Lekelerle vedalaşma zamanı!
Güneşle geçen uzun bir dönemin ardından cildinizde oluşan lekeleri azaltmak ve kaybolan canlılığı geri kazanmak için en doğru zaman. Dermatolojik uygulamalar, cildi yenilerken doğal ışıltısını da yeniden ortaya çıkarıyor.
Yaz gelince hepimizi saran güneş enerjisi kışla birlikte azalmaya başlarken cildimizin yaşadığı değişimler de yavaş yavaş ortaya çıkar. Özellikle de güneş ışınlarıyla birlikte lekeler belirmeye başladığında ne yapacağımızı bilemeyiz. Çünkü lekeler kolay gelir ama zor gider. Lekelerle baş etme yöntemleri ve son çıkan uygulamalarla ilgili merak ettiklerimizi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ülkü Turan’a sorduk.
Güneş lekelerinin oluşumunda en büyük etken UV ışınları mı, yoksa genetik faktörlerin de rolü var mı?
Güneş lekelerinin birden fazla alt tipi var ve her birinin oluşum süreci farklı. En sık karşılaştığımız form olan melazmada, ultraviyole (UV) ışınları en önemli tetikleyicidir. Ancak tek başına güneş değil, görünür ışık ve ısı da leke oluşumunu tetikleyebiliyor. Bunun yanında genetik yatkınlık ve hormonal değişiklikler de risk faktörleri arasında yer alıyor. Yani güneş lekeleri, çoğu zaman birden fazla etkenin birleşimiyle ortaya çıkıyor.
Hangi cilt tipleri daha yatkın?
Koyu tenli kişiler, pigment üretimine yatkın oldukları için güneş sonrası lekelenmeye daha müsait. Açık tenlilerde ise çillenme ve farklı tip lekeler gelişebiliyor. Dolayısıyla hem açık hem de koyu tenli kişiler risk altında. Ayrıca hassas ciltler de güneş sonrası tahriş ve iltihap nedeniyle lekeye yatkın hale gelebilir.
Peki güneş kremi lekeleri tamamen önleyebilir mi?
Güneş kremi, düzenli ve doğru kullanıldığında lekelerin büyük kısmını önleyebilir. Ancak tek başına yüzde 100 koruma sağlamaz. Çünkü görünür ışık ve ısı da leke oluşumuna katkıda bulunuyor. Bu nedenle krem kullanımına ek olarak şapka, gözlük, gölgede kalma gibi fiziksel koruyucular da şarttır. Ayrıca kremin terleme, yüzme gibi durumlarda yenilenmesi gerekir.
Leke tedavisine ne zaman başlanmalı?
Aslında tedaviye ne kadar erken başlanırsa, o kadar başarılı sonuç alınır. Sadece kış aylarını beklemek gerekmez, yazın da uygun protokollerle tedavi yapılabilir. Yine de mevsim seçimi tedavi yöntemini belirler. Kışın daha agresif işlemler yapılabilirken, yazın cildi yormayan yöntemler tercih edilir.
Lekeler tamamen yok olur mu?
Bu, lekenin tipine bağlıdır. Melazma kronik bir durumdur, tamamen kaybolsa bile tekrar edebilir. Ancak güneş kaynaklı kahverengi lekeler (solar lentigolar) uygun tedavilerle tamamen iyileşebilir. Burada kişiye özel planlama ve tedavi sonrası koruyucu alışkanlıkların devamlılığı çok önemlidir.
En çok tercih edilen tedavi yöntemleri nelerdir?
Peeling, lazer, enjeksiyon ve medikal tedaviler kombine şekilde uygulandığında daha etkili sonuçlar alınıyor.
Tedaviden sonra lekeler tekrarlar mı?
Melazmada tekrarlama riski her zaman var. O yüzden tedavi sonrası dönemde güneşten korunma, bakım ürünlerinin düzenli kullanımı ve gerektiğinde destekleyici uygulamalar çok önemli. Tedavi, tek seferlik değil; cilt sağlığını uzun vadeli destekleyen bir süreç.
