"Eskiden çapkındım, artık duruldum"

Hale Caneroğlu'yla oyunculuk, müzik ve aşk konuştuk!


Pozitif, enerjisi yüksek, neşeli ve rahat! Her kadının hayatında olması gereken arkadaşlar listesinin baş aktrislerinden biri Hale Caneroğlu. Sıcak hava ve yoğun trafik bile onu sinirlendirmiyor. Tüm enerjisiyle hiç durmadan konuşuyor, poz vermekten ise inanılmaz keyif alıyor: Sanki başka bir dünyadan arz-ı endam ediyor! Avrupa Yakası'nın Yaprak'ı olarak tanıdığımız oyuncu, artık bu gibi bir tiplemeyle tekrar ekranda olmayacağının da sinyallerini veriyor. Almanya'da doğan, 10 yaşında Türkiye'ye gelen ve Amerika'da oyunculuk eğitimi alan 35 yaşındaki bu çok yönlü genç kadın ile Orkid projesini, yeni albümü ve adı gizli yeni aşkını konuştuk!

Şu sıralar, Orkid'in ''Mutlu Özel Günler'' kampanyasının yüzü olarak görüyoruz sizi. Projeden bahseder misiniz biraz?
Kampanya, genç kızlardan başlayarak tüm kadınlara, özel günlerimizi de tıpkı diğer günler gibi mutlu geçirmemiz gerektiğini anlatıyor. Kampanyanın sosyal amacından dolayı çok heyecanlandım ve böyle bir yolculuğa başladık Orkid'le... Bütün kadınlar mutlu olsun diyoruz, özel günlerinde bile...

''Orkid Özel Günler Araştırması''nın sonuçları da hayli enteresan. Mesela kadınlar artık regl olduklarını daha rahat ifade ediyorlar. Bu sonuçlar sizi şaşırttı mı?
Beni sonuçlar çok sevindirdi. Türk kadınını olduğundan daha tutucu değerlendirmişim meğer. Kadınların yüzde 77'sinin regl hakkında rahat konuşabilmesi, yüzde 92'lik bölümün içine kapanmak yerine, regl olduğunu çevresindekilere söylemeleri, yakınlarından biraz ilgi ve anlayış görmeyi açıkça talep etmeleri çok güzel. Yüzde 63'lük bölüm ise bu dönemde oturup dinlenmek yerine; hayatlarını her zamanki gibi sürdürüyor. Bizim Orkid olarak hedefimiz, geriye kalan yüzde 37'lik bölüme ulaşmak. Ve tüm kadınların her günü mutlu, enerjik ve özgür geçirmelerini sağlamak.

Peki, siz özel günlerinizde nasıl bir ruh haline bürünüyorsunuz?
Ben haftada dört gün spor yapıyorum. Uykuma dikkat ediyorum. Alkol kullanmıyorum. Bu yaşam tarzım, elbette beni olumlu etkiliyor. Ayrıca, o kadar yoğun tempoda çalışıyorum ki, regl günlerimi ıskalamak gibi bir şansım yok. Psikolojik olarak da kendimi iyi hissediyorum. ''Ah ne güzel, benim mekanizma hala çalışıyor, hala çocuk yapabilirim demek ki'' diyorum. Tıpkı regl olmayı olduğu gibi, hayatta her olayı nasıl karşıladığınız çok önemli; bu algı, neyi nasıl yaşayacağınızı da belirliyor.

Peki, oyunculuk algınız nasıldır? ''Ben oyuncuyum'' dediğiniz an, hayatınızın hangi dönemine tekabül ediyor?
Avrupa Yakası'nda öyle ustalarla çalıştım ki, onların oyunculuklarını gördükten sonra, gidecek çok yolum var, onu biliyorum.

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarınızda, hedef tahtasında oyunculuk yokmuş. Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
Sinema-TV okurken, reji asistanlığı yapıyordum. Bir yandan da harçlık olsun diye reklam çekimlerine katılıyordum. O zaman anladım ki, kameranın önünü arkasından daha çok seviyorum. Bir de sunuculuk eğitimi aldım ben. Can Gürzap'ın drama dersinde, Hamlet'in bir tiradını okurken ''Acaba sunucu değil, oyuncu mu olmalıyım'' diye düşündüm. Zaten annemle babam tiyatro sahnesinde tanışmış. Tiyatrocu olmak istemişler ama hayat onları başka yerlere getirmiş. Biraz genlerimde de var yani!

