Sessiz bir savaş: Lipödem

Görünürde basit bir kilo problemi gibi algılanan ancak yaşam kalitesini derinden etkileyen lipödem, kadınların bedenleriyle verdikleri sessiz bir savaş. Prof. Dr. Mustafa Saçar ve diyetisyen Nisa Kaya’nın uzman görüşleriyle lipödem gerçeğini ve doğru beslenme yaklaşımlarını mercek altına alıyoruz.

Prof. Dr. Mustafa Saçar, lipödemi, “genetik yatkınlıkla ilişkili, özellikle bacak ve kalçalarda ağırılı ve simetrik yağ birikimiyle karakterize kronik bir hastalık” olarak tanımlıyor. Kadınlarda hormonal değişimlerin etkisiyle ortaya çıkan bu durum, estetik bir sorun olmanın ötesinde yaşam kalitesini düşürüyor. Saçar’a göre lipödem, doğru tanı ile erken dönemde yönetilebilir.

Fotoğraf: GettyImages

Elele Mayıs - Haziran 2025 sayısından

“Genellikle ergenlik, gebelik veya menopoz gibi hormonal dalgalanmalarla ortaya çıkması, östrojen hormonunun etkisine işaret eder. Hastaların büyük bir kısmı lipödem bulgularıyla ergenlik dönemlerinde tanışıyor. Özellikle üst bacaklarda belirgin şişlik, ağrı ve selülit benzeri bir görünüm ile bize başvuruyorlar. Bunun yanında, kilo vermek için pek çok diyet ve egzersiz denemelerine rağmen vücutlarının alt kısmındaki yağ dokusu değişmiyor. Bu şikayetler dizisine hemen her gün şahit oluyorum. Artık hastaların şikayetlerini, öykülerini ve anlatmak istediklerini dinlerken bir sonraki cümleyi bile tahmin edebiliyorum. Çünkü bazı klinik bulgular ve yaşanan süreç birçok hastada birebir aynı. Yakın zamana kadar lipödem konusunda farkındalık düzeyimiz oldukça düşüktü. 4-5 yıl öncesine kadar bu sorun selülit, obezite veya lenfödem gibi hastalıklarla oldukça sık olarak karıştırılıyordu. Ayrıca hastaların kilo veremedikleri için bu duruma kendilerinin neden oldukları düşünülüyordu. Dolayısıyla hastalar kendilerini suçlu hissederken, bazıları bu beden yapısını genetik bir miras olarak görüp tıbbi yardım almayı bile düşünmüyordu. Ancak lipödem konusunda yapılan bilimsel araştırmalar ve hazırlanan uluslararası kılavuzlar, sağlık profesyonellerinin farkındalığını artırırken sosyal medyanın viral etkisi de toplumsal farkındalığa neden oldu. Artık hastaların sadece kilo vermeleri, yoğun egzersiz yapmaları veya az miktarda yemek yemeleri gibi önerilerin yeterli olmadığı anlaşıldı. Bu sayede daha erken evrelerde teşhis konulması, hastalığın ilerleyici doğası nedeniyle lipödemli birçok kadına umut oldu” diyor.

Fotoğraf: GettyImages

Vücudunuzda lipödem olduğunu nasıl anlarsınız?
Tanı süreci, kişinin vücudundaki değişiklikleri fark etmesiyle başlar. Kalça, basen ve bacaklarda genişleme, selülit benzeri görünüm, hassasiyet ve kolay morarma lipödeme işaret edebilir. Tanı, deneyimli bir hekim tarafından fizik muayene ile konur. Gerekirse Doppler ultrason veya MR gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır.

Hangi testler yapılmalı?
Lipödem teşhisini kesinleştiren özel bir test bulunmamaktadır. Ancak venöz yetmezlik, haşimoto hastalığı, polikistik over sendromu gibi durumlar eşlik edebileceğinden, tiroid hormonları, insülin direnci ve inflamasyon belirteçleri (CRP) gibi testler yapılabilir. Doppler ultrason, venöz yapıların değerlendirilmesi için sıklıkla tercih edilir.

Estetik müdahaleler bir çözüm mü?
Seçilmiş vakalarda liposuction ve mezoterapi gibi estetik müdahaleler fayda sağlayabilir. Ancak metabolik ve çevresel faktörler kontrol altına alınmazsa hastalık tekrar edebilir. Bu nedenle sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri önemli.