Ev tipi ürünler etkili mi?
C vitamini, niasinamid, traneksamik asit gibi içerikler doğru şekilde kullanıldığında leke tedavisine katkı sağlayabiliyor. Ancak profesyonel tedavilerin yerini tutmaz. Yine de düzenli ev bakımı, tedavinin başarısını uzun süre koruyabiliyor.
Son olarak, tedavi sonrası nelere dikkat edilmeli?
En kritik nokta, güneşten korunmak. Geniş spektrumlu güneş kremleri ve demir oksit içeren renkli koruyucular özellikle etkilidir. Yazın doğrudan güneşten kaçınmak, şapka ve gözlük kullanmak, evde uygun ürünlerle düzenli bakım yapmak gerekiyor. Kısacası tedaviyle birlikte günlük yaşam alışkanlıkları da işin bir parçasıdır.
Kişiye özel çözümler
Leke tedavisinde kişiye özel uygulanan leke protokolleri öne çıkıyor. Konuyla ilgili bilgi aldığımız Biologique Recherche Marka Temsilcisi Zeynep Keleş Özer leke protokolünü anlattı.
Bu uygulama, ciltteki hiperpigmentasyonu azaltmak, cilt tonunu eşitlemek ve genel olarak daha aydınlık, sağlıklı bir görünüm kazandırmak amacıyla yapılyoır. Uzman bir estetisyen tarafından bir kabin ortamında uygulanan, çok adımlı ve kişiye özel bir bakım süreci. Bu uygulama, klasik leke tedavilerinden farklı olarak cilt bariyerine zarar vermiyor, cildi soymuyor. Bunun yerine cildi dengeliyor, lekeleri içten dışa doğru hedef alıyor.
Ne işe yarıyor?
Ciltteki hiperpigmentasyonı yani: güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, akne sonrası oluşan koyu izler ve hormonal lekeler (melazma gibi) gibi ton farklarını düzeltmek, cilt rengini eşitlemek ve lekelerin görünümünü azaltmak amacıyla geliştirilmiş profesyonel bir bakım protokolü.
Nasıl uygulanıyor?
Özel leke bakım protokolü, sıradan bir cilt uygulamasından çok daha fazlasıdır. Uygulama, öncelikle kişinin cilt analizinin yapılmasıyla başlıyor. Çünkü her cilt kendine özeldir ve aynı ürün ya da yöntem herkeste aynı sonucu vermez. Uzmanlar tarafından yapılan detaylı analiz sayesinde lekenin kaynağı, cildin ihtiyaçları ve uygulanacak adımlar belirleniyor.
Bakımın ilk aşamasında cilt nazikçe temizleniyor ve arındırılıyor. Ölü hücreler uzaklaştırılarak cildin emilime hazır hale gelmesi sağlanıyor. Ardından, cilt tonu eşitlemeye ve lekeleri azaltmaya yönelik özel içerikler dikkatle uygulanıyor. Bu aşamada cilde sadece yüzeysel değil, derinlemesine nüfuz eden, hedefe yönelik bir bakım yapılıyor. Masaj eşliğinde uygulanan bu teknik, hem kan dolaşımını hızlandırıyor hem de ürünlerin etkisini artırıyor.
Bakımın ilerleyen aşamalarında cilt yatıştırılıyor ve nem dengesi yeniden sağlanıyor. Böylece sadece leke görünümünde azalma değil, genel cilt kalitesinde de gözle görülür bir iyileşme sağlanıyor. Uygulamanın son adımında ise cilt, dış etkenlere karşı korunuyor. Özellikle güneşten gelen zararlı ışınlara karşı güçlü bir koruma sağlanması, bakımın kalıcılığı açısından büyük önem taşıyor.
Yazın da uygulanır mı? Kaç seans yapmak gerekiyor?
Evet yazında uygulanabiliyor, güneş koruyucuya dikkat etmek şartıyla. Ortalama olarak 4–6 seans öneriliyor. Seanslar genellikle 7 ila 10 gün aralıklarla yapılıyor.