Okullarda hastalık alarmı: Veliler hastalık döneminde hangi hatalardan kaçınmalı?

Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Şule Sayıner Şimşek, okullarda hızla artan enfeksiyon vakaları ve çocukları korumak için atılması gereken adımlar hakkında merak edilenleri anlattı.

Son haftalarda okullarda görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarındaki artış, hem veliler hem de eğitimciler için önemli bir sağlık gündemi oluşturuyor. Mevsim geçişleri, kalabalık sınıf ortamları, kapalı alanlarda uzun süre bulunma ve pandemi sonrası bağışıklık değişiklikleri; çocuklarda enfeksiyonlara yatkınlığı belirgin şekilde artırmış durumda.

Bu nedenle hastalıkları erken tanımak, doğru önlemleri almak ve bağışıklığı güçlendirmek, kış aylarında çocuk sağlığının korunmasında büyük rol taşıyor.

Dr. Şule Sayıner Şimşek

1. Son haftalarda okullarda artan hastalık vakaları hakkında genel bir değerlendirme yapar mısınız?

 Eylül ve Ekim aylarından itibaren çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları belirgin biçimde artış göstermektedir. Bu durum, mevsim geçişleriyle birlikte havaların soğuması, bağışıklık sisteminin adaptasyon sürecine girmesi ve sınıfların kış mevsiminin başlaması ile kapalı ortamlarda kalabalık halde bulunulması ile doğrudan ilişkilidir. Mikroorganizmalar hava yoluyla veya temasla bulaşmakta; çocuklar arasında yakın temas, ortak kullanılan araç gereçler ve yetersiz havalandırma bulaş riskini kat kat artırmaktadır

Ayrıca pandemi döneminde maske ve sosyal mesafe önlemleri sayesinde bağışıklık sistemi bazı virüslere daha az maruz kaldı veya COVID nedeni ile bağışıklık sistemi sıfırlandı bu da yeniden karşılaşıldığında enfeksiyonların daha ağır seyretmesine yol açabiliyor.

 2. Bu dönemde en sık karşılaşılan virüs ve bakteriyel etkenler nelerdir?

Okul çağındaki çocuklarda bu dönemlerde en yaygın etkenler arasında influenza A ve B virüsleri, respiratuvar sinsityal virüs (RSV), rinovirüs, adenovirüs ve koronavirüs ailesinin mevsimsel tipleri yer almaktadır. Bakteriyel olarak ise beta hemolitik streptokoklar (özellikle grup A), mikoplazma pnömoniae ve Haemophilus influenzae ön plana çıkmaktadır.

3. Bu enfeksiyonlar hangi klinik belirtilerle (semptomlarla) kendini gösterir?

Semptomlar çoğu zaman virüsün türüne göre değişmekle birlikte ateş, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, öksürük, halsizlik, miyalji (kas ağrısı), baş ağrısı ve bazen gastrointestinal semptomlar (bulantı, kusma, ishal) görülebilir.

RSV ve parainfluenza enfeksiyonlarında özellikle alt solunum yolları etkilenir, bu da bronşiolit ve larenjit gibi komplikasyonlara yol açabilir.

Beta hemolitik streptokok enfeksiyonları genellikle bademciklerde eksüda (iltihaplı plak), yüksek ateş ve boğazda yanma ve ağrı hissi ile seyreder. 10 gün süreyle antibiyotik tedavisi verilmezse kalp ve böbrekler etkilenebilmektedir.

Boğaz ağrısı hafife alınmamalı, boğaz kültürü mutlaka yaptırılmalıdır.

4. Çocuklarda bağışıklık sistemi bu hastalıklara karşı nasıl tepki verir?

 Bağışıklık sistemi, vücuda giren hastalık etkenlerini tanıyarak onlara karşı antikor üretmeye başlar. Bu süreçte ateş, halsizlik gibi belirtiler aslında immün sistemin aktif çalıştığının göstergesidir. Bu nedenle bağışıklık sisteminin güçlü tutulması, hastalıklardan korunmanın en temel yoludur.

 5. Bağışıklık sistemini desteklemek için bilimsel olarak kanıtlanmış öneriler nelerdir?

Çocuklarda dengeli beslenme, yeterli uyku ve fiziksel aktivite bağışıklığın temel yapı taşlarıdır. Protein açısından zengin besinler (yumurta, balık, kırmızı et, baklagiller), C vitamini içeren meyveler (portakal, kivi, mandalina), çinko ve demir içeren gıdalar (kırmızı et, yumurta sarısı, fındık) düzenli olarak tüketilmelidir. Ayrıca probiyotik açısından zengin yoğurt ve kefir, bağırsak florasının dengede kalmasına yardımcı olur. Yapılan klinik çalışmalar, uyku süresi 8 saatin altına düştüğünde immün yanıtın zayıfladığını göstermektedir. Yine açık havada egzersiz yapılması, stres hormonlarını azaltarak immün sistemi olumlu etkiler. Ayrıca omega-3 ve D vitamini bağışıklık sistemini desteklemektedir.

