Şeytan tüyü var

Tıpkı Çukur’un Aliço’su gibi o da en çok sokaktan, hayatın tam da ortasında olmaktan besleniyor. Risk almayı seviyor hatta hepsinin büyüten kararlar olduğunu söyleyecek kadar barışık kendiyle. Son dönemde pıtrak gibi artan ‘jöntürk’lerden değil o, kanlı canlı bir antikahraman. Yakın takipteyiz.

Şeytan tüyü var

Fotoğraf: Ozan Kıymaç
Röportaj: Gülru İncu
Styling: Aslı Parlak
Saç&Makyaj: Murat Akbulut


Hani bazı oyuncular vardır, ekranda ya da sahnede, nerede olursa olsun, hangi rolü canlandırırsa canlandırsın, haliyle tavrıyla o kadar gerçektir ki izlediğiniz zaman gerçeklik duygunuz kayıp gider, hangisinin daha gerçek olduğunu düşünürsünüz bir an. Ekranda izleyip, sanki yakından tanıdığınız biriymişçesine bir anda dünyanıza giren o karakter, gazetede, dergide, sokakta gördüğünüz ya da günlük hayatınızda yanınızdan bir çırpıda geçip giden gerçek karakterinden daha canlı görünür gözünüze. O kadar doğaldır ki, oynadığı rol kanlı canlı yaşayan bir bireye dönüşmüştür artık. Son dönemde ekranda izleyip, otistik bir karakteri nasıl olup da bu kadar iyi canlandırdığına hayret ettiğiniz insanlardan biri o. Önümüzdeki günlerde Çukur’un ikinci sezonuyla ekrana gelmeye hazırlanan deneyimli oyuncuyla ağustos sıcaklarının tavan yaptığı bir gün buluştuk ve başladık sohbete. Muzip, yaramaz bir çocuk duygusu uyandırıyor ilk bakışta Rıza Kocaoğlu; çelik mavisi gözleriyle biraz sonra sizi şaşırtacakmış gibi duruyor. Sakin sakin konuşuyor, sakin sakin poz veriyor. Kamera karşısında o kadar rahat ki profesyonelliğine hayran kalıyorsunuz. Kendi deyimiyle olgunlaştığı, keskin uçlarını törpülediği bir dönemi yaşıyor. Biz sevdiğimiz bir oyuncuyla bir arada olmanın tadını doyasıya çıkardık. Şimdi sıra sizde.

Şeytan tüyü var - Resim : 1

Dizi oyunculuğu ile tiyatro oyunculuğu arasındaki en dramatik fark ne sizce? Hangisinde kendinizi daha özgür hissediyorsunuz?
Tiyatro kendimi iyi hissettiğim, sorumluluk hissettiğim bir nefes alma alanı benim için. Oynama şekliyle ilgili hiçbir alanı birbirinden ayırmak doğru değil bana göre. Televizyon, sinema ya da tiyatro, her alanda aslolan hikayenin doğru anlatımı.

Çukur’daki karakterinize nasıl hazırlanıyorsunuz? Karakteri inandırıcı kılmak için uyguladığınız özel bir metot var mı?

Tiyatro sahnesinde uzun provalar yaptık, karakterin kendine has özelliklerini doğru araştırıp, üstüne doğaçlamalar yapıp karakterin beden ve ses kullanımını oluşturmaya çalıştık.

Bu rolü kabul etmenizdeki en önemli etken neydi?
Farklı olması ve bugüne kadar fazla incelenmemiş olması diyebilirim. Sorumluluk yükleyen ve doğru aktarılması gereken bir karakterdi. Ciddi anlamda farkındalık yaratılması gereken otizme bir nebze farkındalık yarattıysa Çukur ve Aliço, ne mutlu bize.

Çukur’da canlandırdığınız karakterin en çok hangi özelliğini seviyorsunuz?
Masumiyetini. Hayatı en saf haliyle algılayıp saf sevgiyle yaşamasını.

