvensiz bir ortamsa güvenliği sağlanmalı veya kişinin daha güvenli bir ortama alınması sağlanmalı. Başlangıçta, bazen sadece fiziksel varlık, sükûnet ve destek göstermek, konuşmaktan faydalı olabilir” diyor.

İlk bağ uzun süreli yardıma zemin hazırlar
Travmaya maruz kalan birden fazla kişi varsa, tümü izlenip psikolojik ilk yardıma en muhtaç olan kişilerin belirlenmesi gerekiyor, sonraki adımlar ise şöyle sıralanıyor:

Psikolojik ilk yardımda bulunacak kişiler belirlendikten sonra en uygun iletişim yöntemleri ile kişinin sorunlarını, duygularını, isteklerini paylaşması sağlanmalı. Kişi ile kurulan bu bağ ile daha sonra sağlanacak uzun süreli yardım ve desteğin zemini de oluşturulmuş oluyor. Psikolojik ilk yardımda teknik anlatımlardan, analiz ve nasihatten uzak durulmalı. Beklenmedik ani kişisel tepkilere saygı duyulmalı ve ön yargılardan uzak durulmalı.

Psikolojik ilk yardım almak istememe nedenleri

Travmatik olayı yeniden yaşamayı ve düşünmeyi istememe

Diğer insanlara yük olma kaygısı

Neye ihtiyaçları olduğunu bilmeme

Alacakları yardımın işe yaramayacağı düşüncesi

Utangaç, mahcup, zayıf hissetme

Diğer insanların anlamayacağını düşüncesi

Yargılanacaklarına yönelik kaygı

Kontrollerini kaybetme korkusu

Psikolojik ilk yardımda yapılması gerekenler

Sakin, nazik, yardım etmeye hazır olunmalı ve bu karşı tarafa hissettirilmeli. 

İlgi ve dikkat belli edilmeli. 

Beden dili iyi kullanılmalı. Göz teması, fiziksel mesafe, yüz ifadesi ve mimikler konusunda hassas olunmalı. 

Duyguların ifadesine yardım edilmeli. Kendisini, duygularını anladığı hissettirilmeli.

Teknik anlatımlardan, analiz ve nasihatten uzak durulmalı.

Beklenmedik ani kişisel tepkilere saygı duyulmalı. 

Önyargılardan uzak durulmalı. 

Deprem gibi afet ortamında psikolojik ilkyardım amacıyla orada bulunuluyorsa, kolaylıkla ulaşılabilir ve görünür yerde olunmalı.

Yaşanan ve yaşanabilecek zorluklar ve problemler hakkında bilgi ve birikim sahibi olunmalı.

Yardıma ihtiyacı olan kişi hakkında bilgi sahibi olunmalı. 

Yapması gereken ve yapabileceklerinin dışına taşmamalı. Alanı dışına taşan ya da daha fazla uzmanlık gerektiren konularda gerekli yönlendirmeyi yapmalı. Bunun için yönlendireceği uzmanlarla önceden iletişimi sağlamış olmalı. 

Psikolojik ilk yardımda yapılmaması gerekenler 

Eleştiri ve tartışmalara girilmemeli.

“İyi olacaksın, boş ver, kafana takma” gibi söylemlerden uzak durulmalı.

“Daha da kötüsü olabilirdi” diyerek şanslı olduğu söylenmemeli.

Kişiyi dinlemeden, duygu ve düşüncelerini bilmeden tavsiyelerde bulunulmamalı.

Kişinin hikâyesi dinlemeden kendi düşünce ve tecrübeleri anlatılmamalı.

Kişi kendini rahatsız eden konuları anlatırken susturulmamalı.