6. Okullarda alınması gereken temel hijyen önlemleri nelerdir?

Okul yönetimlerinin öncelikle sınıfların düzenli olarak havalandırılmasını sağlaması gerekir. El hijyeni eğitimi, çocuklara yaşlarına uygun şekilde verilmelidir. El antiseptiği kullanımı, su ve sabunla el yıkama kadar etkilidir.

Sınıf içinde sık dokunulan yüzeylerin (kapı kolları, masa, kalem, oyuncak vb.) günlük olarak dezenfekte edilmesi önerilir. Maske kullanımı, solunum yolu semptomu olan çocuklar ve öğretmenler için hâlâ önemlidir. Okulda hasta bir çocuk tespit edildiğinde, o çocuğun kısa süreli izolasyonu bulaş riskini ciddi oranda azaltır.

7. Veliler hastalık döneminde hangi hatalardan kaçınmalı?

En sık yapılan hatalardan biri, çocuğu tam iyileşmeden okula göndermektir. Ateşi yeni düşen veya hâlâ öksürüğü devam eden bir çocuk hem dinlenme sürecini tamamlayamaz ise hastalığı ilerleyebilir hem de arkadaşlarına hastalığı bulaştırabilir. Ayrıca doktor önerisi olmadan antibiyotik kullanımı kesinlikle yanlıştır; çünkü birçok solunum yolu enfeksiyonu viral kökenlidir ancak üç günden uzun süren ateş boğaz ağrısı öksürük ya da ishal durumlarında da çocukların mutlaka hekimlerine görünmesini öneriyoruz.

8. Pandemi sonrası dönemde bağışıklık sisteminde gözlenen değişikliklerden bahseder misiniz?

Pandemi sürecinde çocukların uzun süre evde kalması, mikroorganizmalara maruziyetin azalmasına yol açtı. Bu durum kısa vadede enfeksiyon sıklığını düşürmüş olsa da, bağışıklık sisteminin doğal gelişimini yavaşlattı. Son iki yılda gözlemlenen hızlı artışın sebeplerinden biri de bu ‘bağışıklık boşluğu’ olarak adlandırılan durumdur. Uzun süre patojenle karşılaşmayan immün sistem, yeniden temas ettiğinde daha yoğun tepki verebiliyor.

9. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin psikolojik açıdan nelere dikkat etmesi gerekir?

Bu süreçte panik yerine bilinçli önlem anlayışı benimsenmelidir. Çocuğa hastalıklar hakkında korkutucu değil, bilgilendirici bir dil kullanılmalıdır. Okulda sağlık ve hijyen temalı etkinlikler düzenlemek, hem farkındalığı artırır hem de çocukların sorumluluk bilincini geliştirir.

10. Son olarak, kısa bir “korunma manifestosu” paylaşır mısınız?

 ·       Dengeli beslen, yeterli uyku al ve stresten uzak dur.

·       Çocukların yaşına uygun sportif aktiviteler yapmasını destekle.

·       Elleri sık sık yıka; havaalanı, hastane ve benzeri kalabalık ortamlarda maskeni doğru şekilde kullan.

·       Hasta hissediyorsan dinlen; kendini zorlamadan iyileşme sürecine zaman tanı.

·       Sınıfları düzenli olarak havalandır; temiz havanın önemini unutma.

·       Bilgi kirliliğinden uzak dur; sağlık bilgilerini her zaman güvenilir kaynaklardan edin.

·       Çocukluk çağı aşılarıyla birlikte mevsimsel grip aşısının da yaptırılmasını ihmal etme.

·       Kış aylarında D vitamini takviyeni düzenli almayı unutma.

Utangaç mı ilgisiz mi? Utangaç bir erkeği anlamanın 24 yolu Vücut tipine göre giyinme rehberi Yılbaşı Mezeleri: Yılbaşı için birbirinden güzel 28 meze tarifi Kader matrisi numaraları ne anlatır? Uyumluluğa nasıl bakılır? IMDb’nin zirvesindeki 30 efsane yabancı dizi Kimler Geldi Kimler Geçti 2. sezon Leyla'nın takılarını bulduk!