Gerçekler acıtır mı?

Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi seyirciye neleri sorgulatıyor, hangi açılardan benzerlerinden farklı bir oyun?
Oyunun en temel sorusu ‘gerçek nedir?’ üzerine. Ne yaşıyoruz? Ne yansıtıyoruz? Ne kadar dürüstüz insanlara, en önemlisi kendimize. Yoksa yalanlarla dolu bir hayat mı yaşıyoruz. Aslolan gerçeği bilip acı çekmeyi mi istersiniz yoksa bir illüzyon içinde sürüklenip gitmeyi mi? Oyunu izlerken aklınızdan gelip geçebilir bu sorular.

Betty karakterinin en çok hangi yönlerini ortaya koyarken zorlandınız?
Betty karakteri de oyun da bol sürprizli ve oldukça katmanlı. Karakterin temel çizgisini haklılığına inanmak ve inandırmak üzerine kurmaya çabaladım. Tıpkı hayatta olduğu gibi bu oyunda da salt iyi ve salt kötü yok. Ormanın karanlığında kaybolmuş, engelleri aşıp yolunu bulmaya çalışan iki kardeş var. Betty’nin görünenden farklı bir dünyası, gerçekleri var. Gizli kalmış hikayeleri, travmaları, acıları çok derinlerde. Onları açığa çıkarmak çok da kolay olmadı.

Oyun sonuna doğru ivme kazanıyor, oyunun dramatürjisi açısından en sevdiğiniz yerler hangileriydi?
Oyunun tümünü çok seviyorum fakat sürprizlerin üst üste geldiği ve seyircide şaşkınlık yaratan bölümler, yükselen tempoyla birlikte daha heyecanlı bir hal alıyor.

Bir oyuncu olarak kendinizi en rahat hissettiğiniz roller hangileri?
Derinliği olan, karakteri keşfetmek ve anlamak için zihinsel anlamda beni zorlayan ve temelinde insana dair zengin çatışmalar bulunduran roller beni hem çok heyecanlandırıyor hem de içinde barındırdığı ‘insan’ malzemesi nedeniyle oynarken rahat hissettiriyor.

İki ve tek kişilik oyunların geniş kadrolu oyunlara nazaran daha zor olduğu söylenir...
Evet, iki kişilik oyunlar hem zordur hem de avantajlı. Zordur çünkü sorumluluğunuz daha fazladır ve oyunun tüm yükünü partnerinizle beraber taşırsınız. Eğer partnerinizle uyumunuz, sahnedeki alışverişiniz iyiyse bu zorluk bir avantaja dönüşür. Kendimi bu oyunda çok şanslı hissediyorum, harika bir partnerim var.