Takıntım olmadan asla!

Birçoğumuzun hassas olduğu, ‘takıntı’ yaptığı davranışları olabiliyor. Ancak takıntılar titizlikle, ince düşünceyle karıştırılmamalı. Burada sınır takıntılarımızın günlük hayatımızı etkileyecek boyuta varıp varmadıkları.

Takıntım olmadan asla!

Takıntı çocuklukta başlayabilir
Takıntı çocukluk yaşlarında da görülebiliyor. Israrla bir kıyafetin altına bir renk ayakkabıyı giymek isteyen ya da resim yaparken kullandığı boya kalemlerinin kapaklarını her defasında kapatan, eli herhangi bir yere değdiğinde mutlaka ıslak mendille silen çocuklara dikkat etmek gerekir. Fakat tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi bu davranışlar psikolojik bir bozukluğa değil, sadece bir kişilik özelliğine de işaret ediyor olabilir. Eğer giderek artan takıntılarınız olduğunu düşünüyorsanız, bunların üzerine gitmeye çalışabilirsiniz. Uzmanlara göre kişilerin kendi kendine uygulayabilecekleri en iyi yöntem bu. Fakat yine de dikkatli olmak gerekiyor. Başarılması mümkün olmayan beklentiler içine girmeksizin, hafif ve uygulanabilir egzersizler seçilmeli. Kartal, “Ellerinizi üç kez sabunlama alışkanlığınız varsa, günün bazı zamanlarında bunu ikiyle sınırlamayı, sonra da bire indirmeyi deneyebilirsiniz” diyor.
‘Bir Tıraş Meselesi’, Uzman Psikolog Şebnem Kartal’ın beş kadın ve beş erkeğin psikoterapi süreçlerinden kesitler sunan ‘Kâğıt Kayıklar’ adlı öykü kitabında yer alan bir hikâye. Giderek artan takıntıları hayatı yaşanmaz hale getirdiğinde, profesyonel yardım almaya karar veren bir vakanın yer aldığı öykü, okuyucuya sorunun altında yatan sebepleri ayrıntılarıyla görme olanağı sağlıyor.
Yazı: Selin Kılıç / Seninle
Takıntı nedir?
Sıradan bir tıraşın nasıl mesele haline gelebildiğini ve bu basit sorunun takıntılı bir insanın hayatını nasıl alt üst edebileceğini dramatik bir şekilde anlatıyor, “Örneğin, kötü bir düşünce geliyor aklıma. Arkasından başka bir düşünce daha geliyor, ‘Şunu şunu yaparsan, o aklına gelen kötü şey ortadan kalkar’. Diyelim ki, terliğim ters dönmüş. İçimden bir ses, ‘Çevir onu, uğursuzluk getirir’ diyor. Bir sürü takıntı… Eğer düzeltmezsem işim ters gider veya evden biri ölür. Düzeltirsem uğursuzluğu kovarım”. Bu sözler ‘Kâğıt Kayıklar’ın takıntılı vakası Yakup Bey’e ait. “Ne kadar insan varsa o kadar takıntı vardır,” diyor Uzman Psikolog Şebnem Kartal. Obsesif kompulsif belirtilerin geniş bir yelpazeye yayılabildiğini söylüyor. Örneğin, ellerim mikroplardan arındı mı, pantolonumun paçası yere süründü mü, tüpü kapadım mı, kapıyı kilitledim mi? Sokak lambalarını saymazsam oğlumun servisi devrilir, elektrik düğmesine bir daha basmalıyım yoksa annem ölür, koltuğun kenarındaki raptiyeleri saymazsam iyice deliririm… Bunlar Kartal’ın terapilerde karşılaştığı ilginç takıntılardan sadece birkaçı… İnsanların mantıksız buldukları düşünceleri ellerinde olmadan düşünmeye devam etmelerine takıntı (obsesyon), bu düşüncelerin neden olduğu mantıksız davranışlara da zorlantı (kompulsiyon) deniyor. İnsanlar takıntılı bir kişiliğe sahip olabilirler. Kaygılı ya da depresif kişilik özellikleri taşıyabilirler. Ancak bu durum onları hasta yapmaz. Temizliğe, düzene önem veren, kurallar konusunda duyarlı kişiler, örneğin çalışma hayatında aşırı disiplinli olan bir insan, gece yatarken salonunu toplayan her kadın, yatağını örtmeden okula gitmeyen her çocuk için endişe duymaya gerek yok. Kartal, “Takıntılar ancak, giderek artış gösterdiğinde ve kişinin gündelik hayatına engel olacak boyutlara ulaştığında tehlikelidir” diyor.
Ünlü isimlerin de pek çok takıntısı var. İşte birkaçı…
Feryal Gülman
Önce ahizeyi temizliyor
İşkadını Feryal Gülman, otel telefonlarının ahizesini dezenfekte etmeden kullanmıyor. Gülman, bir otel odasına girer girmez önce telefonun ahizesini dezenfekte ettiğini, bunu da sağlık açısından tedbir olarak gördüğünü ekliyor. Gülman, titizliğinin kendisini hiç zorlamadığı için rahatsızlık duymadığını da ekliyor.
Demet Akalın
Her zaman yanında nazar boncuğu taşıyor
Demet Akalın’ın takıntısıysa nazar boncuğu. Şarkıcı, olumsuz enerjilerden korunmak için nazar boncuğu taşıyor. Nazara inandığının altını çizen Akalın, üstünde ya da çantasında boncuk bulundurmaya gayret ediyor.
Jessica Alba
Dezenfektansız dolaşmıyor
Tam bir temizlik hastası olan Jessica Alba, hijyen takıntısı nedeniyle nereye giderse gitsin çantasında mutlaka dezenfektan sprey bulunduruyor. Alba, bu huyu nedeniyle yakın çevresi tarafından çoğu zaman ‘ti’ye alınıyor.