Herkes kendi küçük çevresine dikkat etsin!

Çevre için eylem yaptılar.

Herkes kendi küçük çevresine dikkat etsin!


Pelin Batu
Bu dünyada yanlız değiliz ve herşey birbirine bağlı!
“Kendimi bildim bileli çevreye karşı duyarlıyım. Pek çok çevre derneğinin ya da oluşumunun destekçisiyim ama son zamanlarda ülkemizde esen nükleer rüzgarlar itibarıyla Greenpeace’in nükleer kampanyaları ve protestolarını çok önemli buluyorum. Hep birlikte mücadele etmezsek, nur topu gibi nükleer santrallerimiz ve atıklarımız olacak! Enerji sorunumuz olduğu doğru. Ama nükleerden başka temiz enerjiler mevcut. Özellikle rüzgar ve güneş konusunda şanslı bir ülkeyiz. Yenilenebilir enerjilere yatırım yapılmalı. Nükleeri unutmamız lazım.

Şu anda en büyük sorun, çok fazla insan var ve yeterince kaynak yok. Fakirler her zamanki gibi aç, zenginler her zamankinden daha bir obez. Büyük balık, küçük balığı yer misali, gelişmiş dediğimiz ülkeler, okyanusları delip yağ akıtıyor! Şimdi de gelişmekte olan ülkeler, vahşi bir şekilde büyüklerini takip ediyor. Çin’de her hafta yeni bir kömür madeni açılıyor, Hindistan’da havayolu şirketi patlaması yaşıyor; sorun şu ki dünya bunu kaldıramıyor. Farklı bir tüketim mantalitesi ve yasaları gerek, ama kimsenin uyacağı yok gibi... Şu anda keşke Karadeniz’i mahvetmelerini önleyebilseydim...

Ben bu konuda kendi adıma cam, kağıt vb. şeyleri gerekli yerlere depozit ediyorum, toplu taşıma araçlarını tercih ediyorum, ikinci el kıyafetler giyiyorum.”

Biz neler yapabiliriz?

Çevre ilşe ilgili problemler her geçen gün artıyor! Peki, bu duruma üzülmekle elimize ne geçiyor? Siz de uzaktan seyirci kalmayın, duyarlı olun. Herkes kapısının önünü temizlerse, her yer tertemiz olur!


Çevre ile ilgili yaşanan tüm olumsuzluklar ve tehditler dışarıdan gelmiyor; değişlikliği tetikleyen biz insanlarız. Bu durumu biz başlattıysak, durdurabilecek olanlar da sadece bizleriz. Hepimiz biraz daha dikkat ederek, çevreye faydalı olabiliriz. Peki neler yapabiliriz? İşte ilk aşamada dikkat etmeniz gerekenler…