Altı yıldır, Yaprak karakteri ile sınırlanmış durumdasınız! Avrupa Yakası'nın ardından, farklı bir dizi projesinde, farklı bir rolde olmak için sabırsızlanıyor musunuz?
Elbette ama bir süre oyunculuk anlamında dinlenmeyi düşünüyorum. İki yeni projeye başlıyorum zaten. ''Ver Coşkuyu'' adlı müzik yarışmasında jüri üyesiyim. ''Ah Be Güzelim'' diye bir yarışmanın ise sunuculuğunu yapacağım. Bu arada, Orkid ile beraber yürüttüğümüz sosyal sorumluluk kampanyamız devam edecek. Eylül ayında albümüm çıkıyor. Sunuculuğa yüklenip, bir de albüm yaparsam, zaten başka şeye zamanım kalmayacak.

Sonbaharda bomba gibi bir albüm mü geliyor?
Albüm yarılandı sayılır ve benim çok içime siniyor. Aranjörüm; ağabeyim Hakan. Bildiğiniz pop albümü ama biraz da kendi tarzımı yaratmaya çalışıyorum. Tamamen Batı sound'unda olacak. Hiç Türki sazlardan bir şey kullanmadık. Aysel Gürel'den bir şarkı sözüm var. Zaten şarkı yazmayı Aysel öğretti bana. Gökhan Şahin'den de bir şarkı sözü aldım. Diğer sözler benim; çünkü hayata dair, kendime dair bir derdim var. Albümümle, bunu anlatmak istedim.

Bundan sonra oyunculuk kariyeriniz açısından nasıl bir yolda ilerlemeyi planlıyorsunuz? Size gelen roller büyük ihtimalle Yaprak formatında olacak...
Kesinlikle rol seçerim. Sevimli, tatlı, saflığı aptallık derecesine varan kız tiplemesi miadını doldurdu benim için. Amerika'da oyunculuk eğitimi alırken bir hocam; ''Senin parlaman ve çıkışın saf, aptal, cici kız karakteriyle olacak. Çünkü senin en rahat oynayabileceğin rol bu. Ama zamanla karakter oyuncusu olduğunu göstereceksin'' demişti bana. İnanmadığım, mutlu olmayacağım, eğlenmediğim hiçbir işi yapmam.

Kötü kadın karakterine ne dersiniz?
Tabii ki isterim. Şafak Sezer ile Rus Gelin'de oynarken bana ''Sen bu dönemin Aliye Rona'sı olabilirsin. Yüzünde görüyorum bunu'' demişti.

Güzel, sempatik, seksi, komik, iyi şarkıcı... Hangisi olmak daha çok hoşunuza gidiyor?
Hiçbirini elemem, hepsini büyük bir zevkle kabul ediyorum. Aslında ben sadece kendim olmaya çalışıyorum. Ama şu var ki; bana hep deli kız derlerdi. Lisedeyken en fırlama seçilmiştim. Seksapalite, sonradan, kendi kadınlığımı keşfedince eklendi.

Moda ve siz nasıl bir ikilisiniz?
Modayı inanılmaz seviyorum. Gerçi ekonomik kriz nedeniyle, hepimiz bence kazandığımız paranın kıymetini bilmeliyiz. Ama benim zayıf yanım kesinlikle moda için harcayacağım paradır! Dizaynırları severim: Marc Jacobs, Costume National, Christian Lacroix, Prada, BNG, Mosquino... Marka takıntım yok ama beğendiğim her şey genellikle dizaynır ürünü oluyor.

Siz hiç magazin basınını sevgilileriyle meşgul eden biri değilsiniz. Şu sıralar aşk hayatınız ne durumda?
Çok romantik, çok zarif, son derece yakışıklı bir sevgilim var. Anne babasını da tebrik ettim zaten; kadınları mutlu etmek üzerine yetiştirilmiş bir erkek. Ancak yeni bir birliktelik...

Aşkta yaş dengesi sizce ne şekilde kurulmalı?
Şu anki sevgilim benden oldukça genç. Ama çok önemli olduğunu düşünmüyorum. 10 yaş büyük sevgilim de oldu ama önemli olan kişiliği; bir kadına nasıl davrandığı ve nasıl hissettirdiği. Aşk benim enerjimi yükseltiyor, daha pozitif yapıyor, gözlerimin içi daha fazla parlıyor. Her kadın gibi romantizmi de seviyorum.

Yay burcusunuz, çapkınlık olmalı hamurunuzda! Bir ilişkiniz olmadığında çapkınlık yapar mısınız?
Eskiden yapardım ama son bir yıldır çok kapalıyım bu anlamda. Hiç kimseye o gözle bakmıyordum. Zaten hep böyle zamanlarda en güzeli gelir sizi bulur ya, öyle oldu benim için de...