Lipödemin tedavisi var mı?
Tam anlamıyla lipödemi ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi yok. Ancak antiinflamatuar beslenme, lenfatik drenaj, düzenli egzersiz ve uygun mikrobesin takviyeleri ile hastalık kontrol altına alınabiliyor. Ketojenik ve düşük karbonhidratlı beslenme protokolleri faydalı olabiliyor.

Genetik bir yatkınlık mı?
Lipödem büyük oranda genetik yatkınlıkla ilişkili. Hastaların aile bireylerinde yüzde 60’a varan oranlarda benzer bulgular görülebilir. Ancak çevresel faktörler (beslenme, stres, hormonal dengesizlikler) de hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar.

Lipödemde egzersizin yeri nedir?
Yüzme, yürüyüş, yoga ve pilates gibi düşük etkili egzersizler, lenf akışını destekler, ağrıyı hafifletir ve dolaşımı iyileştirir. Egzersizlerin aşırıya kaçmadan ve düzenli yapılması önemlidir.

Lipödem hastalarına yararlı olan gıdalar nelerdir?
Zeytinyağı, zencefil, zerdeçal gibi antiinflamatuar gıdalar faydalıdır. Yeşil yapraklı sebzeler ve nane, lenfatik sistemi destekler. Yoğurt, kefir gibi probiyotikler ve soğan, pırasa gibi prebiyotikler de bağırsak sağlığını destekleyebilir.

Lenf drenaj sonuç verir mi?
Manuel lenf drenaj masajı, ödemi hafifletir ve dolaşımı destekler. Ancak tek başına yeterli değildir. Beslenme düzeni ve egzersizle desteklenmelidir. Selülit masajları ve kozmetik kremler, destekleyici olarak kullanılabilir.

Kolajen ve diğer takviyeler yarar sağlar mı?
Lipödem tedavisinde bütüncül bir yaklaşımı benimsiyorum. Yani beslenme, manuel lenf drenajı ve egzersizlerle birlikte doğal ürünlere erişim ve bağırsak florası bu bütünün parçalarını oluşturuyor. Ancak mikro besinler açısından da bir ekleme yapmamız gerekiyor. Lipödemde takviye olarak önerilen ürünler her hastanın ihtiyacına göre düzenlenmelidir. Örneğin, D vitamini düzeyi düşük bir hastanın lipödem olmasa bile bu eksiğinin karşılanması çok önemlidir. Vücutta tamir mekanizmaları ve hormonal denge için gerekli olan bu vitamini yerine koymak yerine, ezber bilgiye dayanıp bir çırpıda takviye listesi vermek çok anlamlı gelmiyor. Bu yüzden önce hastanın tetkiklerini incelememiz, şikayetlerine ve klinik bulgularına göre eksiklerini tespit etmemiz gerekir. Bunun ötesinde genellikle lipödemli hastaların ortak sorunlarına yönelik olmazsa olmaz bazı takviyeler önerilebilir. Ancak bunların da yine hasta bazında değerlendirilerek belirlenmesini öneririm. Lipödem hastalarında inflamasyonun azaltılması ve lenfatik dolaşımın desteklenmesi için çeşitli antioksidan ve antiinflamatuar takviyeler önerilmektedir. Zerdeçal, omega-3 yağ asitleri ve C vitamini gibi bileşenler, serbest radikallerle savaşarak bağ doku sentezini desteklediği için klinik uygulamalarda tercih ediyorum. Ancak zerdeçal ekstresinin safra akışını hızlandırması ve kanamaya eğilimi artırması nedeniyle, safra taşı olan veya kan sulandırıcı kullanan hastalarda dikkatli olunması gerekir. Bununla birlikte, özellikle venöz yetmezliğin eşlik ettiği hastalarda at kestanesi ekstresi ve diosmin-hesperidin kombinasyonu; hem venöz yapıları hem de lenfatik drenajı iyileştirerek bacak ağrılarını ve ödemi azaltabilir. Son yıllarda giderek daha sık duymaya başladığımız bromelain, boswellik asit, astaksantin ve resveratrol gibi güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar bileşenlerin lipödem için de etkili olduğunu düşünüyorum. Bromelain, ödem giderici etkileriyle bilinirken; kan sulandırıcı ilaç kullananlarda veya mide ülseri olanlarda kullanımına dikkat edilmesi gerekir. Boswellik asit, kronik inflamasyonu azaltarak bağ dokuyu güçlendirir. Astaksantin, güçlü bir antioksidan olarak oksidatif stresi azaltırken; resveratrol damar sağlığını destekler ve inflamasyonu baskılar.

