"Çaresizlik insana her şeyi yaptırabilir"

İçimdeki Balık filminin senarist ve yönetmeni Ertan Velimatti Alagöz’ün ilk romanı olan Savcı, polisiye tutkunlarını sevindirecek cinsten bir hikaye sunarken ‘intikam mı adalet mi?’ sorusuyla da düşündürüyor.


Savcı’da ‘Kötülükleri önlemek için kötü olmak gerekir’ sözü dikkat çekiyor. Gerçekten kötülük kaçınılmaz mı?
Eğer kötü olmasaydı, iyi olanı anlayamazdık. İyi olanı tercih etmeye çalışmak önemli ama ben iyiliğin her koşulda kötülüğü yeneceği Polyanna’cılığa da inanmıyorum. Doğada da böyle değil. Hiç kimse yalnızca kötü ya da yalnızca iyi değil.

Kitaptaki genç savcı, ailesinin intikamını almak için yasa dışı yollara  başvuruyor. Sizin için intikam mı, adalet mi?
Bana göre intikamdan çok çaresizlik insana her şeyi yaptırabilir. Bu bir nevi hayatta kalma mücadelesi. Hikayedeki savcı da aslında adalet arıyor ama etrafında kurulmuş olan oyun onu o kadar sıkıştırıyor ki mesleğinin sınırlarını yıkmak durumunda kalıyor.

Kitabı sinemaya uyarlamayı düşünüyor musunuz? Çünkü senaryo diline çok yakın bir diliniz var. Hikaye de filme uyarlamaya çok müsait.
Evet, Savcı’nın bir sinema ve dizi uyarlaması olacak. Savcı’nın senaryo diline yakın olduğu da doğru. Yazmayı bildiğim biçim bu çünkü. Bunun okuyucu için de metne bir dinamizm ve zenginlik kattığını düşünüyorum.

İskandinav polisiyelerindeki iç sıkıntısını Savcı’da da görüyoruz. İskandinav edebiyatına ilginiz var mı?
Evet var. Hem kan bağı anlamında, yani yarı Finli olduğum için, ciddi biçimde ilgi duyuyorum. İç sıkıntısı da kuzey ülkelerinin ikliminden ve karanlığından dolayı hayatın her alanına yansıdığı gibi sanatında da kendini gösteriyor. Melankoli ve karanlık bu ülkelerin doğasında var bence ve bu polisiyeye çok yakışıyor. Belki de polisiyede bu derece başarılı olmaları da bundan.