. Enerji tasarrufu yapın. Yenilenebilir enerjileri tercih edin.
. ‘Enerji hırsızlarını’ evinizden kovun! Pek çok ev aleti, kapalı haldeyken bile, çok fazla enerji tüketir. Üzerinde enerji tasarrufu etiketi bulunan ürünleri alın ve bu etiketlerin tam olarak ne anlama geldiğini kontrol edin!
. Çalışmadığınızda bilgisayarınızı uyku konumuna getirin. Bu konumdayken çok düşük düzeyde bir enerji tüketimi olur. Ayrıca, bilgisayarınızı kapattığınız zaman fişten çekin.
. Enerji tasarruflu ampuller kullanın. Elektrik kullanımını yüzde 80’e kadar azaltırlar ve çok daha dayanıklıdırlar.
. Kullanılmayan odalardaki ışıkları söndürün!
. Televizyonu uzaktan kumandayla değil, düğmeden kapatın! Müzik setleri, TV’ler, videoteypler, bilgisayarlar ve bunların tüm aksesuarları bekleme konumundayken bile enerji tüketir. Bu tüketimlerin normal bir aileye yıllık masrafı 200 TL civarındadır. Bu yüzden, ya kabloları fişten çekin ya da üzerinde güç kesme düğmesi bulunan çoklu priz kullanın.
. Şarj ve transformatörleri fişte bırakmayın. Bu cihazlar kullanılmadıkları zaman bile enerji harcamaya devam ederler. Bunun doğruluğunu sıcaklıklarına bakarak anlayabilirsiniz. Dolayısıyla, cep telefonlarınız, MP3 çalarlarınız ve dijital kameralarınıza ait şarj aletleriyle halojen lambalar ve ev gereçlerine ait transformatörleri fişte gereğinden fazla bırakmayın.
. Evde yemek pişirmek en iyi yöntemdir, ayrıca çevreye de uyumludur, çünkü bu yöntem hazır yemek ve dondurulmuş yemeklere göre daha az karbon üretir. Üstelik, evde yemek yaparken de enerji tüketimimizi önemli ölçüde azaltabiliriz ve aynı zamanda paradan tasarruf ederiz.
. Mutfakta dikkatli olun. Yemek pişirirken tencerenin kapağını kapatın. Yumurta ve sebze pişirirken daha az su kullanın. Düdüklü tencereyle yemek pişirin. Fırını önceden ısıtmayın. Eğer elektrikli ocak kullanıyorsanız yemeğin pişmesine yakın ocağı kapatın ve yemeğin enerji kullanmadan, olan sıcaklık ile pişmesini sağlayın.
. Özellikle eski buzdolapları çok verimsiz çalışır. Sadece en verimli enerji ile çalışan aletleri alın. Avrupa’da kategori A+ ya da A++’dır.
. Buzdolapları ve dondurucular buzlandıklarında daha fazla enerji tüketir. Bu yüzden zaman zaman buzlarını çözdürün.
. Asla elektrikli ocakta su ısıtmayın. Su ısıtmak için gazlı ocakları kullanmak, elektrikli su ısıtıcıları kullanmaktan daha verimlidir. Unutmayın, su ısıtmak çok enerji tüketir, bu yüzden ihtiyacınız olan su miktarından fazlasını ısıtmayın.
. 1993 yılında üretilmiş ortalama bir buzdolabı bugün üretilen üst kalite modern bir buzdolabından iki kat daha fazla elektrik tüketir. Bu, elektrik tasarruflarınızı ciddi miktarda ve yıllık karbondioksit salımını 100 kilo kadar azaltacaktır.
. Banyo yapmak yerine kısa bir duş alın. Sabunlanırken suyu kapatın. Kısa bir şarkı seçin. Şarkı bittiğinde duşunuzu da bitirin. Ayrıca, su tasarruflu bir duş başlığı kullanın. Bu başlıklar su ve enerji tüketimini yarıya indirmektedir.
. Çamaşır makinenizi daha verimli kullanın. Düşük sıcaklıklarda çamaşır yıkayın ve ön yıkama yapmayın. Böylece elektrik tüketiminiz yüzde 80 kadar azalmış olacak. Çamaşır makinenizi her zaman dolu olduğunda çalıştırın. Ayrıca, eğer mümkünse, makinenizi sıcak su musluğuna bağlayın.
. Çamaşırlarınızı asarak kurutun. Asla kurutucu kullanmayın. Kurutucular çok fazla enerji tüketir.
. Pilli tıraş makinesi, diş fırçası gibi aletleri kullanmayın; bu cihazlar, el cihazlarından daha fazla enerji tüketir. Eğer mutlaka pille çalışılan bir cihaz almanız gerekiyorsa, en azından düzgün şarj edildiğinden emin olun. Pil dolduğu anda fişten çekin, tamamıyla boşalıncaya kadar kullanın.
. Evinizi gerekli olandan daha fazla ısıtmayın. 18-20 derecelik sıcaklık oturma odalarında sağlıklı bir ortam yaratmak için yeterlidir.
. Pencere yalıtımına önem verin. Ancak PVC pencere yanılgısına düşmeyin, ahşap gibi çevre dostu malzemelerle de yalıtım mümkündür.

Harekete geçin
Şu anda gündemde olan ve yalnızca Mersin halkını değil, tüm Türkiye’yi tehdit eden nükleer kabusa karşı yapılan harekete destek vermek, kendiniz ve gezegeniniz için bir şeyler yapmak için, http://www.greenpeace.org/turkey/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Bennu Gerede
Çevre için birşey yapın