Lipödemde beslenmenin rolü
Diyetisyen Nisa Kaya ise lipödemde beslenmenin önemine dikkat çekiyor; “Lipödem beslenmesinde en önemli konu, iltihaplanmayı azaltacak ve lenfatik dolaşımı destekleyecek doğru besinlerin tercih edilmesidir.” ve ekliyor; “Şeker, tuz ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerekir ayrıca, protein ağırlıklı, anti-inflamatuar besinler de önem taşıyor. Balık, tavuk, kırmızı et gibi kaliteli proteinler, ceviz, badem gibi sağlıklı yağ kaynakları ve bol su tüketimi lipödem yönetiminde öne çıkıyor.

Lipödem, genellikle bacaklar ve kolları etkileyen asimetrik yağ dokusu bozukluğudur. Bu durum, ağrı, morluk ve lenfatik sistemdeki bozukluklarla kendini gösterebilir. Lipödemde damar fonksiyonlarının kaybı ve lenf taşıma kapasitesinin azalması anormal yağ birikimine neden olur. Aynı zamanda hormonal dengesizlikler, özellikle insülin ve östrojen, lipödemin ilerlemesinde etkilidir.

Lipödemli bireylerin kan şekerini dengeleyen, insülin seviyesini stabil tutan bir beslenme programı uygulaması son derece önemli. Ayrıca, lipödemde sıkça karşılaşılan ‘sızdıran bağırsak’ sendromu nedeniyle, bağırsak onarımı ilk adım olmalı. Antioksidan ve antiinflamatuar besinlerle desteklenen bir beslenme modeli lipödemin semptomlarını azaltmada etkili.

Tüketilmemesi gereken gıdalar

  • Süt: Kazein proteini, insülin benzeri büyüme faktörlerini etkileyerek inflamasyona neden olabilir.
  • Şeker ve gluten: Lipödem semptomlarını artırabilir.
  • Paketli gıdalar: Katkı maddeleri ve koruyucular inflamasyonu tetikleyebilir.


Olmazsa olmazlar

  • Anti-inflamatuar besinler: Zerdeçal, zencefil, yaban mersini, aronya, böğürtlen, avokado, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, badem, ceviz, kırmızı pancar, sumak, omega-3 zengin balıklar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, yumurta.


Vitamin ve mineral takviyeleri

  • Temel takviyeler: Magnezyum, Omega-3, D vitamini.
  • Destekleyici takviyeler: Bromelain, kuercetin, resveratrol, Koenzim Q10, C vitamini, zerdeçal.
  • Kolajen: Tip 2 kolajen ve C vitamini içeren takviyeler tercih edilmelidir.


Lipödem beslenmesinde günlük örnek diyet listesi

  • Sabah: 1 çay kaşığı hindistan cevizi yağı eklenmiş sade kahve.
  • Kahvaltı (12:00): 2 yumurta, çeyrek avokado, roka, dereotu, kapya biber, 1 dilim ketojenik ekmek, 10 yaban mersini, yeşil çay.
  • Ara Öğün (15:00): Sade Türk kahvesi, 2 kare bitter çikolata, 2 ceviz, sade maden suyu.
  • Akşam Yemeği (18:00): 200 gr et/tavuk/balık, yeşillikli salata, sebze çorbası, 1 dilim ketojenik ekmek.


Lipödemde bitkisel destekler

İdrar söktürücü bitkilerden kaçınılmalı ve bireysel hassasiyetlere dikkat edilmelidir. Genel bir bitki çayı tarifi olarak; 1,5 lt suya 2 çubuk tarçın, 1 tutam karanfil, 1 tutam top karabiber, yarım limon, yeşil çay ve 1 ananas kabuğu eklenip 5 dakika demleyebilirsiniz. Bu bilgiler, lipödemle mücadelede etkili bir beslenme ve yaşam tarzı oluşturmanıza yardımcı olabilir.

Utangaç mı ilgisiz mi? Utangaç bir erkeği anlamanın 24 yolu Vücut tipine göre giyinme rehberi Yılbaşı Mezeleri: Yılbaşı için birbirinden güzel 28 meze tarifi Kader matrisi numaraları ne anlatır? Uyumluluğa nasıl bakılır? IMDb’nin zirvesindeki 30 efsane yabancı dizi Kimler Geldi Kimler Geçti 2. sezon Leyla'nın takılarını bulduk!