Şeytan tüyü var - Resim : 2

Bugüne kadar canlandırdığınız karakterler arasında hangisi diğerlerinden bir adım öne çıkıyor, duygusal olarak hangisi çok özel?
Hepsinin bana, hayatıma farklı dokunuşları var. Ezel’de Temmuz kendimi göstermeme ilk fırsat olmasıyla, Aliço özel durumuyla, Dünyanın En Güzel Kokusu’nda oynadığım Hakan kendi gerçekliğime yakınlığıyla özel. Her oynadığınız karakterin yaşamınıza başka dokunuşları oluyor sanırım.

En çok hangi oyuncularla beraber oynamaktan keyif alıyorsunuz?
İşine saygı duyan, işini iyi yapan herkesle.

Bir oyuncu olarak en çok kimlerden ilham alıyorsunuz?
Hayatta olup biten her şeyden galiba.

Canlandırdığınız rollerden etkisi altında kaldığınız, esinlendiğiniz ya da ister istemez gerçek hayata yansıttıklarınız oluyor mu?
Hayır, öyle bir şeyin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.

Şeytan tüyü var - Resim : 3

İyi ve köyü oyunculuk arasındaki en net ayrım nedir sizce?
Samimiyet ve tutku.

Mesleğe yeni başlayan bir oyuncuya vereceğiniz en önemli tavsiye nedir?
Çok çalışmak ve pes etmemek, her zaman kendine oynayacak bir alan yaratmak.

Gerçekten kötü bir gün geçiriyorsunuz ve sete gitmek zorundasınız. Kendinizi nasıl motive edersiniz?
İşsiz ve kötü günleri düşünerek.

Başarılı bir oyuncu için hangisi daha önemli sizce, eğitim mi yetenek mi?
Çalışmak bence işin en büyük yanı. Çalışarak var olan yeteneğinizi büyütebilirsiniz.

Şu an hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? Neleri değiştirmek istiyorsunuz ya da hangi konularda kendinizi geliştirmek istiyorsunuz?
Daha sakin, olgunlaşmanın geliştiği, keskin uçların törpülendiği bir dönem. Daha çok üretmeye odaklanmak istiyorum.

Şeytan tüyü var - Resim : 4

En çok nelerden ilham alırsınız? Oyunculuğunuzu besleyen etkenler neler?
Sokakta, hayatın içinde olmaktan ilham alırım.

İdolünüz olan bir oyuncuyla röportaj yapacak olsanız ona ne sorardınız?
‘Nasıl gidiyor?’ derdim.

90 yaşında olduğunuzu hayal edin. Gençlere hayatla ilgili neler söylemek isterdiniz?
Sakin olun, hiçbir şey için geç değil.

Şu sıralar sizi en çok ne mutlu ediyor, sinirlendiriyor ve üzüyor?
Yeğenim Mercan dünyaya geldi nisanda. Her sabah başka bir umut ve mutlulukla uyandırıyor varlığı.

Bugün dünyanın son günü olsa neyi yapmadığınız için pişmanlık duyardınız?
Pişman olmayacak gibi yaşamaya çalışıyorum ama tabii ki hayat çok güzel ve sonsuz.

Şeytan tüyü var - Resim : 5

Şiddet, öfke ya da üzüntü gibi güçlü duygularla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Önceden yaptığım hataları gözden geçirip, özeleştiri yaparak.

Geçmişe baktığınızda bugünkü kişi olmanızda rol oynayan en büyük deneyim neydi?
14 yaşındayken ailemin beni tiyatroyla tanıştırması.

Yabancı dizileri takip ediyor musunuz? Bugüne kadar izlediğiniz diziler arasında ilk üçte neler var?
Peaky Blinders, Dark ve Californication.

Bugüne kadar aldığınız en büyük risk neydi?
Her dönem farklı riskler aldım sanırım, hepsi beni büyüten kararlar oldu.