Röportaj: Gülru İncu
Fotoğraf: Serhat Hayri
Çok
heyecanlı, çok istekli. Büyük planları var. Mesela, ekrandan beyazperdeye geçeceği
günü iple çekiyor, sinemada neler yapabileceğini görmek, bu alanda da kendini
kendine ispat etmek istiyor. Objektif karşısında yaşından beklenmeyecek kadar
profesyonel. 2013 yapımı ‘Çalıkuşu’nda ilk kez seyirciyle buluşan Hande Erçel, ‘Güneşin
Kızları’nın ardından yepyeni bir diziyle ekrana geldi. ‘Aşk Laftan Anlamaz’da
Burak Deniz’le yaz ekranının sevilen çiftlerinden birine hayat veriyor. En çok
gülmeyi, pozitif olmayı, çizim yapmayı ve yüzündeki gamzeleri
seviyor, bir de kırmızıyı...
Sahnede olmak çocukluk hayaliniz miydi?
Evet,
başka bir şey istemedim hiç. Çocukken de tiyatro oyunlarında rol aldım, zaten içimdeki
bu heves tiyatroyla başladı. Lisedeyken bir oyun sahneleneceği zaman hep başı çekerdim,
hatta Figen Öğretmen, bir gün bu yolda ilerlersem çok iyi yerlere gelebileceğimi
söylemişti. Bana çok inandı, ben de bu motivasyonla devam ettim ama kara kalem çizime
de çok yetenekliydim ve babam bu yeteneğimi değerlendirmemi istedi. Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nü de kazanınca oyunculuğu
dışarıdan eğitim alarak da yapabileceğime inandım; iyi ki öyle yapmışım. Şimdi
Beyti Engin ve Filiz Kaya’dan ders alıyorum.
Şöhret olmanın en heyecan
verici yanı ne sizin için?
Göz
önünde olmak. Göz önünde olmayı seviyorum, çünkü göz önünde olduğunda daha çok
insana kendini anlatabiliyorsun. İnsanlar kalbindeki iyiliği de güzelliğini de
görebiliyor. Bu durum insanlara gerçekte nasıl biri olduğumu, işimi nasıl aşkla
yaptığımı anlatıyor.
Seksi ama aynı zamanda çocuksu bir haliniz var. Ekranda senaryoya bağlı ama
gerçek hayatta hangisi öne çıkıyor?
İkisi
de.
Sanat eğitimi almanın oyunculuğunuza
nasıl katkıları oluyor?
İnsan
kendini her şekilde geliştirmeli,
bunun bir sınırı yok ama oyunculuğun
kalpten geçtiğine inanıyorum. Eğitim ile kalbinizden geçirdiğiniz duygular birleşmeli.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi benim için vizyon demek. Güzel
Sanatlar, zaten farklı bakış açısına sahip insanlara özgü bir yer. Oraya girdiğim
an dedim ki kendi kendime “Evet, ben buraya aitmişim.” Hayata farklı yerlerden
bakmayı öğreniyorsun, estetiği görüyorsun.
‘Aşk Laftan Anlamaz’daki Hayat karakteriyle gerçek hayatta benzerlikleriniz
var mı?
Evet,
en çok da inadımız benziyor. Çok inatçı bir insanım. Bir şeyi yapmam için ona
inanmak lazım kesinlikle. Ailem bana her zaman, her konuda destek olur ama ben
de onun gibi ayaklarının üzerinde durmayı seven biriyim.
Peki aşk, gerçekten rol aldığınız son diziye adını verdiği gibi laftan anlamıyor mu yoksa siz duyguları yerine mantığıyla davranan biri misiniz?
Aşkta
mantık var tabii ama bir yerde devre dışı kalıyor. Kalp isteyince sen ne kadar
karşı çıkarsan çık, elinde değil. Kalbin istediğini yapmak zorundasın.
Kolay aşık olur musunuz?
Hayır.