“Bence dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük çevre sorunu, susuzluk ve kuraklık. Çevre konusunda beni en çok üzen şey, insanların duyarsızlığı. Çevreyle ilgili keşke yapabilseydim dediğim tek şey, tuna balıklarını kurtarmak. Çevre için her zaman duyarlıydım. Kendi çevremde suyu boşa harcamamaya, geri dönüşümlü ürünler kullanmaya dikkat ediyorum. Çocuklarıma ve yakınlarıma dünyanın ne hale geldiğini anlatarak, çevre bilincini aşılamaya çalışıyorum. 5 Haziran Dünya Çevre Günü için söylemek istediğim şey ise; daha duyarlı olun ve bir şeyler yapın.
Nükleer enerji hem çevre, hem de çalışanlar için tehlikeli. Çıkan zararlı atıkları nereye atacaklarını bilmiyorlar. Daha ekonomik ama güneş enerjisinden daha fazla risk taşıyor. Bu gerçeklere çözüm üretmedikleri sürece, yani şu an tam anlamıyla mantıklı bulmuyorum.”
Bedük
“Son iki seneye kadar kendime şehir insanıyım derdim; binaların arasına beni atsanız, çok mutlu olurdum. Oğlum olduktan sonra benim için yaşamın değeri ön plana çıktı ve aslında ne kadar bencil yaşadığımızı fark ettim. Şimdi bize hayat veren yeşil ve mavinin yerine, grinin korkunç bir şekilde çoğalmış olması beni üzüyor. Ama bence dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük çevre sorunu; egzoz, petrol atıkları ve nükleer atıkların tam olarak geri dönüştürülememesi. Bir kişi olarak tüm dünyayı kurtarmaya çalışmak yerine, herkes kendi küçük çevresine dikkat ederse toptan rahatlarız diye düşünüyorum. Ben kendi adıma bu tarz sosyal çevre kampanyalarına destek vermeye çalışıyorum. Bir de doğaya karşı eşeklik etmemeye çalışıyorum!”

Küresel ısınma, çevre kirliliği, nükleer enerji ve atıklar, nesli tükenen hayvanlar, genetiği değiştirilen organizmalar... Ve sonuç: Dünyanın geleceği tehdit altında! Artık, bir birey olarak çevreyi korumak ve bu gezegenden aldığımızı geri verebilmek için harekete geçme zamanı... Bennu Gerede, Bedük, Pelin Batu, Seda Akman, Toprak Sergen bu harekete öncülük ederek, 5 Haziran Dünya Çevre Günü için Greenpeace eylemcisi oldular!

Seda Akman
Gdo'lu ürünlerle beslenmeyelim

“Beslenme biçimimizin, yaşam şeklimizi etkilediğini düşünüyorum. Ben doğal ve katkısız beslenme taraftarıyım. GDO’lu besinler ciddi bir şekilde doğadaki eko sisteme zarar veriyor. Bizler de GDO’lu ürünlerle beslenirsek, sağlığımızı bile bile büyük bir tehlikeye atmış oluruz.

Çevre için aktif olarak çalışmalarda yer almak isterim, ama maalesef iş hayatım buna pek izin vermiyor. Bu prodüksiyonun iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Çünkü tanınmış insanların hangi meslekten olursa olsun, topluma faydalı olması gerektiğine inanıyorum. Bu prodüksiyonun içinde bulunduğum için de gurur duyuyorum. 5 Haziran Dünya Çevre Günü için söylemek istediğim şey ise; tek bir gün dünyayı kurtarmaz ama insanlara çevre bilincini aşılamak ve bununla beraber farkındalık sağlamak için çok önemli bir gün.”

Toprak Sergen
Daha geç olmadan, bir ucundanda sen tut

“Doğayı çok seviyorum ve daha da ötesinde, onu korumamızın bir zorunluluk olduğunu biliyorum. Çocukluğumdan beri çevreye karşı duyarlıyım ve duyarlılığım her gün-ay-yıl daha da artıyor. Şu anda öyle çok çevre sorunuyla karşı karşıyayız ki! Tek bir kategoriden söz etmek, diğerlerine haksızlık etmek demek olacak. Her bir kategori için en fazla 50-100 yıl zamanımız kaldı zaten! Çevreyle ilgili en çok üzüldüğüm şeylerden biri poşetlerin ulu orta her yerde kullanılması ve doğada her yerde başıboş uçuşan poşet artıkları...

Ben poşet kullanmıyorum, bol ağaç ve çiçek dikiyorum, çevreci araçlar kullanıyorum, toplumsal uyanıklığı artırmaya çalışıyorum. Yere çöp atan, tüküren insanlar gördüğümde garip garip suratıma baksalar da onlara bunun yanlış olduğunu söylüyorum. Elimde olsa balıkları ve kuşları 30-40 yıl öncesi gibi bollaştırmak isterdim.”