“Kendi kendine kalmakmış asıl mutluluk”

Kemal Hamamcıoğlu’nun yazıp yönettiği ve Metin Akdülger’in rol aldığı Baldan Karanlık, bir köpeğin hikayesi üzerinden insanın, doğaya ve insana yaptıklarının nedenini sorguluyor.

“Kendi kendine kalmakmış asıl mutluluk”

Yazı: Gülru İncu

Baldan Karanlık, vurucu bir isim. İçinde hangi duygu ve düşünceleri barındırıyor?
Oyunda hikaye sürekli karanlığa ve aydınlığa düşüyor. Baldan Karanlık, sessiz tanıkların hakiki sevgisini duymasını bilene haykırıyor. Duyduğunu kalbiyle gören, Baldan Karanlık’takilerden elini çekmez.

Dramatürjide neler öne çıkıyor?
Doğa ve doğanın müziği. Doğanın zamanı ve tekrarları var. Oyundaki sesler de doğanın zamanında kendi döngüsünde yankılanıyor. Oyunu yazarken ve oyun üzerine çalışırken sürekli doğayı takip ettim. Bütün soruların yanıtı doğada.

“Kendi kendine kalmakmış asıl mutluluk” - Resim : 1

Yazdığınız bir oyunu sahneye koymanın zorlukları ya da avantajları oldu mu?
Prova sürecinde oyunu tekrar tekrar yazdım, sahne üzerinde neyin işleyip işlemediğini görme fırsatım oldu bu yüzden. Bitmiş bir oyunu çalışmadık, yaşayan ve dönüşen bir oyunun parçası olduk üç ay boyunca. Bu sürecin en zor tarafı; yazdıklarıma ‘oldu’ deyip geçememek. Çünkü yazdıkların da ruhun gibi, eğer her gün iyiye bakarsan daha iyiye evriliyor. Kendim için daha iyisini aramak zor ama güçlü olan da bu. Güçsüzken güçlü numarası yapmamak lazım oyun oynarken. Oyunu kurallarına göre oynarken oyunun kurallarını bozmaya çalıştım bu sefer.

Bir yazar olarak nelerden besleniyorsunuz? Hangi durumlar sizi sarsıyor, yaşadığınız anı sorgulatıyor ya da mutlu ediyor?
Doğa, hayvanlar ve şeffaf olan dokunuyor ruhuma. Sadece sevgisizlik sarsıyor ruhumu bu aralar. Sevgisizliğin içinde kendim olarak sapasağlam durmayı öğrendikçe güne ve düne rağmen mutlu olacak huzurlu anlar yaratıyorum. Daha çok şükrediyorum. Daha öfkeli, daha yalnız, daha mutluyum kendimleyken. Kendi kendine kaldığın sessizlikmiş esas mutluluk.

Bugüne kadar izleyip de ilk beş sıraya koyduğunuz oyunlar neler?
İlkokuldayken, annem okuduğum okulun ortaokul ve lise kısmında edebiyat öğretmeniydi. Bu yüzden her bahar liselerarası tiyatro şenliğinde bir sürü oyun izleme fırsatım oldu. O küçücük salonda izlediğim bütün oyunlar bana ilham verdi. O salonda izlediğim amatör oyunların hepsi ilk beşim, ilklerim.