Sağlıklı saçlar için öneriler

Saçlarımız güzelliğimizin en önemli detaylarından biri. Oysa bazen saçın sağlığını tehdit eden yapısal anomaliler olabileceği gibi, renk değişiklikleri ve dökülmeler de yaşayabiliyoruz. Bunların birçok nedeni var. Dermatoloji Uzmanı Dr. Filiz Özgür Çavuş saçlarımızın sağlığını tehdit eden unsurları açıklıyor.

SAÇ DÖKÜLMELERİ ÜÇ FARKLI ŞEKİLDE SINIFLANDIRILIR;
1. Skar bırakmayan saç kayıpları: Sistemik hastalıklarda, bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklarda, psikolojik hastalıklarda, beslenme yetersizliklerinde, ilaçlara bağlı olan saç kayıplarında, hormonal bozuklukların bazılarında, bazı mikrobik saç hastalıklarında görülen saç kayıplarıdır. Saçlı deride iz bırakmadan iyileşir. Skar bırakan saç kayıpları: Kıl foliküllerinde sürekli yıkımla oluşur. Saçlı deride iz ve kalıcı kellik bırakır. Bu nedenle erken dönemde tanı konup tedaviye başlanması kalan saçların kurtarılması açısından önemli.
2. Saç dökülme paterni: Saç dökülmeleri yaygın olabileceği gibi sınırlı bir alanda da olabilir. Kadınlarda ve erkeklerde farklı şekillerde görülüyor. Kadın tipi androgenetik alopesiler kadınlarda en sık görülen saç kayıpları. Saçlı derinin tepe bölgesinde saçlarda seyrelme ve incelme oluyor, alın saç çizgisi ise genellikle korunur. Bu rahatsızlıkta genetik faktörler etkilidir. Erkeklerde ise alın çizgisi geriye çekilir, tepe bölgesi açılır, yaşla beraber görülme sıklığı artar. Genetik yatkınlık önemlidir.
3. Saç telinin evresine göre dökülme: Anagen ve telogen saç kayıpları olarak sınıflandırılır. Anagen kayıp, büyüme çağındaki saçların kaybı olarak özetlenebilir ve sıklıkla toksik saç kaybı olarak bilinir. Anagen kayıplar, büyümenin erken duraklaması telogen ve katagen fazlara erken geçiş sonucu meydana gelir. Çoğunlukla bazı ilaçların kullanımı veya bağışıklık hastalıkları, yoğun ve akut stres sonucu meydana gelir. Anagen dökülmede saç dökülmeden kırılır. Anagen dönemde toksik bir etkiye maruz kalmak birkaç gün veya hafta içinde saç dökülmesine neden olur. Telogen kayıplar da saç dökülmesinin en sık rastlanan nedenlerinden biri. Kıl gelişim döngüsündeki bozukluğa bağlı olarak gelişir. Kadınlarda daha sıklıkla görülür. Ruhsal veya fiziksel strese karşı gelişen bir reaksiyon olarak değerlendirilebilir. En sık ilaçlara bağlı, tiroid hastalığına bağlı ve kadınlarda doğum sonrasında görülür. Birçok kişide neden saptanamayabilir. Menopoz döneminde, yetersiz beslenmeye bağlı ve yenidoğan dönemindeki saç kayıpları da telogen kayıplardır.

Fizyolojik saç dökülmeleri
Bu tip saç dökülmelerinin genellikle geri dönüşü vardır. Yeni doğan bebeklerde görülen ani saç kayıpları, hamile bir kadında doğumdan sonra genelde dördüncü ayda başlayan saç kaybı fizyolojiktir. Günlük 100 kadar saç dökülmesi normaldir. Mevsimsel geçişlerde bu sayı artabilir.

Çinko ile saç ve cilt ilişkisi
Çinko vücudumuzda üretilmeyen, besinlerle dışarıdan alınması gereken bir eser element. Büyüme ve gelişmede çok önemli bir rolü var, yara iyileşmesi, vücudun savunma sistemlerinin iyi çalışması, kolajen sentezi en belirgin rol oynadığı alanlar. Et ve balığın yetersiz tüketilmesi, kistik fibroz hastalığı veya bağırsak hastalıklarında emilimin yetersiz olması, alkolizm, anoreksiya nervoza ve bazı ilaçların kullanımları çinko eksikliğine neden olabilir. Bazı saç dökülmeleri de çinko eksikliğinden kaynaklanabilir. Çinko eksildiğinde saçlarda dökülme, kuruluk, kırılganlık görülebilir.

SAÇ DÖKÜLMESİNE KARŞI MASKESaçın yapısal anomalileri genetik olabileceği gibi sonradan ortaya çıkan faktörlere bağlı olabilir. Renk değişiklikleri bazı hastalıklara veya bazı kimyasal etkilere işaret edebilir. Kayıplar ise fizyolojik olabildiği gibi, mikrobik bazı nedenlerden, beslenme yetersizliklerinden, hormonal bozukluklardan, sistemik veya psikolojik hastalıklardan kaynaklanabilir. Zehirlenmeler, kullandığımız ilaçların yan etkisi, saç stilize edici ajanlar da saçlarda dökülme nedenleri arasında. Üstelik bazı saç kayıpları kalıcı olabilir. Saçlarımız güzel görünüm ötesinde kişinin genel sağlık durumunun ve beslenmesinin de aynası. Saçlar, herhangi bir zamanda farklı gelişim evrelerinde bulunur. Bunlar hızlı gelişim ve büyüme evresi dediğimiz anagen evre, gerileme evresi dediğimiz katagen evre, dinlenme evresi dediğimiz telogen evredir. Bu üç evre döngüsel bir özellik gösterir. Kılların yaşamları boyunca bu siklüs tekrarlanır. Normal bir kıl siklüsü 3-5 yılda bir tamamlanır. Bir insanda günde 50-100 kadar saç telinin dökülmesi normal kabul edilir. Banyoda bu kayıp iki katına çıkabilir. Mevsimsel dönemlerde artış görülebilir. Bunun dışında dökülen saç tellerinin sayısında ki artış, saçların aşırı incelmesi, saçlı derinin açılması, yapısal değişikliklerin görülmesi, renkte değişiklikler hallerinde doktora başvurulması, kayıpları engelleme adına yapılacak en doğru şey.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil